GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KIRIKKALE MİLLETVEKİLİ RAMAZAN CAN VE 20 MİLLETVEKİLİNİN, TOPLUMSAL BARIŞI BOZAN OLAYLARI ARAŞTIRMAK VE ÇÖZÜM YOLLARI BULMAK AMACIYLA BİR MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİ, ADALET VE KALKINMA PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLLERİ KAHRAMANMARAŞ MİLLETVEKİLİ MAHİR ÜNAL, GİRESUN MİLLETVEKİLİ NURETTİN CANİKLİ, KAYSERİ MİLLETVEKİLİ MUSTAFA ELİTAŞ, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ AYŞENUR BAHÇEKAPILI, ADIYAMAN MİLLETVEKİLİ AHMET AYDIN VE 187 MİLLETVEKİLİNİN, TERÖR SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK SÜRECİN BÜTÜN BOYUTLARIYLA DEĞERLENDİRİLMESİ AMACIYLA BİR MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİ VE BDP GRUBU ADINA GRUP BAŞKANVEKİLİ BİNGÖL MİLLETVEKİLİ İDRİS BALUKEN'İN, KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜLMESİ, DEMOKRATİKLEŞMENİN GELİŞTİRİLMESİ, TOPLUMSAL BARIŞIN TESİSİ VE ÖZGÜRLÜKLERİN GENİŞLETİLMESİ AMACIYLA MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGELERİNİN ÖN GÖRÜŞMESİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:89
Tarih:09.04.2013

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Sezgin Tanrıkulu burada yok. Aslında bugün yeterince sıkıntıya girdi, fazla da sıkıntıya sokmak istemiyorum ancak tarihe not düşmesi açısından, 12 Ekim 2011 tarihli Sayın Tanrıkulu'nun bir konuşması var, burada onu?

BAŞKAN - Sayın Can, lütfen, burada olmayan sayın milletvekiliyle ilgili konuşmayalım. Konuyu izah edin, lütfen.

SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, akil insanlar burada mıydı? Saatlerce hakaret etti iki grup onlara, sesimiz çıkmadı.

RAMAZAN CAN (Devamla) - "Yirmi yedi yıldır bu ülkede insanlar ölmektedir. Bu yirmi yedi yılın dokuz yılında bu Hükûmet iktidardadır. 8 başbakan değişmiş, 5 cumhurbaşkanı değişmiş, 9 Genelkurmay Başkanı değişmiş?

SIRRI SAKIK (Muş) - Sezgin hak etti, Sezgin Tanrı kulu olmaktan çıktı bugün!

RAMAZAN CAN (Devamla) - ?16 hükûmet, 23 İçişleri Bakanı değişmiş ama bu sorun bitmemiştir. Güvenlik eksenli politikalarla da bu sorun çözülememiştir. Yani Türkiye'nin Kürt meselesi çözülememiştir.

O nedenle, biz bu sorunu günlük siyasi tartışmaların dışına çıkartalım, bu sorunu bir siyasi yarışma hâline getirmeyelim, ortak dil yaratalım ve ortak bir komisyon kuralım. Bu Meclisin çatısı altında kutuplaşmaya son vererek, bu sorunun çözümü konusunda cesaretli adımlar atalım. Toplumun bizden beklediği budur, toplumun bizden beklediği daha fazla cesarettir, daha fazla sağduyudur. Bunu birlikte becerebiliriz." diye sesleniyor.

