GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:86
Tarih:23.05.2024

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Genel Kurulumuzu ve bizleri ekranları başında izleyen sevgili yurttaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Saadet-Gelecek Grubu olarak, biz, görüşmekte olduğumuz bu torba kanunun 22'nci maddesinin metinden çıkarılmasını öneriyoruz. Şimdi, ben size önerimizin haklı gerekçelerini ifade etmek üzere söz almış bulunuyorum.

Tabii, neden haklı gerekçelere dayandığımızı ifade edebilmem için 22'nci maddenin içeriğinden bahsetmem gerekiyor. 22'nci madde, bu kanunun 1'inci maddesinin 26 Nisan 2024'te yürürlüğe gireceğini hükme bağlıyor. Yani, dolayısıyla, bugün günlerden nedir? 23 Mayıs 2024. Bu kanunu bu gece tamamlayacağız, Sayın Cumhurbaşkanı yarın öbür gün imzalayacak, şu bir iki gün içinde yürürlüğe girecek. Demek oluyor ki 22'nci maddenin düzenlemesi gereğince bu kanunun 1'inci maddesi tam bir ay geriye yürütülmek suretiyle yürürlüğe girecek. Bunun çok açık bir anlamı var. Nedir bu? Hukuk kurallarının geçmişe yürümezliği ilkesi böylece apaçık bir biçimde ihlal ediliyor. Aslında, bunun ciddi bir ihlal sorunu olduğunu anlamamız için ne hukuk profesörü olmaya ihtiyaç var ne de hukukçu olmaya ihtiyaç var. Neden? Çünkü eşyanın tabiatı gereği hukuk kuralları geçmişi değil ancak geleceği düzenleyebilirler. Hukuk kurallarının amacı nedir? Toplumsal hayatın bir alanını düzenlemek, vatandaşlar için hak ve borç yaratmak, kamu makamlarına da çeşitli yetkiler sunmak. Bunların olabilmesi için hukuk kurallarının ancak geleceği düzenlemesi gerekir çünkü yurttaşlar birkaç ay sonra, bir yıl sonra yürürlüğe girecek bir kanunun bugünü, geçmişi düzenleyebileceğini tahmin etmek suretiyle hayatlarını planlayamazlar. Dolayısıyla, bu açık bir hukuk ihlali olduğu için metinden çıkarılması gerekir.

Şimdi, bakınız, bizim Anayasa'mız "hukuk devleti" ilkesine yer veriyor ve aynı zamanda 11'inci maddede "Anayasa'nın üstünlüğü" ilkesine yer veriyor ve "Kanunlar Anayasa'ya aykırı olamazlar." diyor. Dolayısıyla, bütün bu hükümler karşısında bizim burada, hukuka uygun, Anayasa'ya uygun kanun yapmamız gerekiyor. Peki, bu ilk defa karşılaştığımız bir sorun mu? Hayır. Burada, 2 Mayıs 2024'te görüştüğümüz ve sonraki günlerde kabul edilen Maden Kanunu ve çeşitli kanunlar üzerinde değişiklik getiren kanunun 15'inci maddesi de aynen bunun gibi, o kanunun 1 ve 3'üncü maddesindeki hükümlerin 28 Şubat itibarıyla yürürlüğe gireceğini düzenlemişti. Dolayısıyla, ben buradan Adalet ve Kalkınma Partisi sıralarındaki arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Ben biliyorum, o sıralarda çok değerli hukukçu meslektaşlarım var. Neden bile bile, göz göre göre hukuka aykırı kanun teklifleri getiriyorsunuz. Bakın, biz burada yemin ettik, dedik ki: "Hukukun üstünlüğüne ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağız." Bütün bunlar ortada açık bir gerçek olarak dururken ve siz de bu hükümlerin hukuku ve Anayasa'yı ihlal ettiğini biliyorken neden böyle kanun teklifleriyle bu Meclisi meşgul ediyorsunuz? Benim burada bu kadar ayrıntılı açıklamalar yapmamın sebebi şu: Bizler Parlamento çoğunluğunun hukuk kurallarını nasıl ihlal ettiğini çok iyi biliyoruz ama yurttaşlarımız buradaki bütün çalışmaları harfiyen izliyor olamazlar çünkü onların günlük hayatları buna el vermeyebilir; ola ki şu an bizi ekranları başında izliyorlarsa Türkiye Büyük Millet Meclisinin nasıl bir hukuksuzluğa, nasıl bir anayasasızlığa alet edildiğini yurttaşlarımızın anlamasını ve görmesini istiyorum ve bu vesileyle, bize her vesileyle yeni anayasa çağrısında bulunan Parlamento çoğunluğuna şunu söylemek istiyorum: Sizin Anayasa'ya uymak gibi bir kaygınız yok ki sizin Anayasa'ya ihtiyacınız yok. Dolayısıyla, ileride çöp hâline gelecek bir metin üzerinde niye bizi ve kamuoyunu meşgul edeceksiniz? Umarım, bu alışkanlığınızdan vazgeçersiniz ama biz bıkmadan usanmadan sizi hukukun üstünlüğüne, hukuk devletinin gereklerini inşa etmeye...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Devamla) - ...davet edeceğiz ve burada son nefesimize kadar da Türkiye'nin bir hukuk devleti olması için, bir demokrasi olması için çaba sarf edeceğiz. Umarım biz zafer elde ederiz, siz bu alışkanlığınızdan vazgeçersiniz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)