| Konu: | Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 29.02.2024 |
AYKUT KAYA (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulumuzu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün üzerinde tartıştığımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine gelen ne ilk yargı paketi ne de belli ki son yargı paketi olacak. Peki, biz neden yargı gibi kritik bir alanda bu kadar düzenleme yapmak durumunda kalıyoruz? Aslında bir seferde yapılan samimi ve doğru düzenlemelerin ve daha da önemlisi bir şeyleri düzgün yapmak istediğimize dair sinyal vermenin ekonomik ve sosyal etkilerini 2001 krizinden sonra test etmiştik. Bakın, bugün yabancı paraya en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemlerden birindeyiz. Oysa 2001 krizi sonrasında Merkez Bankamız üç yıl içerisinde bugünün parasıyla 100 milyar dolardan fazla rezerv biriktirmeyi başarmıştı. Demek ki dış koşullar elverdiğinde küçük ama doğru adımlar ekonomik sorunları çözmek için yeterli olabiliyor. Türkiye'nin böyle bir potansiyeli olduğunun farkında olmalı ve artık doğru adımları atmalıyız.
Oysa eğitim, sağlık, ulaştırma, adalet gibi temel kamu hizmet alanlarına baktığımda politikaları açısından çok temel bir benzerlik görüyorum. Hepsinde de sayıların, büyüklüklerin yarışı var kaç zamandır. En büyük hastaneyi yaptığımızı söylüyoruz ama sağlık personellerimizi, hekimlerimizi mutlu edemiyoruz. Fırsat bulan sağlık personeli yurt dışına kaçıyor. "Okulların sayısını şöyle artırdık." diye söylemler duyuyoruz ama bir yandan da öğretmenlerimizin yoklukla, yoksullukla mücadelesini izliyoruz. Yamalı bohçaya dönen eğitim sisteminin hem öğrenci hem de öğretmen taraflarında yarattığı mutsuzluk ve nitelik sorununu nasıl çözeriz diye bir efor da görmüyoruz. "En büyük köprüleri yaptık, en büyük havalimanını yaptık." diye âdeta hava atıyoruz ama Antalya gibi 20'nci yüzyılda bağlantı sorunu yaşayan metropollere yatırım yapma konusunda pek bir yavaş kalındığını görüyoruz.
Aynı durum ne yazık ki adalet alanında da var. Koca adliyeler, adalet sarayları yapıldı deniyor ama adalet sisteminin öznelerinden olan avukatların sorunlarını pek de konuşmuyoruz. Bu nedenle ben bana ayrılan bu süreyi avukatların sorunlarına ayırmak istiyorum. Eğer yargıda reform yapacaksak bu reformun etkin şekilde çalışması için mutlu, umutlu avukatlara ihtiyacımız olduğu konusunda genel bir farkındalık geliştiririz diye ümit ediyorum.
Geçtiğimiz haftalarda Antalya Barosunun düzenlemiş olduğu staj okulu açılış programına katıldım. Açılış konuşmalarında Baro Başkanından ve Staj Kurulu Başkanından duyduğum bazı hususlar, avukatlık mesleğinin gelmiş olduğu nokta açısından üzüntü vericiydi. Belki de en çok sahip çıkmamız gereken stajyer avukatlarımız sosyal güvencelerinden yoksun, ekonomik olarak zor koşullarda ve adliyelerde ikinci sınıf insan muamelesine maruz kalarak mesleklerini öğrenmeye çalışıyorlar. Bugün tıp ve diş hekimliği fakültelerinin son sınıf öğrencilerine asgari ücret düzeyi kadar bir ücret verilirken stajyer avukatlarımız herhangi bir ücret alamamaktadırlar, bu da stajyerler arasında bir ayrımcılığa yol açmaktadır. Ekonomik olarak yıpranmış barolar kısıtlı imkânlarıyla stajyerlere destek olmaya çalışırken bu ekonomik koşullarda yetersiz kalmaktadırlar. Bugün stajyer avukatlarımız neredeyse staj yapacak yer bulamamakta, bulsalar da bir ücret alamamaktadırlar.
Avukatlık mesleğindeki CMK görevinden de bahsetmek istiyorum. Ceza Muhakemesi Kanunu'muz gereğince, suça sürüklenen mağdur çocukların, okuma yazma bilmeyenlerin, engelli vatandaşlarımızın, şüpheli sanık konumundaki bazı vatandaşlarımızın avukatlarla temsili zorunludur. Baro tarafından görevlendirilerek bu önemli kamu görevini ifa eden avukatların ücretleri devlet tarafından ödenmektedir. Avukatlara verilen bu ücretler, Anayasa'da belirlenen angarya yasağı ilkelerine aykırı olup emeklerinin karşılığı değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.
AYKUT KAYA (Devamla) - 2024 yılında CMK ücret tarifesine yapılan artış oranları, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarının dahi altında kalmıştır. Vatandaşlarımızın hukuki haklarının korunması amacıyla görev alan avukatların ücretlerinin iyileştirilmesi ve bu angaryaya son verilmesi gerekmektedir. Ayrıca, bu ücretlerden alınan KDV kaldırılmalı ya da alınan oran azaltılmalıdır.
Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)