GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'ne, Taksim'de 1 Mayıs yasağını kabul etmediklerine ve bunun yanında hiçbir hak talebinin, hiçbir özgürlük talebinin hiç kimseye şiddete başvurma hakkı vermeyeceğine, Millî Eğitim Bakanlığının yeni bir müfredat çalışması yaptığına ve böyle önemli bir konuda istişareye kapalı olunmasını şiddetle reddettiklerine, Millî Eğitim Bakanının Kübra Par'ın programında kullandığı "ben" ifadesinin çokluğuna, yeni Anayasa konusunu önemsediklerine ve konuyla ilgili Meclis Başkanının yaptığı ziyaretlere, Twitter'da bir sohbet odasında "adalet" konulu bir konuşmaya katıldığına ve burada dile getirilen mağduriyetlere ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:77
Tarih:02.05.2024

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

1 Mayısı geride bıraktık; tekrar ben buradan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'müzü tebrik ediyorum; emekçi kardeşlerimize buradan selam gönderiyorum.

Tabii, geçen gün, 1 Mayısı kutlarken bir şeye özellikle dikkat çekmiştik: 1 Mayıs Bayramı... Yani "Bayramlar kucaklaşmaya vesile olsun, ayrışmaya vesile olmasın." demiştik ancak bayramda dahi ayrışmayı becerebilen bir toplum hâline geldik maalesef. Elbette, Taksim'de 1 Mayıs yasağını kabul etmiyoruz. İktidarın gerekli önlemleri alarak Taksim'de, sembolik önemi olan, 1 Mayıs için sembolik önemi olan Taksim'de bu kutlamalara müsaade etmesi gerekirdi; bunu bir şekilde temin etmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Ancak bunun yanında hiçbir hak talebi, hiçbir özgürlük talebi hiç kimseye şiddete başvurma hakkını vermez. Bu anlamda da sivil toplum kuruluşlarının, siyaset kurumunun daha temkinli hareket etmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Söylemlerinde, eylemlerinde daha temkinli, daha dikkatli hareket etmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum. 1 Mayısta, İstanbul'da, polise karşı yaşanan, gördüğümüz olayları şiddetle reddettiğimizin ve kınadığımızın da altını çizmek istiyorum; asla böyle bir hak talebini kabul etmediğimizi de ifade etmek istiyorum. Hiçbir hak talebinin hiç kimseye şiddete başvurma hakkını vermediğini bir kere daha ifade ederek bu skandalı da kınadığımı buradan ifade etmek istiyorum.

Millî Eğitim Bakanlığı yeni bir müfredat çalışması yapıyor, bununla ilgili bir açıklama yapıldı. Önemli bir çalışma, on yıllık bir çalışmanın sonucunda bir haftalık bir itiraz sürecinden bahsedildi. Böylesine önemli bir çalışmayı bu kadar aceleye getirmeyi, bu kadar gelişigüzel bir çalışma yapmayı doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum. Bin sayfaya yakın bir çalışma, 27 metin içeriyor; buna yapılacak itirazlar için bir haftalık süre yeterli değildir. Burada dikkat çekeceğimiz bir husus: Böylesine önemli bir çalışma... Değerli arkadaşlar, Allah aşkına kimden görüş aldınız -katılımcılığı önemsiyoruz- sendikalardan görüş aldınız mı, sivil toplum kuruluşlarından görüş aldınız mı yani bu işin paydaşı öğretmenlerimizden görüş aldınız mı, siyaset kurumundan görüş aldınız mı? Bizden almadınız, kimseden de aldığınızı sanmıyorum. Bu anlamda, "ben yaptım oldu" anlayışı, göstermelik de bir haftalık bir itiraz süresi; bunları doğru bulmuyoruz.

Millî eğitim reformu belki de Türkiye'nin geleceği adına en önemli reformdur. Türkiye'nin son yüz elli yıldır yaşadığı en önemli iki buhrandan biri eğitim, biri kültürdür. Böyle buhranları yaşarken geleceğimize yön vereceğimiz böyle önemli bir konuda istişareye kapalı olunmasını şiddetle reddettiğimizi buradan ifade etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Şahin, lütfen tamamlayın.

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Toparlıyorum Başkanım.

