GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 104'üncü yıl dönümünün ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın kutlanması ile günün anlam ve öneminin belirtilmesi görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:74
Tarih:23.04.2024

CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENEL BAŞKANI VE MECLİS GRUBU BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, Başkanlık Divanının çok kıymetli üyeleri, Sayın Eş Genel Başkanlar, siyasi partilerin Sayın Genel Başkanları, Grup Başkanları, Grup Başkan Vekilleri, değerli milletvekillerimiz; hepinizi Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına saygıyla selamlıyor, çocuklarımız başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Bu yüce çatı bundan yüz dört yıl önce ülkemizin dört bir tarafı işgal altındayken kurtuluşa inanan 436 temsilcinin katılımıyla açıldı. Sinop Mebusu Şerif Bey'in en yaşlı üye sıfatıyla yaptığı konuşmayla vazifeye başlayan Büyük Millet Meclisinin eline milletimizin yazgısı emanet edilmişti. O gün oluşan iradenin önünde büyük engeller vardı, önlerindeki engel işgal ordularından ibaret değildi. En büyük engel, işgal ordularını kırmızı halıyla karşılayıp onların himayesinden medet uman, bir acziyete teslim olan muktedirlerdi ancak kurucu kadroların o günkü şiarı milletin istiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağına olan inançlarıydı. Kurucu iradenin demokrasiye verdiği önemi anlamak için hatırlanmalıdır ki bu Meclisin Şerif Bey'in konuşmasından sonra aldığı ilk karar, gelen mebusların mazbatalarının doğruluğunu tespit etmek için kurduğu Mazbata Tetkik Komisyonudur. Yüz dört yıl önce bu çatı altında tüm milletin iradesine ayna olan Meclis önce kurtuluş mücadelesini yönetmiş, ardından bağımsızlığımızı kazanmış ve Türkiye Cumhuriyeti devletini var etmiştir. Bugün bulunduğumuz koltukları kıymetli kılan gerçeklik Meclisin bir askerî mücadele sonucunda kurulmadığı, Meclisin bir askerî zaferi yönettiği ve devlet kurduğu gerçeğidir. Dolayısıyla dünya tarihinde sandıktan çıkan iradenin kurduğu tek bir ülke varsa o da kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti devletidir. (CHP sıralarından alkışlar) Ve genç cumhuriyetimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Parlamentoda alınan kararlarla yükselmiştir. Atatürk'ümüzün ifade ettiği gibi, Türk milleti mukadderatını Büyük Millet Meclisinin kifayetli ve vatanperver eline tevdi ettiği günden itibaren karanlıkları sıyırıp kaldırmış ve ümitle istikbale yönelmiştir. Yeni Türkiye Hükûmetinin öz cevheri millî hâkimiyettir.

Ülkemiz ne zaman millî iradeden, demokrasiden uzaklaştıysa geriye gitmiş, vatandaşlarımızın refah seviyesi eksilmiştir. Askerî darbelerle, vesayet dönemleriyle demokrasimiz pek çok kez kesintilere uğramıştır. Son olarak 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimiyle hedef alınan yine demokrasimiz olmuştur.

O gece Meclisi açmayı ilk teklif eden milletvekiliyim. Ve o gece Meclisimiz, yüz yıl önce top seslerini duyarken aldığı kararla kazandığı "gazi"lik ünvanını, devlete yerleştirilen bir terör örgütünün darbe girişimindeki direnciyle ne kadar hak ettiğini tüm dünyaya göstermiştir.

Bombardıman altında, sığınakta, darbe girişimine karşı Meclisin ortak bildirisi kaleme alınırken tüm siyasi partilerin temsilcileri Parlamentonun güçlendirilmesi gerektiği noktasında fikir birliği içindeydi. Yasama yetkisinin münhasıran Parlamentoda olmasını ortadan kaldıran bir Anayasa değişikliği, maalesef, darbecilerle mücadele etme gerekçesiyle ilan edilen OHAL şartlarında müzakere edilmiş ve OHAL şartlarında referanduma sunulmuştur. Bu, pek çok demokratik ülkenin anayasasında yasaklanan ancak 12 Eylül Anayasası'nı yapan darbecilerin sıkıyönetim şartlarında anayasa yapma ayıbını örtmek için Anayasa'ya koymaktan kaçındıkları bir tedbirdir. Bu ülkeyi Atatürk önderliğindeki Meclisin demokrasiye inancı kurtarmıştır, şimdi ise Meclisin demokrasiyi kurtarmasına ihtiyaç vardır. Şüphesiz, bunun ilk aşaması milletin kararına, tercihine, seçimine saygı duymaktır.

