GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:72
Tarih:17.04.2024

CHP GRUBU ADINA CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle, ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Turist Rehberliği Meslek Kanunu'nda yapılmak istenilen kanun değişikliğini görüşmekteyiz. Bir kanun değişikliği yapılmak istenildiğinde, buradaki esas amaç, sektörü daha rahat bir hâle getirmek, sektörde çalışanların o iş alanıyla ilgili daha rahat bir çalışma ortamı içinde bulunmasını sağlamak olmalı. Ancak birçok düzenleme, birçok kanun teklifi getirilirken yapılan her değişiklikle yeni sorunlara yol açıldığına burada defalarca tanıklık ettik. İşte, turist rehberliğiyle ilgili bir kanun değişikliği getirildi ancak sektörde yer alan rehberlerimizin hemen hemen hepsi bu değişiklikten rahatsız olmuş.

Rehberlik, hepimizin bildiği gibi, turizmin en önemli parçalarından bir tanesi. Yapılacak olan düzenlemeyle esasen sistemin daha iyi işlemesi adına, rehberlerin daha iyi hizmet verebilmesi adına, kalitenin daha iyi artması adına yapılması gereken değişiklik varsa tabii ki yapılmalı. Ancak sizin getirdiğiniz düzenlemeyle başta... Gelen turistin ya da tersini düşünelim, kendimiz bir yurt dışı gezisine gittiğimizde orada bize önderlik yapan, orada bizleri gezdiren rehberlere ihtiyacımız olduğunu hep biliriz çünkü o rehber sadece gittiğimiz bir müzede ve benzeri yerde bize orayı anlatan kişi olmanın ötesinde o otobüse binildiği andan itibaren gidilecek yere kadar, tüm güzergâhta ya da ülkeyle ilgili genel bilgiler veren bir kişidir. Yani kısacası, rehber, aslında sadece gidilen yeri değil giderken genel anlamda bilgi aktaran kişidir, artı yol süreci içerisinde de bir anlamda da sürecin teminatıdır çünkü her gidilen yerde ya da süreçte karşılaşılan sorunlar, sıkıntılar var ise birinci müdahale edecek olan rehberlerdir. İşte, rehberlerin böyle bir anlamı ve değeri var. O nedenle "Bugün otobüste rehber bulundurulmasın..." E, peki, saatlerce gidilen yolculuklar var, örneğin, bir yerden çıktığınızda, Antalya'dan Pamukkale'ye giderken üç saat yolculuk var, o süreçte rehber süreçle ilgili, gidilecek yerlerle ilgili, geçilecek yerlerle ilgili hiçbir şey anlatmasın mı? İşte, yaşatılan bu sorunları yani rehberlerle ilgili sorunları burada biz defalarca dile getirdik. Şimdi, işte, otobüslerde rehber bulundurulmamasıyla ilgili düzenlemeden vazgeçilmesine dair görüşün oluştuğunu öğrenmiş bulunmaktayız, biz de bu görüşü destekliyoruz yani kısacası sizin getirdiğiniz düzenlemeden vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, turizm açısından Antalya'mız çok önemli. Bir Antalya Milletvekili olarak hem turizmin bir paydası olan rehberler yönüyle görüşlerimi ifade ettim, bir taraftan da Antalya'mızda 12 Nisan saat 17.28 sırasında meydana gelen bir teleferik kazası yaşanmıştı, ben bu olaydan da kısaca bahsetmek istiyorum. 12 Nisan tarihinde Antalya'da Sarısu ile Tünektepe arasında çalışan, bir taraftan vatandaşlarımızın yani Türk vatandaşlarının bir taraftan da yoğun bir şekilde turistlerin de kullandığı teleferikte 17.28'de bir kaza meydana geldi. Bu kazada, kaza anında 1 vatandaşımız vefat etti. Ben buradan bir kez daha ölen vatandaşımıza Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum ve yine kaza anında 7 vatandaşımız yaralandı, yaralanan vatandaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi ifade etmek istiyorum. Kazanın ilk anından itibaren bizler de orada kurtarma çalışmalarına katıldık ve kurtarma çalışmasında görev alanların yanında olmaya çalıştık; milletvekili arkadaşlarımızla, belediye başkanı arkadaşlarımızla ve yine ilin Valisiyle orada yer aldık. Kaza anında 174 yolcu kabinlerde kalmıştı. Kazadan sonra, ertesi gün 16.00'ya kadar süren kurtarma çalışmalarında gerçekten büyük bir fedakârlık örneği sergilendi. Başta Antalya Valimize teşekkürlerimi sunuyorum, çok güzel bir koordinasyonda bulundu. Yine, bunun yanı sıra, Sahil Güvenlik Komutanlığının helikopterleri aynı şekilde çok etkili çalıştılar. AFAD ve AFAD gönüllüleri, jandarma, polis, askerî helikopterlerle çok önemli kurtarmalar yapıldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere Muğla, Balıkesir ve diğer büyükşehir belediyelerinin itfaiyeleri de gerçekten fedakârca çalışarak kurtarma çalışmalarına çok büyük katkıda bulundular ve ülkemizde ilk kez böyle büyük çaplı, dünyaya da örnek olabilecek güzel bir koordinasyonla kurtarma çalışmaları gerçekleştirildi.

