Konu: | Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 85 |
Tarih: | 22.05.2024 |
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, günümüz Türkiyesinin şüphesiz en önemli sorunlarından biri nitelikli beslenemeyen çocuklar ve biz hepimiz bu ülkede yaşayanlar olarak bundan sorumluyuz. Değerli arkadaşlar, bir tarafta şatafatlı kamu binalarıyla itibar yarattığını düşünen bir anlayış var, diğer tarafta ise çocuğunun beslenme çantasına kuru ekmek koyan anneler var. Bir yanda çifte maaşlı bürokratlar var, diğer yanda evladına, torununa harçlık veremeyen ebeveynler, babaanneler, anneanneler, dedeler var. Hepimizin bildiği gibi, okullarda öğrenciler açlıktan bazen bayılıyor. Gelişim sorunları yaşayan çocukların sayısı hızla artıyor. Öğretmenlerimiz çaresiz, aileler çaresiz ama en önemlisi Hükûmetiniz çaresiz. Çocuklar açlıktan derslere odaklanamıyor. Dünyanın kasıp kavurduğu İkinci Dünya Savaşı'nda bile böyle bir duruma düşmedi Türkiye.
Ülkemizin tek değişmeyen gerçeği var sürekli, istatistiki gerçek şu: Açlık sınırı sürekli asgari ücreti aşıyor, yoksulluk sınırı sürekli memur maaşını aşıyor, gıda enflasyonu sürekli TÜFE endeksini aşıyor. Resmî verilere göre Türkiye'de 11 milyon 650 bin yoksul var, yoksulluk oranı nüfusun yüzde 15'ine yaklaşıyor. Biz "Çocuklar okula aç gelip gidiyor." dediğimizde siz bize köprülerden bahsediyorsunuz. Biz "Nitelikli, kaliteli beslenme sorunu var." dediğimizde siz havalimanlarından bahsediyorsunuz. Biz size kamu-özel iş birliği projelerinden, kur korumalı mevduatlardan bahsettiğimizde siz bize şehir hastanelerinden bahsediyorsunuz, tasarruf genelgelerini önümüze koyuyorsunuz ve o tasarruf genelgelerinde neyi öngörüyorsunuz, biliyor musunuz? Memur, personel için, personel çocukları için kreş yapılmasını üç yıllığına yasaklıyorsunuz ve böyle tasarruf yapmayı öngörüyorsunuz.
Yine, o genelgede artık kamu binalarının metrekaresinin oradaki insanlarla orantılı olmasını istiyorsunuz. Biz bunu yıllardır size söylediğimizde itibardan bahsediyorsunuz. Şimdi bizim dediğimiz noktaya gelmiş olmanız son derece sevindirici değerli arkadaşlar. Bir zamanlar itibarı koridorlarınızın metresiyle, endazesiyle ölçüyordunuz ama gördük ki artık itibar akılla, planlamayla oluyormuş; bunu kabul etmişsiniz değerli milletvekilleri. (CHP sıralarından alkışlar) Şunu söylemek isterim: Elbette itibar şaşalı binalarla, büyük konvoylarla olmuyor.
Değerli arkadaşlar, bakın, ben size gıda fiyatı endekslerinden bahsetmek isterim. 2023'te dünyada gıda fiyatları yüzde 10 artarken Türkiye'de yüzde 72 artmış. OECD ülkeleri arasında 2023'te gıda enflasyonunun en yüksek olduğu ülke ne yazık ki ülkemiz Türkiye ve bütün bunlara çözüm önerisi geliştirecek bakanlık neresi? Tarım Bakanlığı. Peki, Tarım Bakanlığı Yardımcılarına hiç baktınız mı değerli milletvekilleri? Bakın, Tarım Bakanlığı Yardımcıları arasında hukukçu var, iktisatçı var, kamu yöneticisi var ama ziraatçı yok, tarım uzmanı yok burada. İşte, bu yapılanmayla gıda sorununu çözemezsiniz.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'de çiftçi sayısı hızla düşüyor. Neye rağmen düşüyor, neye kıyasla düşüyor? Artan nüfusa göre düşüyor ve sizin iktidarınızda Türkiye nüfusu yaklaşık 20 milyon artarken çiftçi sayısı hızla düşüyor. Bu istatistikle gıda enflasyonu sorununu, gıda üretimi sorununu çözemeyiz. O yüzdendir ki ayçiçeği ithal, o yüzdendir ki mercimek ithal, mısır, soya ithal; inek ithal, koyun ithal, saman ithal. Üretmeyen bir anlayışla gıda problemini çözemeyiz. Üretmek için de değerli milletvekilleri, helikopterlerle Türkiye'nin değerli arazilerini, koylarını gezmek "Şura senin, bura benim." demekten geçmiyor. Helikopterlerle Türkiye'nin ekilemeyen tarım arazilerini görmek, helikopterlerle Türkiye'de hayvan üretilemeyen yaylaları görmek ve buralara ilişkin yasal düzenlemeler yapmaktan geçiyor bu sorunu çözmek. İşte, bunun için, bunu göze almadığınız için de bu sorunu çözemiyoruz.
Değerli milletvekilleri, 2005'ten bu yana kadar iktidarınızda fiyatlar 22 kat artıyor ama gıda fiyatları tam 32 kat artıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZGÜR KARABAT (Devamla) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Buyurun.
ÖZGÜR KARABAT (Devamla) - Başka bir istatistik şu: Türkiye'nin en fakir, geliri en düşük yüzde 20'sinin enflasyonu yüzde 108, gıda enflasyonu; böyle bir ülkede yaşıyoruz ve siz değerli arkadaşlar, bu tabloyu görmeden hâlâ lüks bir ülkede yaşadığımızı düşünüyorsunuz.
Şunu hatırlıyor musunuz, Sayın Erdoğan demişti ki: "Gerekirse hayvanları Uruguay'dan alırız." İşte bu anlayış, Türkiye'yi batıran anlayıştır. Türkiye'nin sermaye yoğunluğu en düşük olarak gelişebileceği alan tarım ve hayvancılıkken ne yazık ki burayı terk ettiniz ve çocuklarımızı da açlığa sevk ettiniz. O yüzden, Türkiye'nin yakın bir gelecekte bütün sektörlerde üretimi önceleyen, üretimi planlayan bir iktidar anlayışına ihtiyacı var. Tez zamanda halkımızın da tercihiyle bu iktidarı kuracağımıza söz veriyorum.
Hepinize iyi akşamlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)