GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:66
Tarih:29.02.2024

ERSİN BEYAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Ülkemizin kanayan bir yarası hâline gelen işsizlik ve iş gücü verileri üzerinden bir değerlendirme yapmak istiyorum. Bildiğiniz gibi, ülkemizde işsizlik konusunda gelinen durum iktidarın yanlış ekonomi politikalarının etkisiyle son derece vahim boyutlara ulaşmıştır. Geniş tanımlı işsizlik rakamlarına baktığımızda gördüğümüz tablo şudur: 2018 yılında geniş tanımlamaya göre işsiz oranı 17,6 iken bugün, Şubat 2024 itibarıyla geniş tanımlı işsizlik yani atıl iş gücü oranı ise yüzde 24,7 seviyesine yükselmiştir. Aynı tanımlamaya göre, 2018 yılında işsiz sayısı 5 milyon 981 bin kişi iken bugün bu rakam 8 milyon 695 bin kişiye ulaşmıştır.

(Uğultular)

ERSİN BEYAZ (Devamla) - Sayın Başkanım...

ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, çok gürültü var.

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, Genel Kurulda büyük bir uğultu var. Yorulmadığınız belli, bu uğultu devam ederse sabaha kadar devam ederiz, haberiniz olsun. Sakin sakin dinleyelim, işimizi hızla bitirelim.

Ben sürenize ilave edeceğim Sayın Beyaz, buyurun.

ERSİN BEYAZ (Devamla) - Genç işsizliği ise ayrı bir sorun alanı olarak karşımızda durmaktadır. Ülkemizde neredeyse her 4 gençten 1'i ne eğitim görmekte ne de çalışmaktadır. Bu oran genç kadınlarda her 3 kişiden 1'i olarak daha da vahim bir tablo oluşturmaktadır. Göstergeler böyle olunca her konuda olduğu gibi istihdam konusunda da Türkiye, OECD ülkeleri arasında maalesef sonuncu sıradadır. Bu veriler sadece işsiz sayısını gösteren rakamlardır. Bunun yanında işleri çok daha vahim bir seviyeye çıkaran olgu ise yüksek enflasyon neticesinde düşen alım gücüyle birlikte devasa bir çalışan yoksullar sınıfının ortaya çıkmış olmasıdır. Yoksulluk sınırının 45-50 bin lira seviyesine yükseldiği günümüzde çalışanların büyük bir çoğunluğu yoksulluk seviyesinin altında ücretlere mahkûm bırakılmıştır. Artık insanlarımızın büyük çoğunluğu çalışsa bile yoksul bir hayat sürdürmektedir. Özellikle çalışma hayatına yeni başlayan kardeşlerimiz geçmişte kolaylıkla erişebildikleri ihtiyaç malzemelerine bile bugün erişemez hâle gelmiştir.

Çalışan yoksulluğunun bu denli yaygınlaşması, ülkemizin kaderinde söz sahibi olan iktidar açısından sadece bir başarısızlık değildir, aynı zamanda utanç verici bir durumdur. Türkiye'de işsizliğin yüksek olmasının ve çalışma ücretlerinin bu denli düşük kalmasının bir tek sebebi vardır, o da iktidarın son derece kötü ve kalitesiz bir büyüme politikasında ısrar etmesidir. İktidar sürekli olarak büyüme rakamlarından övgüyle bahsetse de bu büyüme politikası yoksullaştıran bir büyüme anlayışıdır, ülkemizin hem insan kaynağını hem de doğal ve iktisadi kaynaklarını son derece verimsiz kullanan bir anlayıştır. 85 milyon nüfusa ve 45 civarında bir yaş ortalamasına sahip olmasına karşın Almanya 45 milyon vatandaşına iş yaratabilmiştir. Yine, 85 milyon nüfusa ve 34 yaş ortalamasına sahip Türkiye'nin sadece 31 milyon insanına iş sağlayabilmesinin sebebi kalitesiz ve dışlayıcı büyüme politikalarında ısrar edilmesidir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin çözümü olmayan hiçbir sorunu yoktur. İşsizlik ve düşük ücretlere mahkûm edilerek oluşturulan çalışma hayatı da çözümsüz bir mesele veya kader değildir. Her şeyden önce cari açığımızı azaltacak ve katma değerli üretimi önceleyecek kaliteli bir büyüme politikası konusunda irade gösterilmesine ihtiyaç vardır; Türkiye böyle bir büyüme politikası olmadan ekonomik ve sosyal sorunlarını çözemez. Kaliteli ve kapsayıcı bir büyüme politikası hayata geçirilmeden ne refah yaratabilmek ne de bu refahı insan onuruna yakışır bir şekilde paylaştırabilmek mümkündür.

Biz, İYİ Parti olarak, AK PARTİ'nin yaptığı gibi milletimize yoksulluğu paylaştırmayı değil, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in liderliğinde, vatandaşımıza refahı ve zenginliği bölüştürmeyi vadediyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)