GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:84
Tarih:28.03.2012

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinize saygılar sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, bazı hizmetler var, sosyal devletin kendisi yapmazsa bile sosyal devlet mantığıyla kontrol edecek ve o hizmetlerin devamlılığı için eli sürekli üstünde olacak.

Şimdi, öyle bir sistem ki bu sistem ne İsa'ya ne Musa'ya yarayan bir sistem. Devlet, sosyal devletliğini yapmıyor, "Ben bir kanun çıkardım." diyor. Kanunda üç tane madde var. Hiçbir zaman ne özel güvenlik şirketlerinin ne çalışanların hiçbir sorununa, derdine çözüm bulmayan bir yasa. "Çıkardım" diyor ve sanki Türkiye'de özel güvenlik hizmetleri belli bir kanuna göre yapılıyor!

Arkadaşlar, bu yasa, 2004 yılında -ben de buradaydım- "Hemen bu yasayı çıkarıyoruz, hazırlayıp getireceğiz, önümüzdeki süreçte özel güvenlikle ilgili çok iyi, tam teferruatlı bir yasa gelecek." diye?

Değerli milletvekilleri, benim artık bunlara karnım tok. Ben 2002'de buraya geldim. 2002'den beri -yok burada o günkü grup başkan vekilleri, bazıları bakan oldu- size Meclis zabıtlarını getiririm.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Hükûmet de yok.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Örneğin, köy muhtarlarıyla ilgili yasayı, 2002'den beri "Bugün geldik, yarın getiriyoruz." Şimdi bir Köy Kanunu sazı çalıyoruz, inşallah, bu saz 2015'i geçmez, 2002 diyorum. Köy ve mahalle muhtarlarıyla ilgili bir yasa çıkardık, Emniyet Genel Müdürlüğü uygulamıyor. Köy korucularıyla ilgili -ben, insanı insan görürüm, bu ülkede kim bu ülkenin birer bireyiyse kim olursa olsun insandır- hiçbir gelişme yok.

Özel Güvenlik Yasası bir kölelik yasasıdır arkadaşlar. Size, biraz sonra vaktim kalırsa okuyacağım onların sitelerinden aldıklarımı ve tam bir kölelik yasası. Bu insanların çalışma saati belli değil, bu insanların çalışma koşulları belli değil.

Arkadaşlar, sosyal devlet bir hizmet verirse o hizmetin? Şimdi, eğitimde özel güvenlik alıyoruz, sağlıkta özel güvenlik alıyoruz, sporda özel güvenlik alıyoruz, şirketleri korumak için özel güvenlik alıyoruz. O kadar geniş bir yelpaze ki birbiriyle ilintisi, alakası olmayan hizmetler ama biz hepsini tek tip yetiştiriyoruz, yüz yirmi saat eğitim!

Arkadaşlar, sporda şiddeti önlemeye kalkan bir özel güvenlik yetkilisiyle bir ilköğretim okulunda çalışan bir özel güvenlik yetkilisinin aynı mantıkta, aynı eğitimde, aynı sevgide, aynı saygıda olmasını bekler misiniz? Farklı konular, o konuda özel eğitim alması lazım. Bir eğitim kurumunda görevlendirilecek bir özel güvenlik yetkilisinin o pedagojik eğitimi alması lazım veya bir hastanede görev yapacak bir özel güvenlik yetkilisinin o psikolojik eğitimi alması lazım. Siz, bir maçta görev yapan, bir şiddete karşı olan bir güvenlikçinin, eğitim, sağlık, diğer konularda aynı hizmeti, aynı duyarlılığı göstermesini bekleyebilir misiniz? Bir kere, birinci şart burada, birinci sorun burada, bu çocuklara biz yasak savmacı bir eğitim veriyoruz maalesef.

Sayın Korkmaz belirtti; eğitim veren de aynı şirket, "Sana iş bulacağım" diyen de aynı şirket. Allah kimseyi aç bırakmasın. Bu çocukların bazıları "Çaresizlikten ben bu işi yaparım" diyor. Ümit veriyorlar, belli bir eğitim ücreti alıyorlar, "Gel ben sana iş bulacağım" diyor, ama maalesef bazıları dolandırılıyor. İş bulmuyor, iş bulunmuyor ve beş yılda bir bu insanlar verilen sertifikaları yenilemek zorunda. Her beş yılda bir de bin lira paraları alınıyor.