Tabii, bu olaydan dolayı bir Antalyalı olarak ben ve bütün vatandaşlarımız büyük üzüntü duymuşken hemen ertesi gün gelişen bir olayla yine Antalya'daki iç huzura zarar verecek bir süreç yaşandı. Bu durum da şöyle: Bu teleferiği işleten Büyükşehir Belediyesine ait "Anet" isimli şirkette Genel Müdür olarak çalışan ve şu an Kepez ilçemizde Belediye Başkanı olarak seçilmiş bulunan Mesut Kocagöz isimli Belediye Başkanımız hakkında ertesi gün hem Belediye Başkanımız hem de şirketin diğer yetkilileri ve bakım onarımı üstlenmiş olan şirketin yetkilileriyle birlikte hızlı bir şekilde soruşturma işlemi yapıldı. Belediye Başkanımızı önce "Görüşünüzü alacağız, ifadenizi, beyanınızı alacağız." şeklinde davet ettiler, sonra polis marifetiyle çağırdılar ve haksız bir şekilde tutuklama kararı verildi. Tutuklamaya dayanak olarak şirkette genel müdür olması, efendim, 28 Kasım tarihinde istifa etmesine rağmen istifasını savcının ve hâkimin kabul etmediği gibi çok garip bir durumla karşı karşıya kaldık. Bakın, şunu söyleyeyim: Bu olay meydana geldi, şu dakika dâhil daha bu olayın gerçekten neden kaynaklandığının tespiti yapılamadı çünkü bu olay çok karışık bir konu. Gerçek anlamda tereddütten uzak, net bir şekilde bu kazanın neden meydana geldiği çözülmüş değil, sadece bir ön bilirkişi raporu alındı. Bu ön bilirkişi raporunda birtakım bulgular ifade edildi ancak şunu söyleyeyim: Sonuçta bu tedbirsizlik ve dikkatsizlikle ölüme sebebiyet verme şeklinde bir hukuki tanımlama yapılabilir. Şimdi, benzeri olayları bu ülkede çok gördük özellikle işte tren kazası, efendim, maden kazaları gibi. Bugüne kadar iktidarın yol açtığı hiçbir olayda bu kadar hızlı hareket eden savcı, hâkim görmedik, keşke o olaylarda da bu şekilde hızlı hareket edilmiş olsaydı. Bizim Belediye Başkanımız ve Belediye yetkililerimizin bu olayda hiçbir kusuru yok. Bakın, 28 Kasımda YSK takvimine göre istifa eden bir kişi nisan ayında meydana gelen bir kazadan sorumlu tutuldu. Bu olay Antalya'da gerçekten bir rahatsızlık yarattı, bir haksızlık olduğu tüm vatandaşlarımız tarafından kabul gördü. Maalesef ki yargı eliyle Belediye Başkanımız ve diğer çalışanlar tutuklanarak halk nezdinde siyasi bir intikam alındığı gibi bir algı oluştu. Bu gerçekten Antalya adına doğru olmadı, ülke adına da doğru olmadı. Biz Belediye Başkanımızın suçsuz olduğuna inanıyoruz. Yapılacak olan tüm bilirkişi incelemeleriyle kimin suçlu ya da suçsuz olduğu daha sonra ortaya çıkacaktır ancak gelinen noktada Belediye Başkanımızın tutuksuz yargılanması en doğru karar olacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Arı, lütfen toparlayın.

CAVİT ARI (Devamla) - Bitiriyorum.

Alınmış olan bu tutuklama kararının yanlış olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Haksız bir şekilde verilen bu tutuklama kararının yani önceki hâkim ve tutuklamayı talep eden savcının bu haksız taleplerinin yine yargı eliyle düzeltileceğine inanıyoruz, vicdanlı bir hâkim tarafından Belediye Başkanımızın tahliye edilmesini bekliyoruz. Antalya adına da en doğru karar olacaktır çünkü bütün vatandaşlarımız da -biraz önce ifade ettiğim gibi- otuz yıl sonra ilk kez Cumhuriyet Halk Partisinin Kepez'i almış olmasını bu tutuklamanın en önemli sebebi olarak görmektedir. Bu algıdan kurtulmak için en kısa zamanda vicdanlı bir hâkim tarafından doğru tahlil yapılmalı ve Belediye Başkanımızın tahliyesine karar verilmeli diyorum.

Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)