| Konu: | Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 16.04.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYKUT KAYA (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulumuzu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili partim adına söz almış bulunuyorum. Turist rehberleri, turizm sektörünün en önemli yapı taşlarından birisidir. Memleketimizin kültürünü, sanatını, tarihini, doğal güzelliklerini, somut ve soyut olan kültürel mirasını ve millî değerlerimizi doğru ve güvenilir şekilde aktaran temsilcilerdir. Ülkemizi dışarıya açan ve sürekli tanıtan kocaman pencerelerdir. Bu kanun teklifinin özellikle ilgili kurumlara ve uzmanlara sormadan dayatılmasının çok ciddi sorunları beraberinde getirdiği, ekonomik istihdam ve kültürel açıdan tehlikeli olduğu, hatta millî bir sorun içerdiği görülmektedir. Söz konusu kanun teklifinde yer alan 8, 9, 10 ve 11'inci maddeler, Anayasa'nın 135'inci maddesine aykırı unsurlar taşımaktadır. Ayrıca 6326 sayılı Kanun'un 9'uncu maddesinin değiştirilmesi hâlinde ise organ üyelerinin ve çalışan personelin de 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi tutulması ve onlara da yeşil pasaport verilmesi gerekmektedir.
Kıymetli milletvekilleri, öncelikle üzerinde durulması gereken ciddi öneme sahip 3 konu var. Birincisi, yabancı dil bilmeden rehberlik yapmanın yolunun açılması; ikincisi, arkeoloji ve sanat tarihi bölümü mezunlarının rehber olabilmesinin kolaylaştırılması ve üçüncüsü, otobüste rehber bulundurma zorunluluğunun kaldırılması ve nokta yani müze rehberliğinin getirilmesi. Bunlar arasında en kötü ve yıkıcı olan, otobüste turist rehberi bulundurma zorunluluğunun kaldırılması. Bakınız, rehberlik sadece müzede anlatım yapılarak gerçekleştirilen bir meslek değildir. Rehberlik eğitimi, sadece kültür ve tarih bilgisi içermez. Yol, güzergâh, problem çözme, ekonomi, sosyal ve kültürel yapı hakkında bilgi paylaşımı gibi onlarca konuyu içerir. Bir rehber, bir müze kapalı olduğunda alternatif tur rotasını belirleyebilecek alan bilgisine ve turistlik uzmanlığa sahiptir. Acil bir durum olduğunda tüm problemleri Türk misafirperverliğiyle ve nezaketiyle çözen, turistlerin en geniş merakına yönelik sorularına cevap veren kişidir rehber. Memleketimize ait yol kenarındaki bir ağacı, meyveyi, bitkiyi dahi anlatım konusu yapan kişidir. Dolayısıyla rehberliği sadece müzeyle sınırlandırmak çok büyük bir yanlıştır. Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği, turizm işletmeleriyle iletişim ve turun başından sonuna kadar tamamının tek yetkili yöneticisi turist rehberidir.
Bakınız, sorun, sorunu doğuruyor. Plansız, etki analizi olmadan ve uzman paydaşlarla görüş alışverişi yapılmadan uzun vadede nelerle karşılaşıyoruz. Rehberlerin faaliyet alanı sadece müzelere indirgenmek isteniyor, daraltılıyor. Buna karşılık rehber sayısı gereğinden fazla çoğaltılıyor. Diyelim ki müzede çalışan arkeolog ve sanat tarihçileri rehber olunca "Esas rehberler ne iş yapacak?" diye size soruyorum. O zaman rehberlik mesleği kalacak mı ortada? Ayrıca, etrafta onlarca bölümden mezun kişi ve dil bilmeyen rehber olunca o rehberler bu kadar çok rehberin olduğu yerde geçimlerini nasıl sağlayacak?
