GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 7 Ekimden bugüne İsrail'in soykırımının Filistin'de büyük bir şiddetle devam ettiğine, bu zulme karşı çıkan Amerika'daki ve diğer ülkelerin üniversitelerindeki akademisyenlere, öğrencilere Gazi Meclisten sevgilerini gönderdiklerine ve bu barışçıl gösterilerde yaşanan gözaltıları şiddetle kınadıklarına, Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divanındaki davaya müdahil olma kararı aldığına, İsrail Dışişleri Bakanının Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanını hedef alan sözlerine, 2009 yılında 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı'nın bir işçi bayramı olarak resmî tatil yapılarak kutlanılmasına karar verildiğine, toplumun tüm kesimlerini etkileyen sorunların farkında olduklarına, sorumluluk sahibi makam olan siyasetin ülkenin birliği, beraberliği için işçilerin çok önemli bir gününde marjinal örgütlere alan açacak birtakım açıklamalardan ve uygulamalardan kaçınması gerektiğine, Beşiktaş'ta yanarak hayatını kaybeden 29 işçiye ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:77
Tarih:02.05.2024

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 7 Ekimden bugüne İsrail'in soykırımı Filistin'de büyük bir şiddetle devam etmektedir. Çocuk, yaşlı, kadın, cami, kilise demeden Netanyahu Hükûmeti soykırıma, masum insanları öldürmeye devam etmekte ve üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin Gazze'yi asla unutmayacağımızı, Kudüs'ü unutmayacağımızı bir kez daha buradan ifade etmek istiyoruz. İnsan vicdanıyla ancak var olur ve vicdan sahipleri tüm dünyada ayağa kalkıyor, seslerini yükseltiyor. Bugün Columbia Üniversitesinde ve Harvard, Maryland, Brown Üniversitesinde, Michigan Üniversitesinde, Teksas Üniversitesinde ve diğer tüm üniversitelerde, diğer ülkelerdeki üniversitelerde akademisyenler, öğrenciler bu zulme karşı ayakta.

Biz, Türkiye Büyük Millet Meclisinden, Gazi Meclisten, İsrail'in soykırımına karşı ayağa kalkan tüm öğretim üyelerine, üniversitedeki öğrencilere Türkiye'den, buradan sevgilerimizi gönderiyoruz. İsrail'in soykırımına karşı sesini yükselttiği için bu protestolara karşı, barışçıl gösterilere karşı gözaltı yapan uygulamaları da şiddetle kınıyoruz. Filistin'in yanında yer alınca insan hakkı elbette gündeme gelmiyor, gözaltılar geliyor. Demokrasiyi, barışçıl gösterileri anlatan Batı demokrasisinin de İsrail lehine bir şey söylerseniz insan hakkı, Filistin'in, mazlumların, masumların lehine bir şey söylerseniz gözaltı uygulamasının da demokrasiyle bağdaşmadığını ifade ediyor, bunu da bir kez daha buradan şiddetle kınıyoruz.

İnanıyoruz ki nasıl üniversiteli öğrenciler ablukayı yıktıysa Gazze'deki abluka da sona erecektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Gazze'nin, Filistin'in yanında olmaya devam edeceğiz. Türkiye Uluslararası Adalet Divanındaki davaya da müdahil olma kararı almıştır. Biz hukukçu milletvekillerimiz de başta olmak üzere süreci yakından takip edeceğiz. Netanyahu Hükûmetinin, Netanyahu ve tüm sorumluların yargılanacağı bu süreci yakından takip etmeye devam edeceğiz. Başkenti Kudüs olan özgür, bağımsız Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadelemize, Kudüs'ün yanında olmaya, Filistin'in yanında olmaya devam edeceğiz. Kudüs davası aynı zamanda bir Türkiye davasıdır; Kudüs davası aynı zamanda bir özgürlük, bağımsızlık ve insanlık davasıdır; insanlığın yanında yer almaya devam edeceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gül, lütfen toparlayın.