Buradan Millî Eğitim Bakanlığına, iktidara bir çağrı daha yapıyoruz: Bu işi aceleye getirmeyin, böylesine önemli bir konuyu paydaşlarla tartışın ve bu anlamda da bir millî eğitim şûrası toplamanız için de buradan çağrıda bulunuyoruz; bu önemli konuyu millî eğitim şûrasında da tartışın, paydaşlarıyla da tartışın, daha gerçekçi bir zemine oturtun diyorum.

Millî Eğitim Bakanı demişken geçen gün bir videosu dikkatimi çekti, Kübra Par'ın programında dokuz dakikada -saydım, üşenmedim- 39 kere "ben" ifadesini kullandı, ben, ben, ben... Ya, gerçekten ben utandım ama bir kere "gençler" demedi. Bu anlamda, ben Millî Eğitim Bakanımıza da kendisini de bir gözden geçirmesini tavsiye ediyorum. "Gençlerimiz" demesini, "öğretmenlerimiz" demesini kendisinden beklediğimizi ifade etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Şahin, lütfen tamamlayın.

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Yeni anayasa konusunu önemsiyoruz. Sayın Meclis Başkanımız bugün Gelecek Partisi-Saadet Partisi Grubumuzu ziyaret etti. Kendisini yapıcı tarzından dolayı tebrik ediyoruz, bu yapıcı tarzı önemsiyoruz. Yeni anayasa çalışmasında tabii ki bir iklime, olumlu bir iklime ihtiyaç var. Bu iklimi de büyütmek hepimizin ortak sorumluluğu diye düşünüyorum. Bu anlamda, Meclis Başkanımızın ziyaretleri önemli. Bütün partilerden yani burada temsil edilsin edilmesin bütün partiler, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, herkesten görüş alınacak bir sürecin işletilmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu anlamda bir sorumluluğun da Sayın Cumhurbaşkanımıza düştüğünün altını çizmek istiyorum. Geçen gün Sayın Özgür Özel'le küçük bir görüşmesi dahi -bugün de görüşecekler- toplumda olumlu bir havaya sebep oldu, bunlara ihtiyacımız var Türkiye siyaseti olarak. Sayın Cumhurbaşkanımızın önümüzdeki dönemde bütün liderleri etrafında toplayabileceği görüntüleri de vermesi gerekir diye düşünüyorum, bunu da önemsiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın.

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Son kez Başkanım.

Geçen gün Twitter'da bir sohbet odasında adalet konulu bir konuşmaya katıldım. Orada mağdur kitleler var, beklentisi olan kitleler var; işte, süresiz nafaka konusunda mağduriyet yaşayanlar, karşılıksız çek konusunda, dörtte 4 indirim konusunda, yine KHK mağduriyeti konusunda. Burada da bazı konularda yapısal değişikliklere ihtiyaç var diye düşünüyorum. Süresiz nafaka konusunun -kişisel görüşüm olarak- hakkaniyetli bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Burada evlilik süresi, çocuk yaşı, nafaka alacaklısının çalışıp çalışamayacağı gibi konular gözetilerek hakkaniyet çerçevesinde yeniden bu konunun üzerinde bir çalışma yapılması gerektiğini düşünüyorum. Çek konusunda, burada da bir mağduriyet var yani karşılıksız çekin cezasının hapis cezası olmasını da bir hukukçu olarak doğru bulmuyorum. Burada yapılması gereken...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Başkanım, son kez...

BAŞKAN - Teşekkür için açıyorum Sayın Şahin.

Buyurun.

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Ekonomik bir eylemin karşılığının, cezasının hapis cezası olmasını doğru bulmuyorum. Burada olması gereken ekonomik tedbirler almaktır, garantili çek gibi farklı ekonomik tedbirler almaktır. Bu tedbirleri alalım, bu eylemin karşılığı hapis cezası olmasın. Bu anlamda da bir yapısal değişikliğe ihtiyaç var diye düşünüyorum. Bu konularda tartışmaya, daha sağlıklı çözümler üretmeye ihtiyacımız var. Bu anlamda biz bu önerileri de sunmaya devam edeceğiz diyorum.

Başkanım, hassasiyetiniz için teşekkür ediyorum.

Bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.