GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:94
Tarih:12.06.2024

CELAL FIRAT (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de uygulanan eğitim politikaları din referanslı olarak devamlı değiştiriliyor ama bir dikiş maalesef tutturulamıyor. Eğitimle ilgili tüm olumsuzlukların tek sorumlusu bu iktidardır. Yirmi iki yıllık iktidarınız döneminde büyük vaatler verdiğiniz eğitimle ilgili ilerlemede geldiğiniz nokta; imam hatiplerde imam, meslek liselerinde ise çocuk işçiler yetiştirmek oldu. Yani toplumu bu eğitim sistemiyle yüz yıl geriye götürdünüz. Ortaöğretim, temel lise, üniversite eğitiminde sınav sistemi ve müfredatın kaç defa değiştiği ortada. Peki, elde ne var? Koskocaman bir sıfır. Elde ne var peki? Yazboz tahtasına dönen bir eğitim sistemi. Bakınız, son iki hafta içinde çocuklarımız ve gençlerimiz liseye geçiş için LGS, yükseköğretime geçiş için de TYT ve AYT sınavlarına girdiler. Her sınav için çocuklarımız ayrı ayrı travmalar yaşıyorlar. Hak edenin hak ettiğini alamadığı sınavlara girip duruyor çocuklarımız.

Yine büyük kampanyalarla "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" diye bir şey çıkardınız. Size göre bu model uygulanırsa öğrencilerin başarı oranı artacak, öğretim çoğalacak, ekonomik gelişme olacak, dünyaya bilgi ihraç edilecek, Türkiye uçacak. Birkaç cümleyle söylemeliyiz ki hayal satıyorsunuz; toplumu zihinsel, eğitsel, kültürel olarak karanlığa sürüklüyorsunuz; bu ülkeyi fakirleştiriyor, kurutuyorsunuz.

Sayın milletvekilleri, aylardır, bu müfredatın muhatabı olan eğitim meslek örgütleri, sendikalar, öğrenci velileri, Alevi kurumları yani büyük oranda paydaşların büyük bir bölümü seslerini yükseltiyorlar; açıklamalar yapıyor, eleştiriyor, önerilerini sunuyorlar; duymazdan geliyor, yok sayıyorsunuz. Tüm toplumu ilgilendiren bu konuda "Ben yaptım, oldu." demekle olmuyor. Bu müfredatın neden geri çekilmesi gerektiğine ilişkin birkaç şey söylemek istiyorum. Mevcut eğitim sistemine yönelik eleştirilerimiz varken sizin şimdi dayattığınız, öncekinden maalesef daha kötü. En başından şunu da söylemeliyim ki bir kere, bu tür programlar hazırlanırken toplum ve kamu yararı, pedagojik olarak da çocuğa uygun üstün fayda gözetilmek zorundadır. Sizin bu modelinizle "millî ve manevi değerler" adı altında farklı kültürler, etnisiteler, diller, kimlikler, inançlar, yaşam biçimleri yok sayılırken âdeta herkese aynı gömleği giydirmeye çalışıyorsunuz. Çocuklarımız, sınav önceleri duaya, mezar temizlemeye götürülüyorlar. Okullarda uygulamalı bir şekilde şeytan taşlama ve mezar başında ağlama seansları yapılıyor. Hiç mi vicdanınız yok? Küçücük çocukların psikolojik gelişimlerinde bunların yaratacağı travmaları hiç düşünmüyor musunuz? Farklı inanç ve kültürlerden olanlarda bu dayatmalar ve mahalle baskısıyla yaratacağınız huzursuzluklardan ne çıkar elde etmek istiyorsunuz? "Değerler eğitimi" adı altında, ÇEDES ve benzeri projelerle, okullarda imam, vaiz ve din görevlileri "manevi danışman" "öğretici" adları altında etkinliklere katılırken öğrencileri camilere götürmektedirler. Bu çok kimlikliliği, çok dilliliği, çoğulculuğu reddediyor; cinsiyetçi, milliyetçi, ötekileştirici bir program uygulamaya çalışıyorsunuz. Eleştirel düşünceyi, bilimselliği, laikliği, demokratik katılımı, geleceğimiz olan özgür bireylerin yetişmesini en başında engellemiş oluyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, bu iktidar, eğitim sistemini öyle bir hâle getirdi ki ne öğrenciler ne de onların aileleri artık bu ülkede mutlu değil; başarılı, insanca yaşayacakları bir gelecek hayal edemiyorlar. Fırsatını bulan hızlıca yurt dışına çıkmanın yollarını arıyor. Ülkemizin değerleri, kıymetli beyinleri, bilim insanları kaybediliyor. "Biz bu müfredatı yaptık." demekle olmuyor; yarın başkası gelir, zıt başka bir şey yapar. Bu kafa karışıklığıyla kaybedilmiş kuşaklar, bu ülkenin geleceğine bir fayda sağlamayacaktır.

Bakınız, dün okullarda boykotlar oldu; öğrenciler, öğrenci velileri, eğitim emekçileri, sendikalar, meslek örgütleri, demokratik kurumlar alanlara çıktılar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Bağlayalım lütfen.

CELAL FIRAT (Devamla) - Buradan müfredatı kabul etmeyen, boykot eden, alanlara çıkan tüm canlarımıza selam olsun. Bugün ve yarın da kimse size biat etmeyecek, bilesiniz. Toplumu germeden bu müfredat geri çekilmeli -başka da çare olmadığını görüyoruz- pedagojik olarak doğru, bilimsel, laik, ücretsiz, demokratik ve ana dilde bir eğitim sistemi için eğitim meslek örgütleri, sendikalar, veli dernekleri, öğrenci temsilcileri gibi tüm paydaşlarla ortaklaşılarak yeni bir müfredat hazırlanmalı diyor, Genel Kurulu selamlıyorum.

Sevgiler. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)