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Türkiye'nin, Sayın Cumhurbaşkanımızın Filistin davasına verdiği desteğin en büyük şahitleri Gazzeli çocuklardır, annelerdir, yetimlerdir, Filistin'dir, kurtuluş mücadelesi veren Hamas'tır. Netanyahu Hükûmeti İsrail vatandaşları tarafından bile istenmeyen kişi olarak ilan edilmiştir. Bizim Osmanlı'dan beri, asırlardır orada adalet, Hristiyan'ıyla, Musevi'siyle Müslüman'ıyla, hangi inanca mensup olursa olsun, özgürce yaşayacakları bir Kudüs'ün inşa edilmesi insanlığın üzerinde bir görevdir, vazifedir.

Geçtiğimiz hafta İsrail Dışişleri Bakanının ülkemizi ve Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan sözleri de bir hezeyandan, tamamıyla boş laftan ibarettir. Utanması gereken, 21'inci yüzyılda tarihin en kanlı soykırımını gerçekleştiren; hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri bombalayan İsrail Hükûmetidir. O yüzden, sesleri suçluluk psikolojisi nedeniyle yüksek çıkmaktadır; Sayın Cumhurbaşkanımız bunu yıllar önce de ifade etmişti. İsrail, tarih önünde ve insanlık vicdanında mahkûm olmuştur. Bebek katilleri Türkiye'ye, bize istikamet çizemez; bu da böyle bilinsin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gül, lütfen, toparlayın.

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı'nı bir kez daha yürekten kutluyoruz. İşçilerimizin, emekçilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.

2009 yılında, yıllardır işçilerin beklediği bir özlem vardı; emek bayramının, işçi bayramının kutlanılması ve kabul edilmesi. 1 Mayıs "İşçi Bayramı" olarak Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Hükûmetimiz döneminde bir işçi bayramı olarak, resmî tatil yapılarak kutlanılmaya karar verilmiştir. Her zaman işçilerimizin yanında, emekçilerimizin yanında yer aldık, yer almaya da devam ediyoruz. Özellikle hayat pahalılığının sona ermesi ve fahiş fiyatlar gibi vatandaşlarımızı toplumun tüm kesimlerini etkileyen sorunların farkındayız. Maliye ve Hazine Bakanımız başta olmak üzere ekonomi yönetimimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla çalışmalarını büyük bir yoğunlukta sürdürmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gül, sürenizi son kez uzatıyorum, lütfen tamamlayın.

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Rasyonel politikalarla vatandaşımızın meselelerini gündeme alan çalışmalarla önümüzdeki dönemlerde, bu dört yıllık süre içerisinde tüm çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız ve önümüzdeki günlerde bu fahiş fiyatların denetimine ilişkin de yine milletimizin hayrına yasal düzenlemeleri Gazi Meclisimizin gündemine, takdirine sunacağız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; siyasetin yapıcı bir işlevi vardır. Siyasette bir bayram üzerinden, işçilerimizin en önemli günü üzerinden bir gerilim hattı çıkarmaya yönelik çalışmalar asla kabul edilemez. Dün bu anlamda marjinal terör örgütlerinin aynı zamanda bir emekçi olan polislerimize yönelik yapmış olduğu saldırıları da buradan, Gazi Meclisten kınadığımızı ifade etmek istiyoruz. Onlar da bir kamu emekçisi, onlar da hepimizin huzuru, güvenliği için gayret ediyor. Polislerimize de buradan selamlarımızı, teşekkürlerimizi, başarı dileklerimizi iletiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gül, teşekkür için açıyorum, lütfen tamamlayın.

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Herkesin, özellikle sorumluluk sahibi makamında olan siyasetin, ülkemizin birliği, beraberliği için, işçilerimizin çok önemli bir gününde bu anlamda marjinal örgütlere alan açacak birtakım açıklamalardan, uygulamalardan kaçınması hepimizin ortak dileğidir. Meydanlarda on binlerce işçimiz güzel bir şekilde bu etkinliği, bayramı kutlamışlardır ve elbette hepimiz, her zaman yine meydanlarda, toplantılarımızda, halaylarımızda tüm işçilerimizle el ele, kol kola bayramlarımızı kutlamaya devam edeceğiz.

Bu vesileyle, 29 işçimiz yanarak Beşiktaş'ta hayatını kaybetti, onlar da başta olmak üzere emeği için, alın teri için çalışan tüm işçilerimizi bir kez daha buradan selamlıyorum. İşçimize, emekçimize, kamu çalışanlarımız dâhil olmak üzere tüm çalışanlarımıza buradan selamlarımızı, saygılarımızı sunuyoruz.