| Konu: | 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde yurttaşlarla birlikte emek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için alanlarda olduklarına, AKP'nin ve onun İçişleri Bakanının Taksim Meydanı'nı polis ablukasına aldırmasına, Bozdoğan Kemeri önünde polisin etten duvar ördüğüne, 1 Mayısta Taksim'in kullanılması konusunda duruşlarının net olduğuna, ülkenin en yakıcı gündeminin yoksulluk, pahalılık ve işsizlik olduğuna, TÜİK'in yarın açıklayacağı enflasyon oranına, TÜRK-İŞ'in hesapladığı açlık sınırına, ağır bir barınma krizi yaşandığına, ilk 25 metreküp doğal gazın ücretsiz olması uygulamasının bugün itibarıyla sona erdiğine, TRT'nin 60'ncı yıl dönümüne, TRT'yi AKP'nin borazanı yapan anlayışı şiddetle kınadıklarına ve Keçiören Belediyesine ait bir aile terapi merkezinde gizli girişi olan otel konseptinde döşenmiş 9 ayrı oda bulunmasına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 02.05.2024 |
MURAT EMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Dün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde yurttaşlarımızla birlikte emek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için alanlardaydık. Genel Başkanımız Özgür Özel, İstanbul il örgütümüz Saraçhane'de işçi ve emek sendikalarıyla bir aradaydı. İşçinin, emeğin ve alın terinin mücadele edilmesi gereken bir kavram olduğunu zanneden AKP ve onun İçişleri Bakanı Taksim Meydanı'nı polis ablukasına aldırarak tarihe kara bir leke daha bırakmıştır. 200'den fazla kişi gözaltına alındı, Bozdoğan Kemeri önünde polis etten duvar ördü. Niye yapıldı bu? Çünkü AKP iktidarı alanlardan korkuyor; emeğin, işçinin örgütlü mücadelesinden korkuyor ve özellikle Gezi olaylarından sonra iktidarının sarsılmasından korkuyor; korktukça da baskıyı ve şiddeti artıran bir yönetim anlayışına savruluyor.
Değerli arkadaşlar, Anayasa Mahkemesinin açık hükmüne karşın ve özellikle de Taksim Meydanı'nın daha önce defalarca kullandırılmış olmasına ve kimsenin burnunun kanamamış olmasına karşın kamu düzeni ve güvenliği gerekçesiyle Taksim Meydanı'nın işçilere, emeğe kapatılmasını kabul etmiyoruz, şiddetle kınıyoruz. Bununla birlikte, kanun tanımayan, Anayasa tanımayan ve kendini Anayasa'nın üstünde sanan AKP iktidarının özellikle Taksim alanına girmek isteyen işçilerimize dönük olarak kullandığı şiddeti de kabul etmiyoruz.
Biz Saraçhane'de toplandık, orada toplanan emek örgütleriyle, meslek örgütleriyle birlikte Taksim'e yürümek üzere yola çıktık ancak orada iktidara yürüyen Türkiye'nin 1'inci partisi olmanın sorumluluğuyla polisle karşı karşıya gelmemek noktasında da hassasiyet gösterdik ama özellikle altını çiziyoruz ki bizim, işçilerimizin 1 Mayısta Taksim'i kullanması konusundaki duruşumuz nettir, açıktır. Elbet bizim iktidarımızda Taksim 1 Mayısta işçilerin olacaktır. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, ülkemizin en yakıcı gündemi yoksulluk, pahalılık ve işsizliktir. Ağır bir ekonomik kriz yaşanıyor ve bu krizin en ana temel taşlarından biri de yaşadığımız gıda krizi. İstanbul Ticaret Odası nisan ayına ilişkin enflasyon oranlarını açıkladı, aylık yüzde 4,9, yıllık yüzde 78,8; neredeyse yüzde 80 enflasyon var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MURAT EMİR (Ankara) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Sayın Emir, lütfen toparlayın.
MURAT EMİR (Ankara) - Yine, yarın TÜİK açıklayacak ve yine yüzde 80'lere yakın, yüzde 70'in üzerinde bir enflasyon bekleniyor. Böyle baktığınızda, gıda fiyatlarının artık yakıcı bir seviyeye ulaştığı apaçık ortada. Çocuklarımız beslenemiyor, evlere et girmiyor, çorbalar kaynamıyor; mutfakta yangın var ve iktidar bu gündemle uğraşmak yerine kendine göre bir gündem peşinde, "Acaba iktidarımı nasıl sağlamlaştırabilirim?"in derdine düşmüş durumda.
