GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:92
Tarih:06.06.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin araştırma önergesi hakkında söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye, mevcut iktidar sayesinde uzunca bir süredir siyasi ve ekonomik anlamda ciddi sorunlarla boğuşmaktadır. Ülke insanı eğitimden tarıma, sosyal devlet anlayışından uluslararası ilişkilere, hayat pahalılığından sığınmacı ve kaçak sorunu ile neredeyse her konuda dışarıya olan bağımlılığa kadar bir dizi kronik sorunla mücadele etmektedir. Lakin, bu mücadele iktidarın, kamudan ziyade vatandaşa ihale ettiği bir yönetim tarzıyla devam ediyor. İlan edilen tasarruf tedbirlerinden de anlaşıldığı üzere bunlar da vatandaşa yüklenmiştir.

Ülkemizin kronik sorunlarının başında ise maalesef, sağlık hizmetlerinde yaşananlar başı çekmektedir. Halkımızın Covid sürecinde yakından tanımak mecburiyetinde kaldığı Andersen'den masallar anlatan hayli varlıklı bir bakana defalarca bazı sorular sordum. Lakin Sağlık Bakanı olan bu kişi hekim olması ve üstelik üniversite ve hastane zincirine sahip olması hasebiyle, zaten ciddi sorunlar yaşayan sağlık sektörünü ciddi bir etik sorunla da karşı karşıya bırakmakta maşallah, hiçbir beis görmemektedir. Sağlık sektöründe faaliyet yürüten diğer hastane sahiplerinin ve firmaların bu durum karşısında haksız bir rekabete maruz kaldığını bilmeyen yok ama bu zatıalileri o kadar kibirli ve kendisini o kadar yıkılmaz bir armada görüyor ki ne sorularımıza cevap verme zahmetinde bulunuyor ne de burnundan kıl aldırıyor. Üstelik, bu Bakan güya hem denetlenen hem de denetleyen bir konumda olmaktan hicap da duymuyor. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi kabinesinin vazgeçilmez bir Bakan olarak -Anayasa'nın amir hükmü gereği- milletvekillerini de kale almamaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisinde verilen yazılı soru önergelerine on beş gün içinde makul ve gerekçeli cevap vermek mecburiyetinde olduğunun farkında olmayan Sağlık Bakanı ve ticaret erbabı olan bu zata, kişiye ne söylesek tesiri yok. Lakin bizler milletimiz adına bu şahsın ve mensubu olduğu iktidarın hak ve hukuk tanımaz işlerini milletimiz adına soracağız ve peşini bırakmayacağız. Atanmış bürokratların bu ülkenin seçilmiş milletvekillerinden, yasa ve Anayasa'sından üstün olduğunu belirten bir yasa hükmü yok ama zatıalileri öyle bir kibir abidesi olmuş ki meşhur Karun'a rahmet okutan bir pozisyonda, hayli rahat bir edayla arzıendam etmektedir. Peki, bu kibirli zatın uhdesinde olan Sağlık Bakanlığı ne yapıyor? Mesela, 2017 yılından 2022 yılına kadar olan sürede şehir hastanelerinin yapımı için 187 milyar 735 milyon lira harcıyor ve bu parayla 28.548 yatak kapasiteli sadece 18 şehir hastanesi yapıyor. Bu şehir hastanelerine müşteri, pardon, hasta garantisi veriyor, hasta sayısı yeterli olmazsa eksiğini tamamlıyor ve ödemeyi de milletin diğer fertlerine fatura ediyor.

Değerli milletvekilleri, şimdi, gelelim bu skandala, Burdur'daki meseleye gelelim, hemen kısaca söyleyeyim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Özdağ.

SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Tamamlıyorum efendim.

Ülkemizde son dönemde böbrek yetmezliği sonucu renal destek tedavisi gören hasta sayısı yaklaşık 70 bindir. Kamuda ve özel sektörde hemodiyaliz ünite sayısı ise 700 civarındadır. Hemodiyaliz genellikle haftada 3 kez yapılır, dörder saat sürer ve her bir işlemde 160 litre steril su kullanılır. Suyun gelişmiş teknolojiyle fiziksel, kimyasal ve biyolojik açıdan sterilizasyonu yapılarak saf su elde edilir ve hemodiyaliz cihazlarına gönderilir. Burada bir idari ihmal var; burada idarecilerin ihmali var, doktorların ihmalinden ziyade bu var. Şimdi sizlere sesleneyim: Nurettin Topçu'yu bilirsiniz. Nurettin Topçu Sorbonne'da doktora yaparak Türkiye'ye geldi ve çok çileler çekti, sonra "Bu şarka, bu doğuya değil Müslümanlık, insanlık bile gelmedi." dedi. Şimdi, sizin Sağlık Bakanlığınızdaki idari personelinize -iyileri tenzih ederek söylüyorum- liyakat, ehliyet, ahlak ve dürüstlük gelmemiş ve denetim mekanizmasından da kaçıyorsunuz. Bu grup önerisini destekliyoruz.

Bir daha bunların olmaması için böyle araştırma önergelerini komisyonlarda görüşerek mutlaka gereğinin yapılması Türkiye'nin selameti, sağlık için elzemdir.

Saygılar sunuyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)