GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 3 kadın üyenin, 3 kadın başkanın Başkanlık Divanını oluşturmasına, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in 20 bin öğretmen ataması yapılacağını ve mülakatın kaldırılmayacağını açıklamasına, Türkiye'nin içinde bulunduğu iktisadi durum nedeniyle vatandaşların göçü bir çıkış yolu olarak gördüğüne ve Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin Türkiye'yi çok ciddi sorunlara gebe bıraktığına, Netanyahu rejiminin sürdürdüğü vahşeti ve soykırımı bir kez daha kınadıklarına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:78
Tarih:07.05.2024

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sağ olun kıymetli Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Bugün benim için anlamlı bir gün ama aynı zamanda Meclisimiz için de tarihî bir gün. 3 kadın üyemizin, 3 kadın başkanın Başkanlık Divanını oluşturmuş olması ve bugüne denk gelmesi benim için de unutulmayacak bir gün olacak.

Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; devletlerin vatandaşına, insan onuruna ve haysiyetine yaraşır bir hayat sunma mesuliyeti vardır. Bu mesuliyet çerçevesinde yine devlet odur ki verdiği sözü tutar ve sözünü çiğnemeden gerekeni yapar. Bugün Meclise 3 siyasi partinin aynı konuda araştırma önergesi vermiş olması da konunun toplum tarafından, millet tarafından ne kadar büyük bir tepkiyle karşılandığının, ne kadar dikkatle takip edildiğinin çok açık bir göstergesi.

Malum konu, biliyorsunuz, sabah saatlerinde Millî Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin yaptığı açıklamada 20 bin öğretmen ataması yapılacağını duyurmuştu. Sayın Bakanın müjde gibi duyurduğu atama sayısı öğretmenler nezdinde bekleneni karşılamamıştır. 2023 Öğretmenlik Sınavı'na giren öğretmen sayısı 428.360 kişiyken 20 bin yani sınava girenlerin sadece yüzde 4,6'sının atanacak olması elbette ki müjde gibi sunulamaz.

Yine, aynı açıklama içerisinde mülakatın kaldırılmayacağı da Sayın Bakan tarafından maalesef ifade edilmiştir. Seçim öncesi "Mülakatsız atama yapacağız." diye vaatte bulunup insanların hayallerini âdeta umut taciri gibi çalanlar, sözlerini çiğnemelerine âdeta kılıf aramaktadırlar. İnsanlar hak ederek, alın teri dökerek kazandıkları sınavın karşılığını istemektedirler. İnsanların hayalleri üzerinde tahakküm kurup onları asgari bir hayata muhtaç etmeyi siyaset yapmak ve ülke yönetmek zannetmek kabul edebileceğimiz bir durum değildir. Görüyoruz ki iktidar olmak için "Her şey mübah" anlayışını siyasetinin merkezine oturtanlar Machiavelli'yi bile mezarında âdeta ters döndürmüşlerdir.

Sayın Bakana ve Hükûmetin tüm yetkililerine hatırlatmak isteriz: Türk milleti ve onun yarınlarına dair umut besleyen gençler kimsenin oyuncağı değildir. Hiç kimsenin gençlerin ülkeye dair beklentilerini boşa çıkartıp sonra onlardan şikâyet etme hakkı yoktur. Bugün ahvalinden hayıflandıkları gençlerin şikâyetlerine konu ettikleri duruma gelmelerinin sorumlusu AK PARTİ iktidarıdır. Gençleri ve tüm Türk milletini bir çıkmaza sürüklediler. Bugün sürükledikleri çıkmazdan onları ve döktükleri alın terini, sarf ettikleri emekleri sorumlu tutmaktadırlar. Buradan iktidara sesleniyorum: Gençlere verdiğiniz sözü tutun.

Kıymetli vekiller, Türkiye'nin içinde bulunduğu iktisadi durum vatandaşlarımızın gelecek beklentisini sekteye uğratmaktadır. Gelecek beklentilerinin boşa çıkması dolayısıyla vatandaşlarımız hayatlarını idame ettirmenin yollarını kendi vatanları dışında aramaya başlamışlardır. Göç ederek başka yerde hayat kurmanın bir kurtuluş yolu olarak görülmeye başlanmasının müsebbibi de yine AK PARTİ iktidarıdır. AK PARTİ'nin, Türk yurdunu vatandaşlarımız için yaşanmaz hâle getirip bir de üstüne "Giderseniz gidin." diyerek sergilemiş olduğu siyasi nobranlık memleketi bu hâle getirmiştir. Vatandaşlarımızın göçü bir çıkış yolu olarak görmesinin yakın zamandaki çok net rakamlarla bir örneği Amerika sınırında görülmüştür. Amerika Birleşik Devletleri'nin İç Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, Meksika sınırından gelen düzensiz göçlerde Türk vatandaşlarının sayısında artış görülmektedir. 2019 yılından bu yana Meksika sınırında yaşanan göçlerde Türklerin sayısı 60'tan 15.260'a yükselmiştir. Bu astronomik artışın Türkiye'yi uçurup kaçıracağı söylenen Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin uygulama alanı bulduğu yıllardan itibaren görülmesi de çok manidardır. Türkiye'nin sorunlarına çözüm reçetesi olarak sunulan bu sistem, Türkiye'yi çok ciddi sorunlara gebe bırakmıştır. Türk gençliğini liyakat ve kabiliyetten uzak, adam kayırmacı yönetim anlayışınızla siyasetin karanlık zindanlarına mahkûm ettiniz. Türk gençliğinin geleceğini inşa etme sorumluluğunu taşıyanlar gençlerin geleceğini ve hayallerini söndürüp...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kavuncu.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) -...emeğini ve alın terini gasbetmeye maalesef devam etmektedirler.

Değerli milletvekilleri, son olarak, aylardır Gazze'deki insanlık dramı ve İsrail vahşeti devam ederken esir ve rehinelerin takası karşılığında İsrail'in Gazze'den çekilmesi planına Gazze'den gelen olumlu yanıta Netanyahu rejimi bombardıman ve yeni zulüm silahlarıyla karşılık verdi. Netanyahu rejiminin sürdürdüğü bu vahşeti ve soykırımı bir kez daha kınıyorum. Ancak bu soykırımı durdurmak adına AK PARTİ iktidarının attığı adımların da ne kadar istikrarsız olduğunu, savrulmanın boyutlarını son birkaç aydır birlikte gördük. İsrail'le ticaret iddiaları her fırsatta reddedilirken bugün ticaretin aylardır sürdürüldüğünü ticareti sonlandırma kararıyla anlıyoruz. Gazze'de katledilen çocukların iki eli yalnızca bu zulmü gerçekleştirenlerin değil, her şeyi çıkara endeksleyen ortaklarının da yakasında olacaktır diyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım, sağ olun. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)