GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (2/2078) esas numaralı Çay Kanunu Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/52) münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:81
Tarih:14.05.2024

TAHSİN OCAKLI (Rize) - Sayın Başkanımızı, Genel Kurulumuzu ve ekranları başında bizi izleyenleri saygıyla selamlıyorum.

Bugün iki anlamlı gün var; biri eczacılıkla biri de çiftçilerimizle ilgili. Eczacılıkla ilgili, Sayın Grup Başkan Vekilimize bir ay evvel söylemiştim, bir daha hatırlatmış olayım: Rize'de eczacılar "Tamam, evet, bu sorunu çözeceğiz." denmesine rağmen işlemlerini yapmak üzere hâlâ Samsun'a gitmek zorunda kalıyorlar. Çok basit, dijital yolla düzeltilebilecek olan bu husus için ikinci hatırlatmayı yapmış olayım.

Gelelim Dünya Çiftçiler Günü meselesine. Dünya Çiftçiler Günü meselesinde, tabii, Türkiye'deki çiftçilerin mutlu olması veya çiftçilerin herhangi bir eyleminin olmaması mümkün değil.

Bakın, ardışık gelen 2 tane önemli gün var. Bu anlamlı günde -işte, söylediğim gibi, eczacılık ve çiftçilikle ilgili günde- annelerimizin âdeta anasını ağlattınız arkadaşlar. Nasıl yaptınız bunu? Şimdi, çayla ilgili size bir fırsat geldi; bir kanun teklifi verdim, biraz sonra halkımız bu verdiğimiz kanun teklifine kimin "hayır" kimin "evet" diyeceğini görecek.

Ne var bu kanun teklifinin içinde? Üreticiyi yasayla korumayı teklif eden düzenlemeler içeriyor. Yani, neler var? Rize'de, Artvin'de, Trabzon'da, Giresun'da uygulanan çay tarımı politikasında bu sektörde çalışanları, üreticileri, nakliyecilerini veya bütün bileşenlerini yani siz çayınızı yudumlayana kadar ortaya çıkıp emek veren insanların korunup kollanmasını isteyen, düzenleyen bir kanun teklifi. Buyurun, size getirdik.

Ne var bu kanun teklifinin içinde? Diyoruz ki: Yaş çay taban fiyatı özel sektörde fırsatlar, fırsatçılar eliyle kullanılıyor, bunu engelleyen düzenleme yapalım. Bir tane örnekle açıklayayım: Daha çayın hasadının başladığı birinci günde çıktı Rize'de Sayın Erdoğan'a da yakınlığıyla bilinen Çay Konseyi Başkanı "Ben kilogramını 19 TL'ye çay alıyorum." dedi, üzerinden on gün geçti, şimdi "16 TL'ye çay alıyorum." diyor. Mahsul çoğaldıkça fırsat özel sektörün eline geçiyor. Yapılması gereken şey nedir? Yaş çay taban fiyatının devlet eliyle açıklanması ve bunun altında çay alımının engellenmesini sağlayan düzenleme; bunun yapılmasını istiyor bu teklif. Şimdi, siz buna "hayır" mı diyeceksiniz, "evet" mi diyeceksiniz göreceğiz biraz sonra.

Başka ne diyor bu teklif? Diyor ki: Yaş çay taban fiyatının dışında enflasyona eziliyoruz biz. Geçen yıl bize 11 TL fiyat teklif ettiniz, o fiyat kaldı ama o fiyata, siz onun üzerine kuru çayı mamul hâle getirdikten sonra yüzde 120 zam yaptınız, bize hiç pay vermediniz. Yani enflasyon altında ezilme oranını da düzenleyip enflasyon farklarının üreticiye verilmesini sağlayan bir düzenleme istiyor ayrıca.

Bizim ÇAYKUR'umuz Varlık Fonuna devredildikten sonra sürekli zarar ettirilmiş; geçen yıl itibarıyla sadece bir kâr görünüyor ama toplamda 2,6 trilyon zarar var. Bu zararların incelenmesini, bunun ortadan kaldırılmasını, denetleyen bir mekanizmanın kurulmasını istiyor bu teklif.

Yine bir şey hatırlatacağım size: Şimdiye kadar -hatırlayın- yaş çay taban fiyatını ya Sayın Cumhurbaşkanı ya Tarım Bakanı gelir, Rize meydanlarında açıklardı; çay üreticisi de beğenir ya da beğenmez bir refleks gösterirdi. Şimdi ne yaptınız siz? Bu sene sadece sosyal medyadan bunu açıklayarak korktunuz oraya gelmeye çünkü biliyordunuz, Rizeli çiftçi, üretici sizi protesto edecekti ama bu protesto devam edecek. Niye devam edecek? Arkadaşlar, 11 lira olan çayı 17 lira yaptınız ya; verdiğiniz farkla bu çiftçi geçinemiyor. Burada ziraat odalarının "21 liraya mal ediyoruz." diye açıkladığı, bütün STK'lerin söylediği, fiyat birliğinde uzlaştığı "25 TL'den aşağıya bu üretimi sürdüremeyiz." dediği yerde getirdiniz, Tarım Bakanı meydanlardan değil de sadece sosyal medyadan çaya "17 liradır." dedi. Artı 2 lirayı da bir daha 2025'in Mart ayında ancak çiftçiye vereceksiniz; o artı 2 lira da o tarih geldiğinde enflasyonun altında muhtemelen bugünün parasıyla yine 50 kuruşa düşecek belki de. O yüzden, enflasyonun altında ezinilmesini engelleyen bu düzenlemeyi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TAHSİN OCAKLI (Devamla) - Sayın Başkanım, bana çok az bir şey daha süre verirseniz bitiriyorum.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Ocaklı.

TAHSİN OCAKLI (Devamla) - Size bir teklifimiz var, gelin bu teklifi bir daha gözden geçirin. Tarımın yüzde 50'si eksilmişken ve bir milletvekilimiz çıkmış -bizim bölgenin milletvekili- "Çay altın yılını yaşıyor." derken çay üreticisi teneke oldu, teneke. Onu düzeltecek düzenlemeyi, bu teklifi Genel Kurulda kabul ederek lütfen çay üreticisini kollayan bu görüşmeyi açmanızı özellikle Genel Kuruldan bir daha, son bir kez daha rica ediyorum. Bütçeden tarımda verilmesi gereken bedelin yüzde 25'i eksik kaldı; bunu giderebilirsiniz, bu fırsat sizi işte bu kanun teklifiyle tanındı. Sayın Cumhurbaşkanından da yeniden randevu istedim bu maliyetleri ortaya koyup neden 25 TL olması gerektiği hususunu izah etmek üzere. Sizlerden, lütfen, bir daha oturduğunuz koltukta düşünerek, sabah içtiğiniz, mola verdiğinizde yudumladığınız çayın üreticisinin dertlerini mutlaka bir daha gündeminize alarak onaylamanızı istirham ediyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)