GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:88
Tarih:29.05.2024

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Teşekkürler Sayın Başkan.

1'inci maddeye ilişkin hususlara değinmeden önce kanunun geneline ilişkin birkaç noktaya işaret etmek istiyorum. Bunlardan ilk 2'si usuli sorunlara ait. Teklif, biliyorsunuz, 2'nci maddesinde tali komisyon olarak Dışişleri Komisyonuna sevk edildiği ibaresini taşıyor ancak böyle bir sevk olmamıştır. Dolayısıyla biz bunu aslında Komisyonda dile getirdiğimiz hâlde bu gerçek dışı beyan metinden çıkarılmamıştır; buna işaret etmek istedim.

Diğer husus ise Anayasa'mızın 2'nci ve 11'inci maddelerinin gereği olarak kanunlar Anayasa'ya aykırı olamaz ve bunu güvence altına alan bir hüküm de Meclis İçtüzüğü'nün 38'inci maddesinde yer alıyor. Bu hükme göre, bütün kanun teklifleri öncelikle Anayasa'ya uygunluk yönünden incelenir ve eğer bir Anayasa'ya aykırılık sorunu görülüyorsa bu gerekçesiyle birlikte ifade edilmek suretiyle görüşmeleri durdurulur. Ne var ki biz Plan ve Bütçe Komisyonunda bu teklif metninin içerdiği çeşitli Anayasa'ya aykırılık sorunlarına işaret ettiğimiz hâlde Komisyon Başkanı, üyeler ve teklif sahipleri bu hususu dikkate almamışlardır; bunu da Genel Kurulumuzun bilgilerine sunuyorum.

Şimdi gelelim genele ilişkin diğer noktaya. Bütün kanunların nihai amacı kamu yararına hizmet etmek olmalıdır. Kamu yararının objektif bir tanımı olmadığı için kanunların görüşmelerinde eğer bir kanunun kamu yararına dönük bir amaç taşımadığı ifade edilirse bu ciddiye alınır ve Anayasa'ya uygunluk denetiminde o kanunun kamu yararına uygun olmadığı gerekçesiyle iptali sağlanır. Şimdi, biz bunu da Komisyonda ifade ettik ve doğrusunu isterseniz ben kanunu dikkatle inceledim, bu kanunun hangi kamu yararına hizmet ettiğini ben tespit edemedim. Dolayısıyla buradan -sıraları epeyce boş ama- Adalet ve Kalkınma Partisi sıralarına sesleniyorum: Kendilerine sıra geldiğinde bu kanunun hangi kamu yararını gerçekleştireceğini bize açıklarlarsa ben mutlu olacağım. Ama buradan hareketle düne ait bir açıklamada bulunacağım. Benim gibi, aramızda öğretim üyeliğinden gelen meslektaşlarım var. Onlar da aynı tecrübelere sahiplerdir. Biz öğrencilere sınav kâğıtlarını verirken mutlaka o sınavın şartnamesi olarak belli hususları yazarız ve ilk maddesi de şu olur: "Sorulara cevap teşkil etmeyen açıklamalar değerlendirmeye alınmaz." Yani not verilmez.

Şimdi, dün burada bütün 5 siyasi parti grubu yüz dakika boyunca kanuna yönelik çok ciddi eleştiriler getirdi. Adalet ve Kalkınma Partisi temsilcisi sayın milletvekili arkadaşımız burada Winston Churchill'den söz etti, Victor Hugo'dan bahsetti, İsmail Cem'den söz etti, Cemil Meriç'ten söz etti, uzun uzun açıklamalar yaptı ama yirmi dakika boyunca eleştirilere cevap veren tek bir cümle sarf etmedi. Dolayısıyla, şimdi, bu kamu yararı meselesinde de böyle bir durumun tekrar edilmemesini ümit ediyorum.

Şimdi, gelelim kanuna ilişkin, 1'inci maddeye ilişkin diğer konulara. Kanunun 1'inci maddesine baktığımızda diyor ki: "Bu kanunun amacı Dışişleri teşkilatını güçlendirmek, Dışişleri personelinin temsil kapasitesini artırmaktır." Yani bunun mefhumumuhalifinden çıkan sonuç şudur: Demek ki Dışişleri teşkilatımız zayıftır ve personelinin temsil kabiliyeti de düşüktür. Ama kanunun genel gerekçesine bakıyoruz, orada da şöyle bir açıklama var: Türkiye'nin Dışişleri teşkilatının dünyada 3'üncü sırada yer alan bir seviyede olduğu söyleniyor. Şimdi, eğer 1'inci madde doğruysa bu gerekçe yanlış, gerekçe doğruysa 1'inci madde yanlış. Dolayısıyla, böylesine çelişkili metinler hazırlayarak hem bizimle hem de bütün milletle alay ediliyor olmasını ben kınama ihtiyacı duyuyorum.

Şimdi, bütün bu hususlara ek olarak bir başka noktaya daha değineceğim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Yazıcı Özbudun, lütfen tamamlayın.

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Devamla) - Tabii, tamamlayacağım.

Bu kanunla beraber Dışişleri Bakanlığının yanında bir vakıf kuruluyor ve bu vakıf Dışişleri Bakanlığının yanında ikinci bir bakanlık gibi çalışacak yani aslını ararsanız, bu yöntemle Cumhurbaşkanlığımız dâhil olmak üzere bütün bakanlıkların yanında bir ek vakıf kurulmak suretiyle paralel bir devlet kurulabilir. Bu kanun kabul edildiği takdirde bir paralel devlet yapılanmasının yolunu açacak. Bu ise Anayasa'mızın 6'ncı maddesinde yer alan "Hiç kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz." hükmünü açıkça ihlal etmektedir.

Biz bu 1'inci maddenin tekliften çıkarılmasını öneriyoruz ama daha doğru olan şudur: Bu teklif tamamen geri çekilmelidir.

Genel Kurulumuzu ve izleyicilerimizi saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)