Yine, TÜRK-İŞ'in hesapladığı açlık sınırına baktığınızda, son yılda yüzde 75 arttığını ve 17.725 lira olduğunu görüyorsunuz, asgari ücret 17.002 lira; üstüne üstlük enflasyonun yüzde 80'e dayandığı bir ülkede "Asgari ücrete bir kere zam yaptık, bir daha yapmayacağız." diyorlar ama bununla birlikte işçimiz açlık sınırının bile altında bir ücretle yaşamak zorunda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Emir, lütfen toparlayın.
MURAT EMİR (Ankara) - Sayın Başkan, toparlıyorum.
Siyasi iktidarı bir an evvel yapay gündemlerden kurtulup 10 bin liraya yaşamak zorunda bıraktığı emekliler, 17 bin lira asgari ücretle yaşamını sürdürmeye çalışan işçi sınıfı, işsizler ve yoksullar lehine politikalar geliştirmeye çağırıyoruz, onların derdine kulak vermeye çağırıyoruz.
Yine, aynı şekilde, ağır bir barınma krizi yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kendisini her konunun uzmanı sandığı gibi Türkiye'nin tek, yegâne, biricik ekonomisti sayıyor. 2021 yılında "Nas varken ben faiz veremem." dedi, kendine göre bir ekonomik kurgu yaptı ve ondan sonra Türkiye'de hem dövizin fırlaması önlenemedi; sonrasında ağır bir enflasyon yüküyle karşılaştık. O arada konut fiyatları yüzde 611 arttı, TÜFE yüzde 253 arttı ve sonucunda insanlarımız ağır bir barınma krizi yaşıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Emir, son kez uzatıyorum, lütfen tamamlayın.
MURAT EMİR (Ankara) - Toparlıyorum Başkanım.
Orta gelirliler, alt gelirliler açısından bir ev sahibi olmak zaten hayaldi, şu anda bir kirayı bile ödemek artık hayal olmuş durumda.
Özellikle bir yıl boyunca yapılan ilk 25 metreküp doğal gazın ücretsiz olması uygulaması bugün itibarıyla sona erdi. Bunun da devam ettirilmesini öneriyoruz çünkü doğal gaz fiyatları da el yakan, cep yakan bir noktada, hiç olmazsa ilk 25 metreküpün ücretsiz verilmesi son derece önemli olacak. Bu konuda da ilgilileri gereğini yapmaya davet ediyoruz.
Sayın Başkan, dün TRT 60'ncı yıl dönümünü, yaş gününü kutladı. Biz de buradan TRT çalışanlarının yaş günlerini kutluyoruz, onlara selam gönderiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN -Teşekkür için açıyorum Sayın Emir.
MURAT EMİR (Ankara) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
Tabii, biz, TRT ile TRT çalışanlarını ayrı tutuyoruz. TRT emekçilerine selamlarımızı gönderiyoruz, kutluyoruz ama TRT'yi yönetenleri, kanunlarına göre tarafsız ve bağımsız olması gereken TRT'yi AKP'nin borazanı yapan anlayışı da şiddetle kınıyoruz. Sadece bir örnek vereceğim; 1 Ocaktan itibaren seçimlerin yapıldığı güne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2.950 dakika konuşurken, Genel Başkanımız Özgür Özel sadece 43 dakika TRT'de yer bulabilmiş. Böylesine açık bir tarafgirliği, böylesine iktidarın sultasına girmişliği kabul etmiyoruz, TRT'nin bu tutumunu da şiddetle kınıyoruz.
Sayın Başkan, bir konuya daha işaret etmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Emir, lütfen...
MURAT EMİR (Ankara) - Toparlıyorum Sayın Başkan, bu son.
BAŞKAN - Lütfen bir daha uzatmaya sebebiyet vermeyin.
MURAT EMİR (Ankara) - Tamam, sağ olun.
Keçiören Belediyesine, ait bir aile terapi merkezinde bu merkeze farklı ve gizli bir girişten otel konseptinde döşenmiş 9 ayrı oda bulundu. Keçiören Belediyesi gibi otel açılmasına izin vermeyen, koskoca 1 milyonluk ilçe olup da bir otelin olmadığı bir ilçede gizli bir girişten otel konseptli 9 odaya neden ihtiyaç duyulmuştur? Bu odalar ne için kullanılmıştır? Bu odalar hangi kişisel hevesler için kullanılmıştır? Bunun bir an evvel açıklanmasını bekliyoruz, bu konunun takipçisi olacağız.
Sabrınız için teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)