31 Mart yerel seçimlerini geride bıraktık. Bugün burada milletin oylarıyla Türkiye'nin birinci partisi yaptığı Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı olarak sizlere hitap etmekten onur duyuyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Bugün bizler 2023 seçimleriyle Mecliste oluşan iradeye nasıl saygı duyuyorsak, yerel seçimlerde oluşan iradeye de aynı saygıyı beklemekteyiz. Seçimlerin hasbelkader kazanıldığı şeklindeki ifadelerin, "Seçimi Cumhuriyet Halk Partisi kazanmadı, biz kazandık." gibi bir inkârcı tutumun millî iradeye temelden bir hürmetsizlik olduğunu belirtmek ve bizleri değil milletimizi kırdığını ifade etmek isterim. Böyle bir tavrın bugün dağ gibi büyüyen sıkıntılarına çözüm bekleyen halkımıza bir faydası olmadığına da dikkat çekmek isterim. Şüphesiz, millet sözünü sandıkta söyler, siyasete düşen görev de milletin sandıktaki mesajını iyi okumaktır. Millet 31 Martta ülkemizde yeni bir siyasi iklim yaratmıştır. Bu iklime ayak uyduranlar ileriye gidecek; uyduramayanlar, milletin kararına direnenler, inatlaşmaya devam edenler ise başarısızlığa sürüklenecektir. Bu nedenle, toplumun sorunlarını Görmezden gelen, kutuplaştıran, ayrıştıran politikalar artık siyasetin gündeminden çıkmalıdır. Milletimiz seçimlerde demokrasi, hukukun üstünlüğü ve her alanda adalet mesajı vermiştir. Bugün burada 594 milletvekiliyiz; 4 arkadaşımız üç hafta önce belediye başkanı seçilerek bu görevlerinden ayrıldılar, Kocaeli Milletvekilimiz Hasan Bitmez Genel Kurul Salonu'nda, bu kürsüde geçirdiği bir rahatsızlık sonrası yaşamını yitirdi, bir kez daha kendisine Allah'tan rahmet diliyorum ancak Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği bu Mecliste Anayasa'ya aykırı bir yargı kararına direnilemediği için düşürülmüştür. 24'üncü Yasama Döneminde grubu bulunan 3 siyasi partiden hapishanedeki milletvekillerimizin hukukunu bu Meclis bir şekilde koruyabilmişken yönetim sisteminin değişmesinin ardından Meclis seçilmiş milletvekilinin hukukunu koruyamamıştır. Cumhuriyeti kuran bir Parlamentodan seçilmiş bir milletvekilini koruyamayan bir Parlamentoya gelinmiş olması Meclisin güçsüzleştirildiğinin en önemli kanıtıdır. Milletin son seçimlerde siyasete çizdiği yeni hattın gereği olarak, artık milletin gündemi olmayan hiçbir konu, hiçbir tartışma bu Meclisin de siyasetin de gündemi olmamalıdır. (CHP sıralarından alkışlar) Yapılan son serbest seçimlerin 1'inci partisi olarak bizim varlığımız ve demokrasiye inanan her bir vatandaşımızın varlığı toplumun ihtiyaç duyduğu bu siyaset hattının teminatı olacaktır. Milletin muhatap edildiği yıkıcı ve yakıcı sorunların, dar gelirlilerin, emeklilerin, emekçilerin, çiftçilerin, işsizlerin, atanmayan öğretmenlerin, mülakat mağdurlarının, staj ve çıraklık mağdurlarının, emeklilikte adalet isteyenlerin, kadınların ve gençlerin sorunlarının çözümü konusunda atılacak her adım için biz buradayız ancak milletin derdi olmayan suni gündemlerle, şahsi makamları koruma amaçlı taleplerle, gereksiz kavgalar ve polemiklerle Türkiye'yi meşgul etmek için bir muhatap arayan varsa biz orada olmayacağız. Sorun neredeyse çözüm oradadır. (CHP sıralarından alkışlar) Milletin sorunlarının kaynağı siyasetteyse çözümü de yine siyasettedir. Yıllardır yok sayılan, hor görülen toplum kesimlerine hakkını verecek adımları atmak, politikaları üretmek, kararları almak bu Parlamentonun aslı görevidir. Meclisimizin ilk Başkanı, cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyetimizi bizlere değil, partilerin genel başkanlarına değil, kendisi bir asker olmasına rağmen orduya değil; gençlere emanet etmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENEL BAŞKANI VE MECLİS GRUBU BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Gençlere emanet ettiği gibi 23 Nisanı da çocuklarımıza armağan etmiştir. Biliyoruz ki çocuklarımızın hayallerine kavuşmasını temin etmenin yolu da yurttaşlarımızın müreffeh yarınlara ulaşmasının yolu da yüz dört yıl önce açtığımız ve bu Meclisimizin üzerine titremekten, itibarını korumaktan ve Meclisimizi güçlendirmekten geçmektedir. Bu duygularla 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve cumhuriyetimizin kurucu kadrolarını saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından ayakta alkışlar)