GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:75
Tarih:24.04.2024

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasi tarihine bıraktığı sabıka bence kayyum uygulamasıdır. Eğer, bu cumhuriyetin tarihi ve Adalet ve Kalkınma Partisi dönemi yazılırsa sonuçta bir siyasi kötülük olarak hem Türkiye'ye hem de kendi partilerine bir siyasi kötülük olarak kayyum uygulaması tarihe geçecek ve o tespit yapılacak.

Evet, sekiz yıl boyunca kayyumlar yönetti birçok belediyeyi. Şimdi yeniden kayyum atamanın zemini olabilecek, gerçekle bağdaşmayan, bizzat kendi gözlemimle gerçekle bağdaşmayan birçok algı operasyonları yapılıyor. Nedeni şu aslında, bunu bizzat kendi kişisel gözlemimle de ifade edebilirim: Kayyum uygulaması sonuçta bir talan rejiminin uygulamasıydı ve bulundukları yerlere atanan kayyumlar yerel bürokratlarla beraber ve getirdikleri bürokratlarla beraber o yerin gerçekten de bütün kıymetli mal varlığını talan ettiler ve rantçılarla paylaştılar ve inanılmaz servetler elde ettiler. Bunu Diyarbakır pratiğinden bizzat kendim biliyorum son bir yıllık milletvekilliğim döneminde. Burada birçok kez dile getirdim, ifade ettim ancak Adalet ve Kalkınma Partisinin sözcüsü olan arkadaşlar bunun böyle olmadığını söylediler ve konuyu başka yerlere taşıdılar. Şimdi, yine geleceksiniz, terörle ilgili bir şeyler söyleyeceksiniz ama sizi gerçekten batıran, batıran, dibe doğru sürükleyen bu rantçılardan hesap sormayı bir tarafa bırakacaksınız. Şimdi size sorarım: Ya, Kayapınar Belediyesinden semaver götürmek ne demektir? Semaver ya, arkadaşlar ya!

YILMAZ HUN (Iğdır) - Şeker... Şeker...

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Gerçekten çaydanlık götürmek ne demektir? Ya, bu hırsızlıktan daha öte bir kötülüktür, partinize yapılan kötülüktür. Bakın, buradan ifade ediyorum: Yalansa çıkın, gelin deyin ki "Yalandır." kardeşim ya. Çaydanlık, kattaki çaydanlık götürülür mü, semaver götürülür mü? Böyle yapıldı. Bakın, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin Hazar Gölü kıyısında mal varlığı var, yıllardır orada duruyor; kayyum işletmedi, kötü kullandı falan. Ya, bu neden Millî Eğitim Bakanlığına devredilir, 30 dönüme yakın bir yer neden devredilir ya? Bakın, bunları Diyarbakır halkı gördü ve size sonuçta kırmızı bir kart gösterdi. Bu kötülüğü yapmayın, kendinize bu kötülüğü yapıyorsunuz. Ya, çıkın, deyin ki: "Bir müfettiş görevlendirdik; tamam, komisyon kurmadık, görevlendirdik." Gerçekten de Cizre'de, Kızıltepe'de, Diyarbakır'da, Van'da bu Belediyenin mal varlıkları, menkul varlıkları -gayrimenkulu bıraktım, onları meclis kararıyla yapmışsınız- talan edildi mi, edilmedi mi ya sizin memurlarınız tarafından? Bakın, ben bir gerçeği burada ifade ediyorum: Bizi dinleyen varsa İçişleri Bakanlığından veya savcılıktan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bu, aynı zamanda bu kürsüde bir suç duyurusudur ya. Nasıl bir belediyenin malları bu şekilde talan edildi? Bakın, biraz önce ifade edildi, ben de biliyorum; ya, motor sökülmüş, motor! Aracın motoru sökülmüş ya! Ya, vahim şeyler gerçekten ve bunu sizler koruyorsunuz, yereldeki siyasi ortaklarınız koruyor bütün bunları; bunları yapmayın, bunlar Türkiye'nin tarihine kötülüktür. Şimdi çıkıp bu uygulamaları da buradan savunmayın.

Son sözüm de şu, bir Diyarbakırlı olarak söylüyorum aynı zamanda: Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde elli yıl boyunca hizmet veren Emniyet Müdürlüğü ve Polis Okulu vardı. O Polis Okulu sonuçta depremde zarar gördü ve yıkıldı. Bağlar, Diyarbakır'ın en kalabalık yeri, şimdi orayı Toplu Konut vasıtasıyla imara açıyorsunuz. Ya, Diyarbakır'da Toplu Konutun kullanabileceği o kadar çok alan var ki arazi bakımından... Halkın isteği var ya, burayı yeşil alana çevirin, millet bahçesi yapın; çok seviyorsunuz, millet bahçesi yapın, insanlar kullansınlar.

Bir kez daha Genel Kurulu saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)