Tabii, Sayın Tanrıkulu bugün de vermiş olduğu önergede birleştirme talebinden sonra Genel Kurulu da terk etti; Cumhuriyet Halk Partisi, maalesef, Sayın Tanrukulu'nun önergesine de sahip çıkamadı.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; terörün varlığı üzerine, çatışma kültürü üzerine inşa edilmiş bir anlayış artık miadını doldurmuştur. "Vur! de, vuralım, öl! de, ölelim." diyerek, bu sloganlar karşısında "Bunun da zamanı gelecek." diyerek kan üzerinden, çatışma üzerinden, gençlerin hayatı üzerinden istismar üretmek artık son bulacaktır. Herkes ama herkes gönlünü ferah tutsun. Çatışma kültüründen beslenen siyasi partilerin yaydığı korkulara hiç kimse kanmasın. Öyle bir Türkiye yükseliyor ki bu Türkiye'de inşallah acılar bitecek, bu Türkiye'de gözyaşları dinecektir. Öyle bir Türkiye yükseliyor ki bu Türkiye'nin ayağında artık terör prangası olmayacak. Öyle bir Türkiye yükseliyor ki bu Türkiye 76 milyonun daha güçlü bir şekilde bir olduğu, beraber olduğu, kardeş olduğu, çalıştığı, ürettiği, büyüdükçe büyüdüğü bir Türkiye olacak. Bütün planlara, bütün senaryolara, bütün tezgâhlara rağmen birbirine sıkı sıkıya ama sımsıkı kenetlenmiş bir Türkiye geliyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; milletimiz bize bu ülkeyi, bu vatanı, bu devleti en iyi şekilde yönetme görevi verdi. İnsanlarımız arasındaki ayrılığı, eşitsizliği kaldırmak, adaleti ve kalkınmayı tesis etme görevi de verdi. Aynı zamanda yedi coğrafi bölgede bölgesel milliyetçiliği değil, eşitliği, adaleti tesis etme görevi de verdi. Bugüne kadar hükûmetlerimiz bu görevleri bihakkın yerine getirdiği için milletimizin desteği giderek artmıştır. Devleti elitlerin, bir avuç seçkin, marjinal birtakım güçlerin eline, hamdolsun, kifayetsiz muhterislerin tasallutuna asla terk etmedik, etmeyeceğiz ve onların elinden kurtardık, kurtarıyoruz. Devleti milletten kopartıp kendi tekellerine almak isteyenlere, gönüllerindeki vesayetli sistemi hortlatmak isteyenlere asla geçit vermeyeceğiz. Milletin seçim sandığında alamadıkları yetkiyi sokakları terörize ederek gasbetmek isteyenler, karanlık güçlerle, odaklarla iş birliği yapanlar bugüne kadar hüsrana uğramıştır, bundan sonra da hüsrana uğrayacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizim amacımız terörü bitirerek hiçbir güvenlik görevlisinin, hiçbir evladımızın burnunun dahi kanamayacağı bir barış ve huzur ortamı tesis etmektir. Kardeşlik iklimini tesis etmek sadece bizim çalışmamızla ve gücümüzle olacak şey değildir. Ortak bir anlayış, dolayısıyla, tüm muhalefetiyle, sivil toplum örgütleriyle terörün çözümünde iktidara yardım etmekle olacaktır.

Peki, bu manada ana muhalefet ne diyor? "Gelin bu işi Mecliste çözelim." diyorlar. Peki, şu an Meclisteler mi? Yoklar. Bağımsız mahkemelere yönelik işgalden ibaret, maalesef, o önerilerini de dün gerçekleştirdiler. Bunların terörü çözmeye yönelik önerileri olsa olsa yeniden terör icat etmektir. Biz ise Türkiye'yi demokraside, özgürlüklerde, refahta bölgenin en iyisi, dünyanın sayılı ülkelerden biri hâline getirmek, vatandaşları arasında adaletli davranan, farklılıkları zenginlik sayan, milletine saygılı davranan, hukukun üstünlüğünü prensip edinen bir ülke hâline getirmek istiyoruz. AK PARTİ bu nedenle 2 kişiden 1 kişinin oyunu almıştır ve üç dönemdir de iktidardadır.

Türk, kültürüyle elbette varlığını sürdürecek, Kürt, kendi kültürüyle elbette ki varlığını sürdürecek. Arap, Çerkez, Gürcü, Boşnak ama hepsi bütün kültürlerini idame ettirecek, saygın bir millet olarak hepsi tek bir millet olarak, tek bir çatının altında, tek bir bayrağın altında kardeşçe yaşayacaktır.

Sabah akşam hakaret ederek, öfke nöbetlerinde kendini kaybederek, kardeşliği değil öfkeyi, nefreti büyüterek milliyetçi olunmaz, millete hizmet ederek milliyetçi olunur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İşte şimdi de milliyetçiliğin gereği olarak bu ülkede kardeşliği tesis etmenin, kardeşliği büyütmenin mücadelesini veriyoruz. MHP, maalesef çözümle ilgili hakaret etmek dışında, oyuncağı elinden alınmış çocuk edasıyla bağırmaktan başka, kırmaktan, vurmaktan, ölmekten başka bir şey yapmadı, yapamadı.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; netice olarak onlar sabote etmeye çalışsın, onlar bozmaya çalışsın, yıkmaya çalışsın, imha etmeye çalışsın, bizler, AK PARTİ olarak yapmaya, inşa etmeye, kanı ve gözyaşını durdurmaya çalışacağız. Analar ağlamasın, gözyaşları akmasın.

Kardeşlik ikliminde buluşmak üzere hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)