Konu: | Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 77 |
Tarih: | 02.05.2024 |
SEYİT TORUN (Ordu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, 13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan İliç'te meydana gelen facianın üzerinden daha üç ay geçmedi ama yine apar topar bir torba yasa getirerek madenlere ilişkin bir dizi düzenlemeleri dayatıyorsunuz. Türkiye'de madencilik yapılmasına ilişkin en önemli sorun bu işin tam anlamıyla vahşi madencilik faaliyetine dönüşmüş olmasıdır, insan hayatının, ekolojik dengelerin hiçe sayılmasıdır. Memleketim Ordu, vahşi madenciliği en acı şekilde yaşayan bir şehrimizdir. Sizlere Ordu'daki ve ülke genelindeki maden çalışmalarına ilişkin birtakım bilgiler vereceğim ve birkaç da sorum olacak.
Türkiye'de fındık üretiminin merkezi olan ve eşsiz doğasıyla tanınan Ordu'nun yüzde 74'ü madenlerle ruhsatlandırılmış durumdadır yani Ordu, âdeta maden alanlarına parsellenmiştir. 8 ilçesinde ruhsatlılık oranı yüzde 90'ın üzerine çıkmıştır. Fatsa, Çatalpınar, Çamaş, Gülyalı, Gürgentepe, Kabadüz, Kabataş, Ulubey ruhsat oranları yüzde 100'e yaklaşmıştır. Orman alanlarının yüzde 65'i madenler için ruhsatlandırılmıştır. Ordu'da bulunan uluslararası koruma kriterlerine göre belirlenen ve nadir flora ile fauna barındıran, dünya ölçeğinde önemli ekosistemleri olan önemli doğa alanlarının yüzde 80'i -bakın, yüzde 80'i- madenler için ruhsatlandırılmıştır. Tarım alanlarının yüzde 76'sı madenler için ruhsatlandırılmıştır. Ordu meralarının yüzde 64'ü madenler için ruhsatlandırılmıştır. Ordu'nun nadir canlı tür çeşitliliği, doğal ve kültürel özellikleriyle tabiatı koruma alanı, millî park gibi statülerle koruma altına alınmış alanların yüzde 91'i madenlere ruhsatlıdır. Korunan alanların içinde yer alan ekolojik sit alanlarının yüzde 94'ü ve tohum meşcere alanlarının tamamı madenlere ruhsatlıdır. On yıl boyunca Fatsa'da zaten siyanürle altın çıkarıldı. Bunun olumsuzluğunu her ortamda yaşadık, her yerde dile getirdik. On yıl süren mücadelenin sonunda maden firmasının saha genişletme talebi reddedildi ama yeniden başvuru için hazırlıklar yapılıyor.
Siyanür katliamının üzerinden bir de nükleer atık tehdidinin önünü açmak istiyorsunuz. Dünya genelinde nükleer enerji üretiminin en sorunlu alanı atık yönetimidir. Akkuyu'da inşa edilmekte olan nükleer santralin atık yönetiminin nasıl düzenleneceği daha belirsizken siz santral işletmesini atık taşımasına dair sorumluluktan kurtarmaya çalışıyorsunuz.
Bu bilgilerin ışığında sormak isteriz: Ekonomik gerekçelerle getirdiğiniz bu yasayla açılacak madenler doğa turizmi için büyük potansiyeli bulunan Ordu'nun güzelliklerini yok ettiğinde madenler bozulan ekolojik dengelerin maliyetini karşılayacak mı? Hayır. Görüştüğümüz kanun maddeleri tarım alanlarını ve meraları kontrol altına, daha doğrusu denetim altına alıyor mu? Hayır. Torba yasa siyanür ve nükleer atık faaliyetlerini engelleyecek mi? Hayır. Türkiye'de vahşi madenciliğin en önemli temsilcileri olan yabancı firmaların işletmelerinden elde edilen gelirlerin sadece yüzde 5'i Türkiye'de kalıyor. Böyle bir yabancı yatırım kârlı mı? Hayır?
Dünya genelinde az gelişmiş ülkelerde siyanür havuzları açan Kanadalı firmaların kendi ülkelerinde çok sıkı denetime tabi olduklarını ve Türkiye'deki gibi vahşi madencilik faaliyeti sürdüremiyor olmalarının sebebini acaba hiç düşündünüz mü, hiç değerlendirdiniz mi? Bu yabancı firmalar niye sadece Türkiye üzerinde bu faaliyetleri gerçekleştiriyor da kendi ülkelerinde gerçekleştirmiyorlar? Peki "Bu torba yasa ne işe yarıyor?" diye sorduğumuzda vahşi madenciliği daha da derinleştirmeye, maden firmalarını daha da zengin etmeye, daha fazla maden emekçisini kaybetmemize ve Türkiye'nin devasa bir maden sahasına çevrilmesine yarayacak.
Merak etmeyin, hiç üzülmeyin, bu yasa olsun ya da olmasın hiçbir maden firması zarar etmiyor, hiç endişelenmeyin, her geçen gün yeni maden sahaları açılıyor, piyasa rekabeti bütün hızıyla devam ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Torun, lütfen tamamlayın.
SEYİT TORUN (Devamla) - Teşekkür ederim.
Bizlere düşen firmaların kâr maksimizasyonuna yardımcı olmak değil maden faaliyetinin insana ve doğaya zarar vermeden yapılmasını sağlamak ve haksız kazancı engellemektir. Bu yönde atılacak her adımı destekleriz ancak maden ve enerji firmalarının çıkarlarını savunan, Türkiye'yi felakete sürükleyen bu torba yasayı kabul etmemiz mümkün değildir ve bu yasayı reddediyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)