GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:66
Tarih:29.02.2024

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Sayın Kurul, torba kanunun 4'üncü maddesi üzerine söz almış bulundum. Bu madde "terörle mücadele" diye teknik olarak ifade edilen ama biz Kürtler için, Kürtlerle mücadele kanunu olan Türk Ceza Kanunu'na uyumlaştırma maddesi. Terörle Mücadele Kanunu'nu Türk Ceza Kanunu'yla, Türk Ceza Kanunu'nu Anayasa Mahkemesi kararlarıyla, Anayasa Mahkemesi kararlarını dayanağı olan AİHM kararıyla uyumlu, uygun hâle getirme gereğini yerine getirmek için getirdiniz ancak 220/6, örgüt üyesi olmamakla beraber örgüt adına suç işleme suç tanımında bir değişiklik var mı? Yok. 2004 tarihinde bu kanun getirildiğinde ne sivil toplumu ne dönemin hak mücadelesi verenleri ne de Tanrıkulu'nun ifade ettiği gibi, Diyarbakır Barosunu dinleyerek bunu getirdiniz. Dün soru-cevap kısmında sorulan bir soru üzerine Komisyon Başkanı Sayın Yüksel, son on saniye uzatmalarda bir şeyi ifade etti ve itiraf etti; dedi ki: "Aslında, bu maddenin kolluk kuvvetlerimizin sahadaki moral ve motivasyonu ile milletimizin hassasiyetleri de nazara alınarak getirildiğini düşünüyorum."

Bu kanun maddesi 2004'te getirildiğinde de antidemokratikti, hukuka aykırıydı. Üçüncü yargı paketiyle 2009 KCK operasyonları döneminde şöyle bir tartışma vardı: "Terör örgütü üyesi" diye biz bunları anıyoruz ama yüzlerce belediye başkanımızın, yüzlerce gazetecinin, avukatın, annelerimizin, PM üyelerimizin, MYK üyelerimizin bulunduğu BDP'ye dönük operasyonlara karşı "Örgüt üyesi değil ama 220/6'dan biz bunlara ceza verelim." diye üçüncü yargı paketinde değişmemesi noktasında o dönemde en çok ısrar eden, en çok tutum açıklayan "FETÖ terör örgütü" dediğiniz kesimlerdi. O dönemin bu maddesinin değiştirilmesi için üçüncü yargı paketini de destekleyen FETÖ. Sayın Bekir Bozdağ'a dönük olarak bir şey söylemek istemesem de dün burada "Geçmişte kaldı, unutalım." dedi. Olur, unutalım; FETÖ'nün getirdiği kanun maddesini de kaldıralım, onu da unutalım. "Yapılan iş birliğini unutalım ama ortak olarak karar verdiğimiz kanun maddeleri kalsın, ortak karar verdiğimiz siyasi politikalar devam etsin, düşman ceza hukuku devam etsin, Kürt siyasetine karşı mücadele devam etsin." diye ifade ettiniz. Dün hatırlatılan sözleri ve Sayın Bozdağ'ın benzer tarihlerdeki sözlerini düşünürsek ben bir hâkim olsam sizin alacağınız ceza 220/6. İnsanlar tam da bu yüzden ceza alıyor. "Geçmişte kaldı, bilmiyordum, unuttum, şöyleydi, böyleydi." değil; bir söze, bir ifadeye, bir tespite dönük alınıyordu. "AYM, AİHM kararlarını niye uygulamıyorsunuz, bu kadar açıklığa karşı?" diye ifade ediyoruz, aradan yıllar geçti, herhangi bir değişiklik yok. Sayın Yüksel ifade etti "Kolluğun moral değeri için." dedi. Bu algıyı sekizinci yargı paketinde -o dönemki ortakları FETÖ- bu dönemki ortağınız MHP'yle sürdürüyorsunuz.

Biz "Halka karşı yanıltıcı bilgi veriyorsunuz." dediğimizde, dün MHP'li vekil "Biliyorsan, gel konuş." dedi. Evet, biliyoruz, çarpıtmaların aksine söylüyoruz ki Anayasa Mahkemesinin iptal kararı verilen bir bireysel başvuru üzerine değil, bireysel başvuru üzerine verilen kararlar bu maddenin toplantı ve gösteri yürüyüşlerini ihlal ettiğidir, bu maddenin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğidir, bu maddenin örgütlenme özgürlüğünü ihlal ettiğidir; iptal kararı ise Patnos Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinin tam da yok dediği norm denetimine uygun bir biçimde yapmış olduğu başvuruya dönük yapılan bir şeydi. Hukuk bilmeyen de Anayasa bilmeyen de AİHM bilmeyen de hak, adalet bilmeyen de biz değil; bu kararda, bu maddede ısrar eden aklın ta kendisidir.

Sevgili halkımız, meşruiyetini yitirmiş, hukuktan uzaklaşmış demeyeceğim, hukuktan çıkmış olanlara değil bize kulaklarınızı verin. Bu maddede 70'ten fazla değişiklik var, tutukluluk süresinde değişiklik yok. Binlerce, milyonlarca insanın gözünün kulağının olduğu bu Mecliste infaz düzenlemesine dönük bir değişiklik yok. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ölünceye kadar infazına dönük bir değişiklik yok. Eşit, ayrımcısız bir infaz düzenlemesi, bir denetimli serbestlik yok. Ayrıca, Terörle Mücadele Kanunu'nda bir değişiklik yok, hukuk devleti yok, kanunilik yok, öngörülebilirlik yok, demokratik toplum kriterlerine uygun bir yasa yok. Bu yokluk ilk kez mi yok? Hayır. Bu kanun ilk ortaya çıktığında da yoktu, Anayasa Mahkemesinden çok önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 14 Kasım 2017 tarihindeki kararından beri bu yokluk tespit, tescil edilmesine rağmen, Anayasa'ya ve bu kanunlara rağmen bu yoklukta ısrar ediliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Uysal Aslan, lütfen tamamlayın.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Devamla) - Aynı maddede, aynı ucubelikte, aynı hukuka aykırılıkta ısrar ediliyor. Peki, bu kadar yılda 2017 kararından 2021 Anayasa, 2016 Venedik Komisyonu... Yargıtayın 19. ve 16. Ceza Dairesi kararına karşı beklerken, siz çoğunluğunuza güvenerek bu Meclisi işletmiyorken ne oldu? Sevgili Türkiye halkı, 2016 ile 2020 yılları arasında 243.834 kişi bu hukuka aykırı maddeden yargılandı, ceza verildi, hâlâ bu maddeden dolayı tutuklu. Umurunuzda mı? Değil. Tıpkı emeklilerin -tıpkı bir günde 8 kadının- tıpkı Çorlu tren kazasının, tıpkı atama bekleyen yüz binlerce insanın umurunuzda olmadığı gibi. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)