Konu: | Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 66 |
Tarih: | 29.02.2024 |
GÜLCAN KIŞ (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; daha önce 7 kez Türkiye Büyük Millet Meclisinden yargı paketleri geçirilmiş ve şu ana kadar da kalıcı bir çözüm üretilememiştir. AKP'nin sekizinci yargı paketi yani torba kanun teklifi Anayasa'ya aykırı olan birçok maddesine rağmen bugün Genel Kurulda AKP tarafından ısrarla görüşülmek istenmektedir. Anayasa ne diyor? "Kanunlar Anayasa'ya aykırı olamaz." diyor. Yalnızca yargı sistemimizle ilişkili değil, birçok farklı konuda önemli değişiklikler getiren bu teklifin -ilgili komisyonlarda yeterince görüşülmeden- çelişkilerle dolu maddeleri bulunmaktadır. Yargı sistemi bir bütündür dedik. Nitelikli bir kanun yapmak iktidarıyla muhalefetiyle tüm milletvekillerinin görevidir ama ülkeyi öyle bir noktaya getirdiniz ki torba kanunlarla yönetilir oldu. Tüm ülkenin yirmi bir yıldır tek özlemi adaletten yana, onu da bugün Çorlu'da tren katliamının karar duruşmasında maalesef göremedik. Altı yıldır adalet bekleyen aileler isyan ederken sanıklar yine korundu, yine sevindirildi. Türkiye'de yargıya olan güven azalmış, hukukun kişilere, gruplara ve siyasi baskılara göre şekillendiği artık daha da keskinleşmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu teklifin Anayasa'ya aykırı olduğunu defalarca belirttik. Yargıtay, Anayasa Mahkemesinin kararlarını tanımıyor, Cumhurbaşkanı "Anayasa Mahkemesinin kararlarına saygı duymuyorum." diyor; Anayasa Mahkemesi âdeta itibarsızlaştırılmış durumdadır. Yargı siyasallaşmış, Türkiye hukuk devleti olmaktan uzaklaşmıştır. AKP iktidarı yargı bağımsızlığı konusundaki bakış açısını değiştirmediği sürece de ne kadar çok yargı paketi getirirseniz getirin bu ülkede hiçbir sorun çözülemeyecektir çünkü değişmesi gereken öncelikle sistemdir, adalete, hukuka bakış açısıdır. Önemli bir konuda da dikkatinizi çekmek isterim: Hükûmetlerin hukuka bağlılık endeksinde Türkiye 142 ülke arasında 137'nci sırada yer almaktadır yani sizler el birliğiyle hukuk devletinden uzaklaşılmış bir Türkiye yarattınız, tek adam rejiminin de geldiği son nokta budur.
Değerli milletvekilleri, iki gün önce Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı ile bakanlıkların teşkilatlarını düzenleyen 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne ilişkin 37 ayrı iptal kararına imza atmıştır. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi olarak bazı maddelerinin iptali istemiyle de dava açmıştık, Anayasa Mahkemesi tarihî bir karar verdi çünkü kararnamenin içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en önem verdiği bazı yetkiler iptal edilmişti. AYM'nin iptal gerekçesine baktığımızda, Cumhurbaşkanının Anayasa'da güvence altına alınan temel haklara ilişkin düzenleme yapma yetkisinin olmadığını, bu konuda kararname çıkarılamayacağını ve düzenlemelerin ancak kanunla yapılabileceğini vurgulamıştır. İptaller arasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına belediyelere ait olan yetkiler verilmesi düzenlemesi de yer alıyordu. AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum'un, o dönemki Çevre ve Şehircilik Bakanlığına olağanüstü yetkiler verilmişti. Biliyorsunuz, şu anda, İliç'teki maden faciasının baş sorumlularından birisi olarak kendini aklamaya çalışan Murat Kurum, o dönemde de Bakandı. Kararnamede, Çevre Bakanlığına imar ve yapılaşmaya ilişkin yetkiler verilmişti yani belediyelerde olan yetkiler Bakanlığa devredilmişti. Bakanlığa devredilen yetkilendirmede hiçbir ölçü getirilmemiş, amacı ve temel ilkeleri ortaya konulmamıştı. Sınırsız ve belirsiz bir alanı belirleme imkânı idareye verilerek hukuk devletinin bir unsuru olan hukuki belirliliği ortadan kaldırma durumu söz konusuydu. AYM'nin iptal kararında yerel yönetimlere tanınan özerkliğin Anayasa'da güvence altına alındığı belirtildi.
Değerli milletvekilleri, yargı paketine bakıyoruz, birbiriyle alakasız maddeler çokça bulunmakta; burada emeklilerin bayram ikramiyesine ilişkin düzenleme de var. Komisyonlarda Cumhuriyet Halk Partisi olarak -ilgili kanuna ilişkin- 3 bin TL yerine asgari ücret verilmesini önerdik ancak AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
BAŞKAN - Sayın Kış, lütfen tamamlayın.
GÜLCAN KIŞ (Devamla) - Toparlıyorum Başkan, teşekkür ederim.
AKP iktidarı "Emeklileri enflasyona ezdirmeyeceğiz." dedi ancak emeklilerin durumu, hâli ortada. Dün de Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan bir itiraf geldi, "Emekliler için 10 bin TL yeterli değil, seyyanen zam adaletsizlik yarattı." dedi. Artık yaptığınız her açıklama, aldığınız her karar birbiriyle çelişiyor ve bir çıkmazda olduğunuz da çok net ancak 31 Martta emekliler, bu ülkede hak, hukuk, adalet arayışında olanlar hiç tereddütsüz sizlere sandıkta gereken cevabı vereceklerdir.
Tüm bu sebeplerle, görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin yasalaşmasına karşı olduğumuzu bildiriyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)