GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:85
Tarih:22.05.2024

HAYDAR ALTINTAŞ (İzmir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Devletimizin idaresinin taksim edildiği bakanlıklar içerisinde Ticaret Bakanlığı da çok önemli ve ciddi görevler yüklenmiş olan bir bakanlığımızdır. Ancak bugün içinde bulunduğumuz ekonomik kriz ve ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlara bakıldığında Ticaret Bakanlığı kendisinden beklenilen görev ve sorumluluğu yerine getirememektedir. Bu vesileyle, 10 değişik kanunda değişiklik yapılmak üzere bir torbanın içerisine konulup getirilmiş olan bu kanun teklifi maddelerinden Odalar ve Borsalar Birliği Kanunu'yla alakalı olarak görüşlerimi beyan etmek istiyorum.

Türkiye'de, 1 milyon 200 bin üyesi, 365 odasıyla birlikte kendisini bu ülkenin en büyük hür teşebbüsünün temsilcisi ve sivil toplum örgütü olarak kabul eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, bugünkü yapısı itibarıyla bir sivil toplum örgütü değildir. Odalar Birliği ile üyelerinin arasındaki gönül bağı kopmuştur. Odalar Birliğine üyeler zorunlu olarak kaydedilirler, aidatlarını 6183 sayılı Amme Alacakları Kanunu'na göre cebrî olarak ödemek zorundadırlar; giriş cebrîdir, çıkmak istediğinizde asla çıkamazsınız.

(Uğultular)

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Başkanım, hatibi duymakta biraz zorlanıyoruz, hatibi duyamıyoruz.

HAYDAR ALTINTAŞ (Devamla) - Dolayısıyla, böyle bir yapının sivil toplum örgütü olması ve Türk özel teşebbüsünü temsil etmesi konusundaki zafiyetleri ayan beyan ortada gözükmektedir.

Yıllara sâri olarak biriktirmiş oldukları muazzam sermaye, devasa KİT'lerle birlikte yaptıkları faaliyetlerde en büyük özellikleri kongreleri ve seçimleri esnasında üyelerine hesap vermemeleridir. Kırk dört sene bu kurumun temsilcisi olarak ve rey vermiş birisi olarak ben hiçbir zaman için hiçbir odanın faaliyet raporunda hesap ve kitabını ve denetimini görmedim. Dolayısıyla, bugün, bu kurum, iktidara eklemlenmek suretiyle üyelerinin hak ve menfaatlerini koruyacağına iktidarın emir ve talimatlarını yerine getirerek hayatını sürdürmeyi yeğlemiştir. Dolayısıyla, ellerindeki muazzam kaynaklarla iktidarın talimatlarını yerine getirerek "Sel bastı, para ver." "Yangın oldu, para ver." "Yatırım oldu, para ver." diyerek iktidarın talimatlarına sınırsız ve sonsuz bir şekilde boyun eğmektedirler.

Şimdi, bu kürsüden Odalar ve Borsalar Birliğinin temsilcilerine şu soruları sormak istiyorum: Çok büyük iyi niyetlerle başlanılmış olan Filistin ile İsrail arasındaki Erez ve Cenin sınır kapılarında yapmayı düşündüğümüz ticaret bölgeleriyle alakalı olarak harcamış olduğunuz paralar elbette ki birtakım siyasi şartların olumsuzluklarından dolayı yok olmuş ve bu önemli projeler hayata geçirilememiştir. Bunlarla alakalı harcanılan paranın ne kadar olduğunu ancak gazetelerden öğrenebilmekteyiz.

Ayrıca, Yassıada, Türk milletinin bağrında kanayan bir yaradır. Altmış dört yıl evvel burada millî hâkimiyet yargılandı, devlet asıldı, dipçik ve postal darbeleri altında millet hakarete uğradı. Altmış sene sonra Hükûmet ile Odalar Birliği el ele vererek Yassıada'yı özgürlükler adası yapma iddiasıyla yarı İngilizce yarı Arapça bir isim koyarak "Katre Island" isminde bir otel inşa ettiler. Bu otel dört yıl işletildikten sonra kâr etmediği gerekçesiyle anahtarları götürülüp kamuya teslim edildi. Kamuya teslim ettiğiniz bu otelin yapımında kaç yüz milyon dolar para harcadığınızı açık yüreklilikle gelin, bu millete söyleyin ve üyelerinize de hesap verin.

Ayrıca, bunların dışında bu beylere şu soruları da sormak istiyorum: Neredeyse Hükûmetin iş ortağı hâline gelerek 2023 yılında 949 milyar TL ithalattan KDV alırken yurt içindeki ticaretten 505 milyar lira KDV alınması sonucu Türkiye bir ithalat cenneti hâline getirilerek dünyanın her tarafında ne şekilde mal ve hizmet varsa kalitesi veya uygunluğu ve ülke içerisindeki KOBİ'lerin bunlarla rekabet edip edemeyecekleri düşünülmeksizin sınırsız ve sonsuz bir şekilde ithalat kapıları arkasına kadar açılırken Hükûmete "Bu yanlıştır." diye bir söz söylediniz mi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

HAYDAR ALTINTAŞ (Devamla) - Şimdi bir rakam daha söylemek istiyorum: 2004 yılında Hükûmetimizin gelir bütçesi içerisinde toplamak istediği vergilerin 1 trilyon 671 milyar lirası ithalattaki KDV'den alınacaktır. Bu, şunu gösteriyor ki 7,4 trilyon lira vergi geliri toplayacak olan bir hükûmet 1 trilyon 671 milyar lirasını ithalattan topluyorsa bu ülkenin ticaret damarları kurumuş, ihracat kaynakları sınırlanmıştır ve burada Odalar Birliğinden, kendinden beklenilen fonksiyonu göstererek ihracatçılarımızın vize problemlerini, ihracatçılarımızın araçlarının dışarıya çıkamaması konusundaki konularını çözme konusunda ne gayret ettiklerini görememiş olmaktan dolayı Odalar ve Borsalar Birliği Kanunu'nda yapılan değişikliklerde bu konularda değişiklik getirilmesi düşünülürken çok sıradan değişiklikler yapılmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HAYDAR ALTINTAŞ (Devamla) - Son söz olarak şunu söylemek istiyorum ki Odalar ve Borsalar Birliğinin görevlileri "Hükûmete selam, koltuklarımızda oturmaya devam." politikasını seçmişlerdir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)