Bakınız, 11'inci madde uyarınca otobüste rehber bulundurma zorunluluğu kaldırılırsa ne olur? Çok net ifade edeyim: Bu meslek ortadan kalkar. Karadeniz Bölgesi gibi doğal güzellikleriyle öne çıkan destinasyonlarda seyahat acenteleri zaten rehber bulundurmak istemiyordu. Seyahat acenteleri rahatlıkla başıboş turlar yapmaya başlar. Bilgi kirliliğinden tutun da kalitesiz ve çok problemli, turistlerin müşteri memnuniyetinin zerresinin olmadığı turlar yapılır.
Turist rehberlerinin en önemli görevlerinden biri, ülkenin tanıtımını sağlamak ve olumlu imaj oluşturmaktır. Zaten bulunduğumuz konum itibarıyla yurt dışında hâlen iyileştirmeye çalıştığımız bir imajımız var. Bu imaj, eğitimsiz ve bilgisiz kişilerce yerle bir edilir. Rehberin en önemli özelliği olan bakmak ile görmek arasında ortaya koyduğu fark tamamen ortadan kalkar. Yerli ve yabancı turistler kendi hâline bırakılmış olur. Ayrıca, millî hassasiyetlerimizin göz önünde bulundurulmadığı durumlar da görülebilir. Mesela, yabancı ziyaretçilere "mavi vatan", "mübadele", "sözde Ermeni soykırımı", "Avrupa Birliğiyle olan ilişkiler", "Gazze meselesi" gibi konularda ne anlatılacağını nasıl kontrol edeceksiniz? Manipülatif, art niyetli tutumlar karşısında ne yapacaksınız? Bunları nasıl denetleyeceksiniz? Etik dışı hareketleri nasıl cezalandıracaksınız? Ülkemizin tanıtımı için harcanan milyonlarca dolarlık yatırımların karşılığını nasıl gözeteceksiniz?
(Uğultular)
AYKUT KAYA (Devamla) - Sayın Başkanım, ses geliyor, müdahale edebilir misiniz?
BAŞKAN - Sayın arkadaşlar, lütfen kuliste konuşabilir miyiz. Arkadaşlar, hatibin dikkatini dağıtmayalım.
Buyurun.
AYKUT KAYA (Devamla) - Teşekkür ederim.
Diğer bir konu, turist rehberleri sadece müzede rehberlik yapmak zorunda bırakılırsa rehberler bu işi yapmayı zaten bırakır, sektörü anında terk eder. Rehberlerimizin WhatsApp gruplarında çoktan konuşuldu bu durumlar. Günlük taban ücreti almakta zorluk yaşayan rehberlerin birkaç saatlik müze anlatımıyla ekonomik anlamda hayatını sürdürmesi mümkün olmaz. Rehberler zaten yoğun sezonda beş altı ay çalışarak tüm yıl geçinmeye çalışmaktadır. Ülkenin en entelektüel meslek gruplarından biri olan turist rehberliği de bu şekilde tarihe gömülmüş olmayacak mı? Nitelikli, eğitimli, güvenilir rehberlerimizi göz göre göre neden kaybedelim? "Rehberlik millî bir meseledir." dedik. Bakınız, yabancı tur operatörlerinin yabancı personelle turlar düzenlemesi durumu oldukça kritiktir. Yabancı uyruklu ve zihniyetinden emin olamadığımız rehberlerin doğru bilgiden uzak, tarihimizi ve geçmişimizi karalayacak propagandaları kendilerine malzeme etme durumunu da göz ardı edemeyiz. Görüştüğümüz teklifin kabulü ise hassas konularda Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli turist rehberleri dışındaki kişilerin anlatım yapmasına izin vermenin yolunu açacaktır.
İkinci konu, arkeoloji ve sanat tarihi gibi bölümlerden mezun olanlara kısa sürede rehber olma hakkı tanınması problemi. Hiçbir meslek kolay elde edilmemelidir. Her mesleğin gereklilikleri vardır, rehberlik mesleği de bir müfredata tabidir ve onlarca ders alarak rehber yetiştirilmektedir. Nasıl ki bir rehber arkeoloji bilgisini belli bir seviyede biliyorsa arkeolog veya sanat tarihçisi de turist rehberliği mesleğinin tüm inceliklerine asla hâkim değildir, hepsi ayrı mesleklerdir.
