GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:84
Tarih:21.05.2024

MEHMET SALİH UZUN (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz teklifin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kanunu'nda değişiklik öneren maddesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği denince benim aklıma Türkiye'de sivil siyaset alanları, sivil toplum, sivil örgütlenmeler ve onların başkanları geliyor. Öyle olunca da içimi bir sıkıntıdır alıyor, sormayın gitsin. Değerli milletvekilleri, sizden bir ricam var; bir boş zamanınızda Google'a "Rifat Hisarcıklıoğlu" yazın -"i"yle yazacaksınız, Rifat- ben yazdım, beyefendi yirmi üç yıldır TOBB Başkanı, iki yıla yakın da Başkan Yardımcılığı var, yirmi beş; dört yıl daha görev yapacak, etti yirmi dokuz, yirmi dokuz yıl... Şöyle düşünün, babanızdan bir şirket miras kalsa yirmi dokuz yıl kesintisiz yönetemezsiniz, babanızdan miras kalsa yönetemezsiniz; aşağıdan çocuklar gelir, ortak olurlar yönetime. Sadece o mu, sadece TOBB Başkanı mı? TÜRK-İŞ Başkanı da öyle, Ziraat Odaları Birliği Başkanı da öyle, Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Başkanı da öyle, hepsi yirmi beşer, otuzar yıl. Peki, nasıl duruyorlar oralarda, nasıl koruyorlar koltuklarını? İktidarla iyi geçinerek. İşte, geçen hafta gördük, şirinlikler yapıyorlardı, o "yeşil pasaport" lafını duyar duymaz alkışlarken elleri patlayacaktı beyefendinin. Biz, hepimiz, Türkiye, bütün toplum kesimleri şimdi şunu bekleyeceğiz öyle mi yani iktidarla iyi geçinerek koltuklarını koruyan başkanlardan o iktidara karşı o toplum kesimlerinin haklarını korumalarını bekleyeceğiz, öyle mi? Öyle mi? Korudular mı şimdiye kadar? Bu ülkede bir buçuk yıl bilim dışı, akıl dışı bir ekonomi modeli uygulandı; 193 ülke var dünyada, 192'sinin tersine bir ekonomi modeli uygulandı, bu arkadaşların gıkı çıkmadı. Bu politikalar yüzünden iş adamları iflas etti, iş yerleri kapandı, TOBB Başkanının gıkı çıkmadı. Bu politikalar yüzünden işçiler sefalet ücretlerine mahkûm kaldı, sendika başkanının gıkı çıkmadı. Bu politikalar yüzünden çiftçilerin mahsulü tarlada kaldı, Ziraat Odaları Birliği Başkanının gıkı çıkmadı; tam tersine, bu kurumların başkanları bu sözüm ona millî ekonomi modeline destek açıklaması yapmak için sıraya girdiler, sıraya.

Değerli milletvekilleri, bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum; Türkiye'de sürekli siyaset kurumunun -iktidarıyla muhalefetiyle topyekûn siyaset kurumunun- verimsizliğinden şikâyet edilir, siyasi partilerden şikâyet edilir, siyasi aktörlerden şikâyet edilir. Elbette haklı şikâyetlerdir bunlar yani yirmi beş otuz yıl koltuk koruma meselesi, problemi siyasette de var; ben bir kalemde siyaseti topyekûn temize çekecek değilim. Ama o şikâyet ettiğimiz siyaset, ama o düzelmesini istediğimiz siyaset nereden beslenecek, nereden güç devşirecek? İki yerden; bir, "academia"; iki, sivil toplum. "Academia" ne zamandır çürümüş zaten, ne zamandır çoraklaşmış; geriye kalıyor sivil toplum. İşte, sivil toplum da böyle. Bütün araziyi kapatmışlar, bütün araziyi. Siyasetin güç devşireceği araziyi 4 kişi kapatmış. İsim veriyorum: TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken. 4'ü siyasetin besleneceği sivil toplum tarlasına beton döktüler, beton! Sivil toplumu kuruttular, toplumsal direnci törpülediler, sivil alanı bütünüyle iğdiş ettiler! Gördünüz mü hiç on-on beş senedir etkili bir eylem? Göremezsiniz. Sonra bize, muhalif siyasetçilere diyorlar ki "Bu sivil toplum örgütleriyle, bu sendikalarla, bu odalarla iş birliği yapın."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MEHMET SALİH UZUN (Devamla) - Aman ha, bunlarla iş birliği yapılmaz, bunlarla mücadele edilir. Hani, şimdi, son zamanlarda bu "Müzakere mi edeceğiz, mücadele mi?" lafı var ya, moda; işte, tam da bu 4 kişiyle mücadele edilir, bunlarla iş birliği yapılmaz. Bu 4 kişi bu kurumların başında kaldığı müddetçe bunlarla mücadele edilir. Benim kanaatim budur, bu kanaatimi sizlerle paylaşıyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)