| Konu: | YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 04.04.2013 |
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İçinde bulunduğumuz hafta Kanser Haftası ve kanser hastaları açısından çok önemli gördüğümüz bir sıkıntıyı dile getirmek durumundayım ama bu sıkıntı noktasına nasıl geldik önce onu anlatalım.
2002 yılıyla bugünü sürekli karşılaştıran Hükûmet, sürekli sağlıkta memnuniyetin arttığını, hastaların eskiye göre sağlığa erişiminin ve ilaca erişiminin daha iyi olduğunu ifade ediyor. Bu 2002 yılından sonraki birkaç yılda ve 2007 yılına kadar belki doğruydu. Zaten o zamanlar sürekli memnuniyet anketleri yayımlanıyordu ama 2008'den bugüne kadar, TÜİK yapmış olduğu bu çalışmaları yayımlamıyor ve Sağlık Bakanlığı artık sunumlarında en son 2008'i belirtiyor.
Çok net olarak söylemek gerekir ki: Çok kötü bir sistemin ardından, hangi hükûmet gelecek olsa, atılması gereken, Türk Tabipleri Birliğinin, Türk Eczacıları Birliğinin, Türk Diş Hekimleri Birliğinin konuyu rapor ettiği, hatta uzun süre üzerinde müzakere ettikleri serbest eczanelerden ilaç alınması, tüm hastaların tüm hastanelere ayrımsız olarak gidebilmeleriyle ilgili önceki Hükûmetle protokol noktasına gelmiş olan ama ardından ortaya çıkan önce ekonomik, sonra siyasi krizler sonrasında bu Hükûmetin dönemine denk geldi bu. Bununla övünüyorlar ve diyorlar ki: "Biz, sağlıkta devrim yaptık." Oysaki yapılan işin ne devrimle ne değişimle ne olumlu bir dönüşümle ilgisi yok. Sadece kokuşmuş, çürümüş ve değişmek mecburiyetinde olmuş ve kendi değişim dinamiklerini hazırlamış olan bir mesele kendi dönemlerine denk geldi.
İlaç fiyatlarını düşürmekle övünüyor Hükûmet sık sık. Oysa bütün dünyada ilaç fiyatları düşüyor, yaşlanan ilaç ucuzluyor. Benim mahallemdeki bakkal yan mahalledekinden daha pahalıya ekmek satamaz çünkü onu emsal gösteririm. Dünyadaki bütün ülkelerin sağlık sistemleri referans fiyat sistemi uygulamasıyla, gelişen elektronik ve İnternet erişiminin yarattığı imkânlarla birbirlerindeki fiyatları gösteriyorlar ve domino etkisi ile tüm dünya üzerindeki fiyatlar düşüyor.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Yatak yok, doktor yok!
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Hep bu olumlulukları kendisine mal eden AKP Hükûmeti, sadece fiyat odaklı tedbirlerle baktığı için, ilaç sanayisiyle arasında ağır bir diyalogsuzluk yaşadığı için, Türk Tabipleri Birliği, Eczacıları Birliği, Diş Hekimleri Birliği gibi birlikleri birer paydaş olarak görmediği, onları sadece kendilerinin önünde birer engel teşkil eden figüranlar olarak gördüğü için, kimseyi dinlemiyor ve geldiğimiz noktada biz hep söylüyoruz "Sağlıkta sıkıntı büyük, üniversite hastanelerinde sıkıntı büyük, devlet hastaneleri eskiyi arar noktaya gelmiş durumda, kapasite artırımı noktasında gerekli tedbirler alınmadı." diye ama gerek Plan ve Bütçe Komisyonunda gerek -yapılabilirse eğer- Sağlık Komisyonu toplantılarında ifade ettiğimiz bu meseleye en son Radikal gazetesi bir muhabir görevlendirdi. Radikal gazetesinden Sayın İdris Emen, bir hastaymışçasına "Bakalım ne yapabiliriz." diye yola çıktı ve ortaya çıkan durum şu, 1 Nisan tarihinde de bunu haberleştirdi, diyor ki: "Ultrason için bir yıl sonraya gün verdiler, MR için dört ay sonraya gün aldık, on beş gün boyunca randevu için telefonda uğraşmaya çalıştık, o çok övünülen randevu sistemine ulaşamadık. On beş gün sonra, randevu aldık, gittik. Çekilecek olan filmin ilacını eskiden hastane karşılıyordu ama `3 kutu ilaç ve 3 tane CD alın, gelin'. dediler. Kullanılacak CD'ye bile hastanenin parası yok, onu bile bizden istedi." diyorlar. Lütfen, 1 Nisandaki haberi açın, okuyun. Ve "CD'yi doldurdular. Gittiğimiz yerde bu CD'yi okuyacak program olmadığı için boşu boşuna o kadar MR çektirdik. CD okunamadan teşhis ve tedavi başladı." diyor.
Ve bir başka nokta "hasta limit aşımı" diye bir mesele. 400 lira tutmuş hastasının tetkikleri ve demişler ki: "SGK'nın bize verdiği on günlük limiti doldurduk, ya bekleyin, bir sonraki on gün sonra gelin, eğer doktor `Durumunuz acil.' diyorsa 400 lirayı cebinizden ödeyin."
AKP gelmeden önce sadece ilaç katılım payı ödeniyordu yüzde 10, yüzde 20, şimdi buna da ilave olarak muayene katılım payı ödeniyor 5 lira devlette, 12 lira özelde. Reçete ücreti ödeniyor 3 lira, eş değer ilaç farkı ödeniyor, en ucuz ilacın yüzde 10 pahalısına kadar ödeniyor; onun dışındakini gazi de ödüyor, onun dışındakini raporlu da ödüyor, onun dışındakini 65 yaşın üstündeki kişiler de ödüyor. Kişi başına ilave 1 lira ücret, özel hastane fark ücreti yüzde 90, tetkik fark ücreti "Erken muayeneye geldin." fark ücreti, öncelikli tetkik ücreti, istisnai sağlık hizmetleri ücreti.
Bunların hepsini bir kez daha yüce Meclisin bilgisine sunuyorum. Sağlıkta masal bitti, artık gerçek eskisinden de fecaat durumdadır. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.