(Uğultular)
AYKUT KAYA (Devamla) - Sayın Başkanım, devam ediyor, müdahale eder misiniz?
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, sohbet eden arkadaşlar... Değerli arkadaşlar o kadar kaptırmışlar ki beni bile duymuyorlar. Hatibin süresini durdurun. Sayın vekiller, lütfen kuliste devam edelim. Bakın, sektörün sorunlarını iyi bilen bir hatip konuşuyor, dinleyelim lütfen, dikkati dağılıyor.
Buyurun Sayın Vekil.
AYKUT KAYA (Devamla) - Teşekkür ederim.
Mevcut Turist Rehberliği Meslek Kanunu ve yönetmeliğinde diğer mesleklerden rehberlik mesleğine geçilmesi için gerekli hususlar açıklanmıştır, ayrıca bir mevzuat değişikliğine gerek yoktur. Zaten diğer bölümlerden mezun olanlar sertifika programıyla rehber olabiliyorlar. Burada ayrı bir husus var. Günümüzde iki yıl ön lisans okuyarak rehber olunabiliyor, hatta bir yıl tezsiz yüksek lisans programları var, bu şekilde de bir yılda rehber olunabiliyor. Diğer çoğu meslekte olduğu gibi rehberlik de mevzuat gereği ön lisans, lisans ve yüksek lisans turist rehberliği bölümü mezunu olmak veya sertifika programını başarıyla tamamlamakla icra edilmektedir. Zorunluluk olduğu hâllerde TUREB zaten sertifika açma yetkisine sahiptir.
Gelelim yabancı dil bilmeden rehberlik yapılması mevzusuna. Bir kere biz ülkemizi Türkçe nasıl tanıtacağız yabancılara? Türkçe zaten hâlihazırda tüm turist rehberlerinin ana dilidir. Rehberliğin fıtratında yabancı dil vardır. Yeni taslakta, yabancı dil bilmeden rehberlik kavramı getirilmesi isteniyor ancak Çince gibi Uzak Doğu dillerini de bilen rehber sayısını artırmak istiyorlar. Bu ne tezatlıktır? Şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Dil öğrenmek ve bilmek bir sanattır, herkes bu sanatı icra edemez, dil eğitimi de meşakkatli bir süreçtir.
Bakın, ETS'nin 2022 verilerine göre, ülkemizde TOEFL sınavına girenlerin ortalama puanı 86, oysa aynı puan İtalya'da 93, Yunanistan'da 95; bunlar turizm alanında rekabet ettiğimiz ülkeler. Şu an yabancı dil bilmeden rehberlik getirirsek yabancı dillerde rehber bulmak önümüzdeki beş yıl içinde çok büyük bir problem olacaktır ve dil bilen rehber yetiştirmek zaman alacağı için önümüzde çözmemiz gerekecek bir problem daha yaratmış olacağız.
Rehberlik alanındaki bu düzenlemeyi ülkemiz iş gücü piyasasındaki en büyük problemlerden biri olan beceri uyumsuzluğu çerçevesinde de ele almak lazım. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezinin 2019'da yaptığı araştırmaya göre, ülkemizdeki işlerin yüzde 62'sinde beceri uyumsuzluğu sorunu vardır yani çalışanlar ya yaptıkları iş için gereken becerilerden fazlasına sahipler ya da gerekli becerilere sahip değiller. Üretim kaynaklarının yanlış dağılımı var da diyebiliriz ülkemizde. Eğer "Verimlilik artışı sağlayacağız, sürdürülebilir bir büyüme modeli tesis edeceğiz." gibi hedeflere ulaşacaksak bu sorunu aşmamız lazım. Oysa biz ne yapıyoruz? Beceri uyumsuzluğunun daha da derinleşmesi için uygun zemin hazırlayan yasa tekliflerini konuşuyoruz.
