Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Filistin Devleti Hükümeti Arasında Kolluk Eğitimi İş Birliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 80 |
Tarih: | 09.05.2024 |
SEYİT TORUN (Ordu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bu kürsüden yıllardır dile getiririz kendi seçim bölgemizin sorunlarını, ülkemizin sorunlarını ama kendi seçim bölgemle ilgili her konuyu konuştuğumuzda mutlaka içinde fındık yer alır çünkü temel geçim kaynağımız, Karadeniz Bölgesi için de çok önemli, 500 bin insanı direkt, belki milyonlarca insanı da endirekt ilgilendirir. Ama yirmi iki yıllık iktidarınız, maalesef, hayal kırıklığından öteye gitmedi. FİSKOBİRLİK vardı, maalesef, etkisiz hâle getirdiniz, yerine TMO'yu koydunuz. "Acaba mübayaa yapacak mı, ne kadar olacak? Fiyat ne olacak?" diye beklentiler sürekli arttı ve her geçen gün, maalesef, göç hızlandı, fındık değersizleşti. Fındığa destek olmazken bir de rekabet gücünü aldınız, dünya piyasasının yüzde 70'ini üretirken şimdi yüzde 60'lara kadar düştük. Hani, bu ülkede geçmişte deseydiniz ki: "Ot, saman ithal edilir mi? Et ithal edilir mi?" İnanılmazdı ama herhâlde bu gidişle fındığı da ithal etmeye başlayacağız.
Bakın, birçok zararlısı var. Geçen yıldan bu yana da bir kokarca zararlısıyla uğraşılıyor. İki yıldır diyoruz ki bununla mücadeleyi yapın. Tarım il müdürlükleri, Bakanlık üreticiye sadece ilaç ismi söylüyor "Bunu kullanın ve zararlıyı engelleyin." diyor. Yani bir kişinin, iki kişinin, belli bir kimsenin kullanmasıyla olacak iş değil ama üretici gene sıkıntılı.
Bakın, fındığa bir doğrudan gelir desteği veriliyordu, 2014'ten bu yana 170 lira. Ya, elinizi vicdanınıza koyun Allah'ınızı severseniz! Yani mazot ne kadar arttı, işçilik ne kadar arttı? Bu 170 lirayı üreticiye destek olarak mı görüyorsunuz, sadaka olarak mı görüyorsunuz? Şu anda gübre mevsimi, vatandaş, üretici gübre alamıyor, fındığına sahip çıkamıyor. Ondan sonra da yapacağınız rekolte açıklamalarıyla gene fındığını her yıl olduğu gibi ucuz fiyattan elden çıkaracak, gene el elde baş başta, gene bir sonraki yıla hüsranla devam edecek. Dedik ki bir fındık kanunu oluşturalım, orada üreticinin, aracının, ihracatçının, tedarikçinin haklarını ortaya koyalım, herkes kendi yasal sınırlarını bilsin ama buna bile itiraz ettiniz, buna bile destek olmadınız. Yıllardır sorunlar aynı, yıllardır beklentiler de aynı, yıllardır hayal kırıklıkları da aynı; değişen bir şey yok. Hâlbuki yıllık 2-2,5 milyar dolar civarında ihracat geliri elde ettiğimiz fındığın dünyada etki alanı 100 milyarın üzerinde, biz bunun sadece 2-2,5 milyarını alabiliyoruz. Hâlbuki fındığa vereceğimiz destekle birlikte ülkenin hem döviz kazanması hem de üreticinin sorunlarının çözülmesi, ondan gelir elde etmesi mümkün ama anlayış bir türlü değişmedi. Her yıl aynı şekilde; beklentiler aynı, çözümler aynı, sonuç hüsran.
Bir kez daha bu kürsüden ifade etmek istiyorum. Fındık sanayisine mutlaka destek verilmesi lazım. İhracat yapılan ülkelerle gümrük anlaşmalarının tekrar gözden geçirilmesi lazım. Fındığın mutlaka stratejik bir ürün olarak ilan edilmesi lazım. Ayrıca, artık, fındık çeşitlerinin ıslah edilip daha dayanıklı çeşitlerin mutlaka ortaya koyulması lazım. Karadeniz insanı, fındık üreticisi yıllardır sabırla bekliyor, yıllardır sabırla bekliyor ve her seçim döneminde desteğini aldınız, her seçim döneminde vaatlerde bulundunuz ama çözüm üretmediniz, onları sorunlarıyla baş başa bıraktınız. İnanıyorum ki bu yıl da bunu yaptığınızda üretici size gereken cevabı verecektir, gereken dersi verecektir.
Bu kürsüden bir kez daha ifade ediyorum, hiç değilse şu ödeyeceğiniz doğrudan gelir desteğini biraz artırın da üretici nefes alsın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Torun.
SEYİT TORUN (Devamla) - Teşekkür ederim.
Yarın ödeyeceğinizi ifade ettiniz, yarın ödenmesiyle ilgili bir beklenti var. İnşallah ödersiniz, biz de takipçisi olacağız ama bari bunu birinci şey olarak değerlendirin, yarısı olarak değerlendirin, bir kısmı olarak değerlendirin de biraz daha artırın, üretici hiç değilse nefes alsın, üretici hiç değilse gübresini, ilacını kullanabilsin.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)