| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 93 |
| Tarih: | 11.06.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA MUSTAFA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin yerel basınla ilgili verdiği grup önerisi hakkında Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Medeni dünyada basın, devlet organlarının hizasında toplumun menfaatlerini gözetmekle görevli bir güç olarak kabul edilmektedir. Bu anlayışın gereği olarak basın kuruluşları, toplumun yaşanan gelişmelerden haberdar olması ve kanaat edinmesi için önemli bir görev ve sorumluluk yüklenmişlerdir. Basının kamuoyunu aydınlatma görevi gereği özgür olması da temel bir ilkedir.
Basın özgürlüğü, kamuoyunu ilgilendiren haberler başta olmak üzere yorum, fikir ve kanaatleri topluma aktarmak amacıyla çoğaltıcı araçlarla serbestçe açıklayabilme özgürlüğüdür. Bu sayede kamuyu ilgilendiren gerçekler ortaya çıkabilmekte ve dolayısıyla yanlış uygulamalar, hukuk dışılıklar açık edilerek düzeltilebilmektedir. Buna bağlı olarak Anayasa'nın 28'inci maddesinde basının hür olduğunun yanı sıra "Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır." ifadeleri yer almaktadır.
Basın kuruluşlarının kamuya yönelik bu görevlerini yerine getirebilmelerinin bir koşulu, ekonomik yönden bağımsız olmalarıdır ve bu konuda kamuya düşen bir görev de çeşitli resmî ilan ve duyurulara aracılık edilmesi hususunda basına müracaat etmektir.
Salgın döneminde yerel basının yaşadığı ekonomik sorunların henüz aşılması mümkün olmamışken 13 Mayıs 2024 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığınca açıklanan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'nin bazı maddeleri, söz konusu sorunları katbekat artırmaktadır. Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'nde yer alan "Basın ve yayın organlarını ilan ve reklam verilmeyecek, kamu kurum ve kuruluşlarına hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapılmayacak, görev alanıyla ilgili olmayan yayınlara abone olunmayacak." şeklindeki açıklama, maalesef yerel basın için idam fermanından başka bir şey değildir.
Gayrimenkul satışlarının yerel gazetelerde ilan edilebilmesine ilişkin muhammen bedelin sınırının 2 milyon 500 bin TL'den 10 milyon TL'ye çıkarılması, yerel gazetelerin resmî ilan almasının önündeki en büyük engellerden biridir.
Ayrıca, burada internet dezenformasyon yasası çıktı; yanıltıcı bilgi verenlere bir ile üç yıl arasında ceza verileceğine dair karar alındı. Şimdi, bununla birlikte çok mağdur olan insan var, yerel basın da bundan maalesef etkilenmiş durumda; bunu bir kere daha buradan hatırlatmak istiyorum.
Ayrıca, tekelleşme de maalesef şu anda en büyük tehdit olarak önümüzde duruyor. Değerli basın mensuplarının yaşamış olduğu sıkıntıları hep beraber görüyoruz.
Saygıdeğer milletvekilleri, bir de şunu ifade ederek sözlerimi tamamlayacağım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, bitirin lütfen.
MUSTAFA KAYA (Devamla) - Yerel gazete ve internet gazetesi sahiplerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıtlı 11 personel zorunluluğu var. Bunun 8'e indirilmesi, şu an için yapılması gereken en önemli görevdir. Maalesef, yerel basındaki arkadaşlarımızın bu zorluklarla beraber -hem kâğıt maliyeti hem baskı maliyeti hem kalıp maliyetiyle beraber- birçok maliyetin üst üste binmesi dolayısıyla enflasyonist ortamda bu sıkıntıları aşamamaları, basın özgürlüğü için çok sıkıntılı bir süreçtir.
Yerel basın önemlidir. Yerel basın milletin sesidir. Yerel basınla beraber insanlar ancak evrensel anlamda, küresel anlamda veya ulusal anlamda kendilerini ifade edebilirler. İnternet ortamında artık tamamen her şey yerelden ziyade ulusal ve küresel boyuta çok rahatlıkla ulaşabilir diyorum.
Cumhuriyet Halk Partisinin bu önerisini desteklediğimizi ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)