| Konu: | Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 23.05.2024 |
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, bu tasarruf tedbirleriyle ilgili -"Balık baştan kokar." hikâyesi var gerçi ama- 1961 yılında çıkarılan bir kanun var, adı Taşıt Kanunu. Bu Taşıt Kanunu'na göre kimlere tahsisli araç verileceği belli. Geçen hafta bununla ilgili bir polemik olmuştu. Eski Bakan Sayın Milletvekili Mustafa Varank gerçi bayağı polemik yaptı, sizler de itiraz ettiniz, yerinizden hopladınız, oturdunuz kalktınız, oturdunuz kalktınız; bunu savunmuştunuz. Yanlış oradan döndü ve kendisi gördüğü hatayı, hani o emir var ya "Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz." herhâlde bir yerde buldu veya geç anladı ve bu arabayı iade etti. Siz ne oldunuz? Düştünüz mü? Varank nerede bilmiyorum. Varank da bunu gördü ve savundu, savundu, bakın, bu gitti. Peki, sırada hangi araç var, hangi uçak var; onlara yapılması gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, bu kısmı, "Balık baştan kokar." hikâyesini zaten siz biliyorsunuz. Gelelim diğer kısmına. Bakın, kamudaki israf, kamudaki sizin göz yumduğumuz, yerel yöneticilerin, valilerin ve kaymakamların göz yumduğu yolsuzluk, usulsüzlük, israf ve şatafat burada. En son düzeyde tahsisli araç kullanabilecek olan makam kaymakamlıklar; hiçbir il müdürünün, hiçbir ilçe müdürünün tahsisli makam aracı olmaması gerekiyor bu sistemde; 1961'de çıkmış. Sayın Erdoğan, AK PARTİ Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı olarak bir genelge yayınlıyor, yıl 2021, taşıtlarla ilgili her şey burada var; taşıtların ne şekilde kullanılması, en ekonomik şekliyle, israfa yol açmadan kullanılması var ama siz ne yapıyorsunuz? Taşıtlar ve uçaklar da dâhil olmak üzere, başta Ulaştırma Bakanı, özel jetle gidiyor. Ya, hiç mi içinizden biriniz -bakanlardan vesaire- özel jetle gitmeyip de tarifeli uçakla gitmeyi neden tercih etmiyorsunuz? Neden, israfı siz yapıyorsunuz, halktan tasarruf etmesini istiyorsunuz, halkın sürekli olarak kemer sıkma politikası uygulamasını istiyorsunuz? Riyakârlık kokmuyor mu değerli arkadaşlar? İnsaf olması gerekmiyor mu? Yani "İsraf etmeyin." düsturu sizi bağlamıyor zannedersem ve halktan, bu zavallı milletten, eve et götüremeyen milletten... Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı yemek menüsü, istediğinde 4 kap yemek olacak ve her gün et olacak, her gün et olacak. Neden hâlâ tasarrufu halktan istiyorsunuz? Neden Cumhurbaşkanlığının 400 milyon dolarlık aracını satıp da Türkiye'deki SMA'lı... Valilikler aracılığıyla dilencilik yaptırdığınız insanlar var ve siz bugün için 400 milyon dolarlık aracın ve uçakların yarısını satsanız -kesinlikle söylüyorum- Türkiye'de SMA'lı çocukların tamamının tedavisi gerçekleşmiş oluyor ama siz o kısmı görmüyorsunuz. Siz hâlâ o uçaklarla, hâlâ o bilmem kaç silindirli, 15-20 milyonluk araçlarla gezmeye devam ediyorsunuz ve sizin atamış olduğunuz valiler, atamış olduğunuz kaymakamlar kamu araçlarında kamuda yapılan israfı... Hanımını kuaföre, çocuğunu kreşe götüren, evden alınan, eve bırakılan araçlara hiçbiriniz ses çıkarmıyorsunuz.
Ben buradan tüm valilere ve kaymakamlara uyarıda bulunmak istiyorum: Yerel yöneticilerinizin, ilçe müdürlerinizin, il müdürlerinizin yapmış olduğu bu usulsüzlükler hakkında gerekli işlemleri yapmanız gerekiyor. Bu halk ve bu millet önce sizden icraat bekliyor.
Teşekkür ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)