Bu yasa teklifinden sonra ne gibi teklifler gelebilir diye de merak ediyor insan. Örneğin, yüzme bilmeyenlerin gemi adamı olmasının önünü açan bir teklif gelecek mi acaba? Riskli mesleklerde iş güvenliği kriterlerini gevşeten bir düzenleme teklifi de beklenebilir. Eğer bu tür yanlış tekliflere hep beraber "Hayır." demezsek bunlardan daha kötü tekliflerin de önünü açmış olmayacak mıyız?
Kıymetli vekiller, turizm sektörüne yönelik teklifler görmek Antalya Milletvekili olarak beni mutlu ediyor ancak kaş yapayım derken göz çıkaracak tekliflerin ne Antalya'ya ne de ülkemize bir faydası olmaz. Turist rehberliği geliştirilmesi gereken alanlardan biri mi? Evet, kesinlikle buna katılıyorum. Bizim ülkemizdeki turist memnuniyetini daha çok artıracak daha nitelikli rehberlerin gelişimini desteklememiz gerekiyor. Gündemimizdeki teklif ise bırakın nitelik artışı sağlamayı, meslek alanının çekiciliğini tamamen ortadan kaldırma gibi olası bir etkiye sahip. Keşke bu teklif hazırlanırken rehberlerle görüşülse, onların fikirleri alınsaydı. Keşke turizm sektörünün gerçekten iyiliğini isteyen sektöre hâkim paydaşlarla fikir alışverişi yapılsaydı. İstişare mekanizması çalışmayınca doğrudan veya dolaylı olarak sektörlere ciddi hasar veren teklifler hazırlanabiliyor işte.
Madem istişare eksikliğine ve turizm sektörüne değindim, bir Antalya Milletvekili olarak kendi bölgemde gözlemlediğim sorunlardan birini de burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçenlerde memleketim Manavgat'a bağlı turizmde bir dünya markası olan Side'deydim. Öncelikle, Antalya'ya gelen 15 milyon civarında turistin yaklaşık üçte 1'i Manavgat'a gelmekte ve bunların da büyük bir kısmı Side'yi ziyaret etmektedir. Side uluslararası turizm alanında bir dünya markası. Dolayısıyla, buraya hem merkezî hükûmetin hem de yerel belediyenin özenle ilgi göstermesi gerekiyor. Son yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığının kültürel ve tarihî varlıkların ortaya çıkartılmasında çok güzel ve ciddi çalışmalar yaptığını görüyoruz, bu çalışmaların hepsi kamuoyu tarafından da takdirle karşılanıyor. Lakin, kültürel ve tarihî varlıklar ortaya çıkartılırken buradaki esnafın, burada yaşayan vatandaşların görüşleri alınmamış, onların ihtiyaçları göz ardı edilmiş, kendilerine yeterli bilgi verilmemiştir. Sonuçta, Side geçmişten bugüne tarihiyle, ticaretiyle var olmuş bir yerimizdir, bu şekilde bütündür.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, önceden Side'nin girişinde olan otogar alanını Side Karşılama Merkezi olarak yeniden yapılandırmış. Burası araçların, taksilerin, dolmuşların, tur otobüslerinin, yerli ve yabancı misafirlerin geldikleri ilk noktadır fakat burayı oluştururken buradaki esnafın, burada yaşayan vatandaşların görüşü alınmamış, onların ihtiyaçları göz ardı edilmiş ve kendilerine de yeterli bilgi verilmemiştir. Yeni hâli tam bir keşmekeşe dönmüş durumda, tamamen toz toprak içerisinde. Yola çakıl serilmiş, engelli vatandaşlarımız ve bebekli aileler gitmekte zorlanıyorlar; bir an önce Side'nin dokusuna uygun bir parke taşının oraya döşenmesi gerekir. Dolmuşçuların peron sayıları yetersiz, kimin nerede duracağı belli değil; bir an önce dolmuşçu esnafımız için bir düzenlemeye gitmek gerekmektedir. Taksicilerin yeri değiştirilmiş, en sona atılmış; taksici esnafımızın bir an önce eski yerlerine taşınması önem arz etmektedir. Eskisine göre otoparkın çok küçüldüğünü görüyoruz. Esnafımız, vatandaşımız arabasını nereye park edecek? Bir an önce otoparkın büyütülmesi için ivedilikle bir yer açılması gerekmektedir.
