| Konu: | Kars Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit'in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 23.05.2024 |
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Şimdi, Değerli Grup Başkan Vekili "İktidarı anlıyoruz da muhalefet neden eleştiriyor?" gibi garip bir şey söyledi.
Değerli Grup Başkan Vekili, evet, muhalefet iktidarı eleştirir ama muhalefet muhalefeti de eleştirir. Muhalefetin bir yanlışı varsa, muhalefetin sorumsuz bir siyaseti varsa bir muhalefet partisinin diğer muhalefet partisini eleştirilmesi de son derece meşrudur.
Şimdi, gelelim eleştirilere: "Sokak çağrımızdan neden rahatsız olunuyor?" denildi. Sokak çağrısı, her zaman meşru olmaz. Bir de garip bir şekilde 15 Temmuza atıfta bulundu, "15 Temmuzda da insanlar sokağa çağırıldı." Evet, 15 Temmuzda insanlar sokağa çağırılmıştır ama bir terör örgütüne karşı sokağa çağırılmıştır, bu ülkenin seçilmiş iktidarını korumak için, bu ülkenin devletini, rejimini korumak için sokağa çağırılmıştır. İkisi farklı şeydir.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - IŞİD terör örgütü değil mi?
KAMURAN TANHAN (Mardin) DAEŞ terör örgütü mü değil mi?
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Şimdi, geliyorum; 15 Temmuzdan farkı şudur: Bakın, Kobani'de...
KAMURAN TANHAN (Mardin) - O zaman ne diye şey yapıyorsunuz; bizim çağrımız DAEŞ'e karşıydı.
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Başkanım, bir dakika...
BAŞKAN - Bir dakika... Ya, laf atmayın, Grup Başkan Vekili takip ediyor.
Buyurun.
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Kobani olaylarında sokağa çağrılmasının 15 Temmuzdan farkı şudur: Kobani olaylarında ilk sokak çağrısını bir terör örgütü, PKK yapmıştır, metropolleri işgal etmeye çağırmıştır halkı, ondan sonra da sorumsuz bir siyaset ortaya konmuş ve vatandaş sokağa çağırılmıştır. Bakın, vatandaşı mitinge çağırabilirsiniz ancak böyle bir kriz ortamında sokağa çağıramazsınız. Bizim korkumuz sokaklara çıkılmasında değildir, bizim korkumuz kamu düzeninin bozulmasındadır. Bizim korkumuz sokakların yakılıp yıkılmasında, 54 vatandaşımızın kaybedilmesindedir; mesele budur. Yoksa, kimsenin sokağa çıkmasından, kimsenin siyasetinden de korkumuz yoktur. Ben, oradan demokratik siyaset çağrısı yaptım; isterdim ki bu çağrıma bir cevap verilsin. Ben, isim vermeden bu çağrıyı yaptım ama şimdi DEM Grubuna yapıyorum: Buyurun, çıkın, şu kürsüden "PKK bir terör örgütüdür." deyin, PKK'yı kınayın; 85 milyon birlikte kucaklaşalım. Hodri meydan! (Saadet Partisi, AK PARTİ ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)