Arkadaşlar, eğer bir sosyal devletin beklediği insana hizmetse, ama taşeronlaştıramazsın, elin üstünde olur. Sosyal devletin görevi, o hizmeti veren kurumları kontrol etmektir. Ben diyorum ki, Türkiye'de özel güvenlik şirketlerini kontrol eden tek kurum var mı? Türkiye'de polisimizin sayısı 200 bin, özel güvenlik servisi veren arkadaşlarımızın da sayısı bu rakamı geçti arkadaşlar. Orta yerde bir boşluk var. Burada çalışanlar taşeronlaştırılıyor, maaşlarını alamıyorlar, kıdem tazminatlarını alamıyorlar, hiçbir şekilde hiçbir sosyal haklarını alamıyorlar. Demin iktidar partisi grubu adına konuşan arkadaşlarım, "Özlük hakları ve çalışma koşullarını çok iyi belirliyoruz" dediler. Ben diyorum ki; Türkiye'de hangi kurumun, bir tane özel güvenlik şirketinin, bir tane özel güvenlik çalışanının özlük, çalışma koşulları, diğer hak ve hukuku konusunda bilgisi varsa hakikaten özür dileyeceğim. Ne ilgisi var, ne alakası var, kimse kontrol etmiyor. Bu insanlar, sırf ekmek parası için asgari ücretin altında çalıştırılıyor. Her ne kadar asgari ücretten aşağı olamaz deniliyorsa da, bir ihaleyle çıkıyorlar. İhaleyle çıkılan bir olayda verilen ücretlerle çalışanlara asgari ücretin altında para veriliyor. Size soruyorum: Bir kolluk kuvveti vatandaşın hak ve hukukunu korumak için kurulur, amacı bu ama bir futbol takımı o statta kendi güvenlik görevlisini kendi kiralıyorsa, o kiralayan şirketler mecbursa o futbol kulübüne, o futbol kulübünün kiraladığı güvenlik şirketi deplasmana gelen seyircinin hak ve hukukunu korur mu? Hayır, çünkü parayı veren takımın, kendisini kiralayan takımın hak ve hukukunu koruyacağım diye deplasmana gelen takımların seyircilerinin hak ve hukukunu korumaz.

Değerli arkadaşlar, bazı hizmetler satılamaz, bazı hizmetler sosyal devletin görevidir. Eğer Türkiye'de kolluk kuvvetinin dışında bir emniyet gücüyle insanların geleceği, insanların mal ve can güvenliği korunacaksa sosyal devlet aynı? Bir futbol takımı örneği verdim, o işi Futbol Federasyonu yapar, her takıma eşit davranacak. Amaç seyirciyi koruyacak, amaç şiddete zemin hazırlamayacak bir yapıyı oluşturmaktır. Ama maalesef biz özel güvenlik işlerini sadece birilerine atalım, birileri kendi kendini korusun diyor ama karşıdaki insanın mal ve can güvenliğini düşünmüyoruz.

Bu nedenle, bu yasa bir an önce gelmelidir, 2004 yılından beri gelecek? Ve özellikle, çalışanlar taşeronlaşmıştır. 220 bin, 240 bin arkadaşımızın hiçbir özlük hakkı yoktur, hiçbir şekilde bunların çalışma koşulları? Bazıları on saat çalışıyor, bazıları on iki saat çalışıyor, bazıları haftanın her günü çalışıyor çünkü bir kuralı, kaidesi yok. Bir kapıcının dahi kural ve kaidesi var, bir apartman kanunu var ama maalesef Özel Güvenlik Yasası'nın hiçbir yerinde kural, kaide, çalışanların hak ve hukukunu belirten hiçbir şey olmadığı için, tamamen birilerine "sen bir şirket kur ne yaparsan yap..."

Arkadaşlar, sosyal devletin görevi bu değildir. Sosyal devletin görevi, vatandaşların can ve mal güvenliğini temin etmektir. Burada, çalışanları köleleştiren ama diğer insanların da hak ve hukukunu hiç korumayan bir sistem gidiyor. Bu sistem yanlıştır. Devletin, sosyal devlet anlayışıyla, elleri bu kurumların üstünde olmalıdır. Belli kaide ve kuralı olmalıdır. Belli kaide ve kuralı yoksa sistem yanlıştır, çalışanlar köleleşmiştir.

Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Aslanoğlu.