GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti ile Birleşmiş Milletler Arasında Birleşmiş Milletler Kalkınma Eşgüdüm Ofisi Bölgesel Ofisinin İstanbul'da Kurulmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:89
Tarih:30.05.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AHMET EŞREF FAKIBABA (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan 83 sıra sayılı Kanun Teklifi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, devletin ve Hükûmetin vatandaşlarına sağlaması gereken en önemli hizmetlerden biri de vatandaşın barınma ihtiyacını karşılamasıdır. Fakat bugüne kadar devlet ve Hükûmet, Anayasa'nın gereği olan konut sorununu çözme görevini gerektiği gibi yerine getirememiştir.

Yıl 2013, o zaman Şanlıurfa Belediye Başkanıydım; hiç unutmam, billboardlara "Şanlıurfa'da evi olmayan herkesin bir evi olacak." diye duyurular yapmıştık. 2013 yılına kadar Şanlıurfa Belediyesi olarak birçok projeye imza atmıştık ancak en kolay ve en çok dua aldığımız, en güzel projelerin başında konut projeleri gelmekteydi. Bunu tek bir tip değil, farklı varyasyonlarda gerçekleştirdik.

İlk olarak "Yenice bölgesi" dediğimiz -Sayın Başkanım, siz çok iyi bilirsiniz- gecekondu bölgesinin etrafında belediyeye ait bir alanı imara açarak evi olmayan inşaat işçisi kardeşlerimize arsa ürettik. O tarihte emekçi kardeşlerimize ayda 500 lira taksitle on ayda toplam 5 bin Türk lirasına arsaları verdik. Şu an bu arsaların fiyatı en az 1,5 milyon liradır. Yani 5 bin lirayı vatandaşın adına 1,5 milyon lira yapmışız.

İkinci olarak yine Eyyübiye bölgesinde hayvancılıkla uğraşan hemşehrilerimizi şehir merkezinden çıkarmak için 550 arsa ürettik ve bu arsaların maliyeti 15 bin liraydı ve bunu da kendilerine bin lira taksitle vermiştik. Şu anda bu arsaların fiyatı da -emin olun- 2,5 ile 3 milyon lira arasındadır yani halkımızın 15 bin lirasını 2,5 milyon lira yapmış olduk.

Üçüncü olarak, yine, Urfa'mıza büyük hizmetler yapan, evi olmayan temizlik işçisi arkadaşlarımızı kira öder gibi, 10 bin lira peşinatla, ayda 500 lira taksitle 30 bin liraya ev sahibi yaptık; o zamanki asgari ücret 1.200 liraydı. Yapılan 280 daire, evler 2+1 ve 75 metrekareydi. Taksitler ev teslimatından sonra başlayacaktı yani o kardeşlerimizin 30 bin lirasını -Allah nasip etti- 800 bin lira seviyesine çıkarmış olduk.

Dördüncü olarak, yine, belediyede, belediye arsasında, belediyeyi zarara uğratmadan, yasal çerçeveye uygun fiyatlarla, belediye çalışanlarına kooperatif aracılığıyla 324 adet 4+1 ev teslim edilmiştir. Maliyet fiyatı 150 bin lira ve şu andaki fiyatı da 4,5 milyon liradır yani yine de o arkadaşlarımızın 150 bin lirasını demek ki 4,5 milyon liraya çıkarmışız.

Beşinci sırada, orta gelirli vatandaşlarımıza gelmişti sıra. 50 bin lira peşinat, ayda 1.500 lira taksitle 125 bin liraya 3+1 600 konut üretmiştik; şimdiki fiyatı ortalama 1,8 milyon ve yine, taksitler ev tesliminden sonra başlayacaktı ve insanlar ev sahibi olmaktan çok mutluydu.

Altıncı olarak bu sefer de -Sayın Başkanım, bu konuyu siz çok iyi biliyorsunuz, tapuyu alamıyorlar maalesef.- şehrin merkezinden taşıdığımız sanayi esnafı için 140 metreden, 560 metreye kadar farklı boyutlarda yaklaşık 232 iş yeri üretmiştik. Fiyatlar iş yerinin büyüklüğüne göre 16 bin ila 68 bine kadar değişiyordu. Bu arkadaşların eski sanayi sitesinde iş yerleri yoktu ve şehir merkezindeki en küçük merdiven altındaki kiralar bile o zaman 5 bin liradan başlıyordu. Yani üç yıllık kira fiyatına dükkân sahibi olmuşlardı. Şu andaki fiyatları, büyüklüğüne göre 2,5 ile 10 milyon lira arasındadır.

