GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:84
Tarih:21.05.2024

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Değerli milletvekilleri, sorunların çözümünde çözüm yerinin demokratik siyaset alanı olarak Meclis olduğunu ifade ettiniz ancak ne partimizin ne sivil toplumun ne herhangi bir kesimin çözüm çağrılarını görmüyor, çözüm politikaları üretmiyor; çözümü siyasette değil, askerî operasyonlarda, çatışmada, hukuksuzluklarda, ekonomik krizlerde, insan hakları ihlallerinde, tecritte, gözaltılarda, tutuklamalarda, kumpaslarda arıyorsunuz. Öncelikle demokratik siyasi çözümü cezaevlerine, mahkeme salonlara sıkıştırıp, soykırımı dayatıp çözümü değil, tam tersine sorunu büyütüyor, sorunu daha da katmerleştiriyorsunuz; sonra da var olan soykırımı örtmek için burada bizlere kardeşlik edebiyatı yapıyorsunuz. Evet, kardeşiz, tarihsel olarak da kardeşiz ama biz gerçek, karşılıklı, eşit, birlikte bir kardeşliği istiyoruz; lafta, sözde bir kardeşliği, gerçekten soykırımı örtecek, politikaları örtecek bir kardeşliği istemiyoruz. Tam da Kobane dosyası, tam da kumpas dosyası... Kobane olayları, Süleyman Şah Türbesi'nin taşınmasında, dönemin Eşme ruhunda tam da kardeşlik, tam da birliktelik ruhunu açığa çıkaran bir sembol iken onu getirip parçalama, onu getirip bir kumpas hâline getiren tam da sizin siyasetiniz. Buraya çıkan herkes kendisine göre bir hafıza tazeledi, bizim hatiplerimiz de hem ülkede hem kürdistanda hem de dünyadaki hafızayı iletti. Eğer ki o tarihlerde Kobani ve Rakka'da IŞİD durdurulmasaydı sınırdan başlayacak bir biçimde kadınlar kölelikle, tecavüzle, insanlar katliamla beraber kalacaktı. İşte, siz tam da Kobani'de IŞİD'i yenen bu güçle birliktelik yapmak yerine kumpasla, darbeyle kalkışma olarak ifade ettiniz. Şunu ifade edeyim: Eğer ki bir kalkışma, eğer ki bir isyan ve darbe varsa 5, 6, 7 Ekim olaylarında, bu darbeyi yapanlar HDP, Kürt siyaseti, Kürtler, devrimciler, sol ve sosyalistler değil tam da o tarihlerde sizin önünüze konulan çöktürme planını hazırlayanlardır; strateji belgeleriyle Kürt şehirlerini paramparça etmekten parti kapatmalarına kadar, kaç bin insanın öleceğine kadar tek tek düzenleyenlerdir. Şark Islahat Planı'ndan, Şark Islahat yargılamalarından İmralı yargılamalarına, KCK yargılamalarına kadar bu çözümden, bu kumpastan, bu siyasi soykırım yargılamalarından sonuç alınamayacağını tarih bize gösterdi. Gerçekten bir çözüm, gerçekten bir irade beyanı çıkacaksa, gerçekten yeri buraysa gelin, demokratik ulus, demokratik cumhuriyet temelinde bir şey ortaya çıkarmak için biz, ne yargılanan arkadaşlarımız ne de mevcut siyaset üreten hiçbir siyaset aklımız bundan geri durmayacaktır.

Bakın, yargılanan arkadaşlarımızın savunmalarından kimi kesitler okuduk, kimileri kitap yapıldı, kimileri kitapçık olarak dağıtıldı. Figen Yüksekdağ, HDP eski Eş Genel Başkanımız; hepiniz bu sıralardan onun sesini, kadın mücadelesini, devrimci duruşunu, Kürtlerle gerçek kardeşlik temelinde nasıl hareket ettiğini gördünüz, savunmasından bir kesit: "Tarihin sesi olmaya, gerçeğin sesi olmaya gayret edeceğiz. Doğrular bu kadar yok ediliyorsa bizlerin hangi koşullarda olursa olsun gerçeklere sahip çıkması gerekir. Bizler derin bir haksızlıkla karşı karşıyayız ama bu yaşadığımız zulüm düzeni karşısında hiçbir zaman yılmayı, geri adım atmayı tercih etmedik. Tercih ettiğimiz yoldan, demokratik direnişten vazgeçmeyeceğiz. Bu ülkenin bütün dürüst, namuslu insanlarının direnci olmaya devam edeceğiz." Bu dava yani Kobani kumpas davası sizin açınızdan bir ceza davası, bir yargılama gibi görünebilir ama bizler açısından bir hak ve adalet davasıdır, bir halk davasıdır, Kobani'nin dünyaca kabul edilmiş sembolize ettiği halkların özgürlük davasıdır. İşte, burada, bu davada gerçekten sizin kardeşlik edebiyatınızı çöktüğünün en temel yansıma biçimlerinden bir tanesidir. Devam eden bir yargılamayla ilgili söz kurmaktan çekinmemiz gerektiğini söylediniz ancak kararı beklerken, kararın çıkıp çıkmayacağı bile belli değilken Van Valiliğinden, Şırnak Valiliğinden eylem, etkinlik yasağı almayı biliyorsunuz, duruşma günü duruşmanın yapılacağı yere binlerce polis ve güvenlik yığmayı biliyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Devamla) - Talimat verdiğiniz yargı da -biraz önce burada söylediğiniz kimi ifadelerden, AİHM kararlarında, tıpkı Saadet Partisinin ifade ettiği gibi- siyasi rant elde etme üzerinden kimi kararları tanıyıp kimi kararları tanımama üzerinden yaptığınız siyaset AYM ve AİHM kararlarıyla çökmüştür. Bir yargılama çıktı, 5 binden fazla suç iddiasında bulunuldu yargılanan arkadaşlarımız için ancak beraat kararı verildi. Bir yandan bir yargının bir kararını görüp bir yandan beraat kararını görmeyip olayı algı ve özel savaş politikasıyla, özel savaş algılarıyla yönetmeye çalıştığınız algıya, ne yargılanan arkadaşlarımız ne toplum, hiç kimse buna boyun eğmeyecek, buna aldanmayacaktır.

Yine, Sayın Yüksekdağ'ın dediği gibi, tarihi direnenler yazacaktır. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)