Yine, gölgelik yok, çöp kutusu yok, yeterli tuvalet yok; bunlar temel ihtiyaç. Yazın 40-45 derece sıcakta, turizmin en yoğun olduğu dönemde yerli ve yabancı misafirlerimiz, esnafımız perişan olacaktır. Yetkilileri uyarıyorum: Bir an önce gereken önlemleri alın.
Yine, diğer önemli bir konu, girişte 1'inci kapımız var, oradan 2'nci kapıya kadar ulaşım golf araçlarıyla ve belediyenin sağladığı minibüslerle sağlanıyor. Buradaki temel sorun bekleme sürelerinin fazla olması ve ulaşım araçlarının yetersizliğidir. Bir an önce ulaşım araçlarının çeşitlendirilmesi ve sayılarının artırılması gerekmektedir.
Manavgat'tan buraya on beş-yirmi dakikada minibüsle gelen bir misafirimiz 1'inci kapıdan 2'nci kapıya yarım saatte gidemiyor, 700-800 metrelik bir mesafeden bahsediyoruz. Bekleme olmadan ulaşımın kesintisiz sağlanması gerekir. Hafif raylı sistemle kesintisiz dolaşacak bir ring hattı oluşturulabilir. Golf araçlarının ve belediye taşıma araçlarının sayılarının bir an önce artırılması gerekiyor.
Mevcut Side Postanesi Side'ye yakışmamakta, yetersiz gelmektedir. Sadece 1 personelin çalıştığı bir Side Postanesi var. İvedilikle oradaki istihdam sayısının artırılması, PTT Bankın devreye girmesi, yeni ATM'lerin eklenmesi gerekmektedir.
Side'nin içindeki mevcut sorunlardan biri de tuvalet eksikliğidir. Side'nin 4 meydanına 4 tane konforlu tuvalet yapılması gerekmektedir, bu da bir temel ihtiyaçtır. Bunların çoktan çözülmüş olması gerekmekteydi.
Yine, çöp arabasının modernize edilmesi gerekmekte. Çöp arabasından akan pis su hem sokağı kirletmekte hem de koku yaymaktadır. Side'mize bu çöp arabası yakışmamakta.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Kaya.
AYKUT KAYA (Devamla) - Kültür ve Turizm Bakanlığının Side meydanına bir "info desk" koyması gerekmektedir. Gelen misafirlerin talep, şikâyet ve sorunları buraya iletilmelidir. Bu, gelen yerli ve yabancı misafirlerimiz ile bizim aramızda bir güven oluşturacaktır. Şu an en önemli sorunlardan biri de Side esnafımız sabah on birden sonra araçla ya da motorla Side'ye giriş yapamamaktadır, dışarıdan yemek bile söyleyememektedirler. Esnafımıza en azından her dükkâna kayıtlı elektrikli bir mobiletle giriş çıkış-izni verilmesini savunuyor ve destekliyoruz.
Kanun teklifleri hazırlanırken nasıl istişare önemli dediysem yerelde alınacak aksiyonlar için de aynısı geçerli. Bu nedenle, Side'yle ilgili kararlar alınırken bölge esnafını ilgilendiren konularda esnafın da istek ve görüşleri alınıp ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır.
Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)