Değerli milletvekilleri, şayet dikkatinizi çektiyse evi olmayan aileler kira öder gibi ev sahibi oldular. Eğer belediyemiz isteseydi TOKİ gibi bunları binlerce kişiye satmaz, üç beş kişiye satar ve üç beş kişiyi zengin ederdi. Oysa, dikkat ederseniz, biz zengini daha zengin etmek için değil, fakiri zengin etmek için büyük çaba sarf etmiştik. Yine, dikkat ederseniz, Türkiye'de 2002 yılında konut sayısı 16 milyonken 2024'te bu sayı 40 milyona çıkmış ancak hâlâ barınma sorunu çözülememiştir çünkü konutların ve arsaların büyük bir kısmı barınma sorununu gidermek için değil, daha çok zenginleri daha zengin etmek için kâr amaçlı yapılmıştır. Bunun için elimde çok önemli bir örnek mevcut değerli arkadaşlarım.

2021 yılında bir iş insanı TOKİ'den ortalama 7 milyon karşılığında 6.600 metrekare arsa satın almış, bunun yüzde 25'ini peşin, kalan yüzde 25'ini de altmış ay taksitle satın almış; şu ana kadar da 5 milyon ödemiş. Sıkı durun çok değerli milletvekilleri, şu anda bu arsanın değeri tam 90 milyon lira; 5 milyon ödenmiş ve bu arsanın değeri tam 90 milyon lira. TOKİ bunu bir kişiye satacağına kooperatif kurup onlarca kişiye satsaydı hem bu insanlar ev sahibi olacaktı hem de orta gelirli vatandaşlar ile zenginler arasında makas bu kadar açılmayacaktı. Ve bu gibi yanlışlıklardan dolayı ülke gelirinin yüzde 40'ını yüzde 1'lik kesim alırken geriye kalan gelirin yüzde 60'ını ise vatandaşlarımızın yüzde 99'u paylaşmaktadır yani ülkemizde maalesef bu yanlışlıklardan dolayı ne adalet ne de kalkınma kalmıştır.

Sonuç olarak şu günlere baktığımızda üzülerek AK PARTİ iktidarının çok büyük fırsatları teptiğini görmek beni bir vatandaş olarak ziyadesiyle üzmektedir. Artık bırakınız emekli, asgari ücretli ve dar gelirli bir vatandaşın ev sahibi olması doktor, hemşire, öğretmen, hâkim, akademisyenin bile ev sahibi olmasını, hayal olmuştur. Bugün 4 milyonluk bir ev için 1 milyon peşin, 3 milyon kredi kullanıldığı zaman on yıllık aylık ödeme ortalama 100 bin civarındadır. Bunu da herhangi bir memurun veya dar gelirli vatandaşın ödemesi artık imkânsızlaşmıştır.

Oysaki Türkiye'nin yaşadığı konut krizi yine de çözümsüz değildir. Bunun için önemli gördüğüm üç maddeyi sıralamak istiyorum. Bir, TOKİ kâr amaçlı ve birilerini zengin etme gayesiyle arsa satışı yapmayı durdurmalıdır. Bu cümleyle ilişkin de elimde çok önemli bir örnek mevcut. Değerli arkadaşlar, 2020 yılında Millî Emlak yaklaşık 50 dönümlük bir arsayı 1.300 lira muhammen bedel karşılığı açık artırmayla satışa çıkarmıştır ancak arsaların karşısına "işgalli" diye bir ibare konulmuştur. İşgalli arsa olduğu için ihaleye hiç kimse giremeyecek. Bir arsaya işgalli diyebilmek için, sizler çok iyi biliyorsunuz, işgalcinin yıllardan beri orada olması gerekmektedir ancak maalesef, bu arsalar ihaleden bir hafta önce işgal edilmişti. İşgal eden kişiler de siyasetçi ve bürokrat yakınlarıydı ve o günkü şartlarda arsanın yaklaşık metrekare bedeli 3.000 ile 3.500 Türk lirası arasındaydı yani "işgalli" diye arsa satılmış olsaydı arsanın tutarı 65 milyon olacaktı ancak normal fiyatla satılmış olsaydı bu arsanın tutarı 165 milyon olacaktı, olurdu. Yani zengini daha zengin etmek için devletin 100 milyonu bu ayrıcalıklı kişilere gitmiş olacaktı.

İki, şayet TOKİ arsa satışı yapacaksa 25, 50, 75 ve 100 kişilik gibi kooperatifler kurup ve bunun aracılığıyla ev ve iş yeri olmayan vatandaşlarımıza arsa satışının yapılması uygundur diye düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Fakıbaba, lütfen tamamlayın.

AHMET EŞREF FAKIBABA (Devamla) - Bitirmek üzereyim efendim, teşekkür ederim.

Üçüncü olarak da tüm arsalar mutlaka ve mutlaka vergilere tabi olmalıdır.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)