GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:66
Tarih:29.02.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA DOĞAN DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde gazetecilere yönelik artan baskı ve zorlamalar maalesef her geçen gün artmaktadır. Haber alma hakkı demokratik toplumlarda en temel haklardan biridir. Bu hak gasbedilirse özgürlüklerimiz de gasbedilmiş olur. Bir ülkede gazetecilerin baskıya, şiddete ve tutuklamalara maruz kalması demek o ülkede yaşayan vatandaşların ülkesinde yaşanan gelişmelerden mahrum bırakılması demektir. Bu durum, demokratik değerlere ve insan haklarına yapılan sivil bir darbedir. Gazetecilere yönelik baskılar sadece mesleklerini yapmak isteyen bireyleri etkilemekle kalmaz, aynı zamanda toplumun genelini de etkiler. Sansür, susturma ve sindirme politikalarıyla halkın doğru bilgiye ulaşması engellenir ve toplumda şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkesi zaman içinde yok olur gider. Ne kadar da tanıdık geliyor değil mi kulağa? Gazetecilere karşı uygulanan şiddet, ifade özgürlüğünü engelleyerek demokratik yapımızın temellerini sarsıyor ve basın özgürlüğünü tehdit ediyor. Bu durum, toplumumuzun demokratik değerlerine olan güveni zayıflatıyor ve demokratikleşme süreçlerimizi sekteye uğratıyor. Bugün ülkemizdeki her bir gazeteci, toplumu derinden etkileyebilecek haber niteliğini taşıyan bir durumla karşılaştığında, daha haberi yazarken kendisini riske atmış olarak hissediyor. Katledilen gazetecilerimizin failleri bulunmuyor, bulunsa da gerekli cezaya çarptırılmıyor. Fakat bir gazeteci küçük bir sosyal medya paylaşımından dolayı bile yıllarca hapse mahkûm ediliyor.

Bu vesileyle, Uğur Mumcu, Çetin Emeç ve Metin Göktepe başta olmak üzere, katledilen tüm gazetecilerimizi saygıyla, rahmetle anıyor ve faili meçhul cinayetlerin bir an evvel aydınlatılması gerektiğini tekrardan dile getiriyorum.

Tutuklama ve ceza uygulamaları, gazetecilerin mesleklerini icra etmelerini engelliyor arkadaşlar, ifade özgürlüğünü ve demokratik ilkelerimizi zayıflatıyor, hatta yok ediyor.

Değerli arkadaşlar, gazetecilerin yargılanması veya cezalandırılması, basın özgürlüğüne yapılan açık bir saldırıdır, demokratik toplumların geleceği için ciddi bir tehdit oluşturur. Bu nedenle, gazetecilere yönelik baskılarla mücadele etmek partisi, ideolojisi, dini, dili, ırkı ne olursa olsun, burada hepimizin ortak sorumluluğudur. Vakit kaybetmeksizin gazetecilere yönelik baskıların sona erdirilmesi için bir an evvel adımlar atmak zorundayız.

Mesleğini yaptığı için gazetecilerimizi yargılayıp cezaevlerine tıkacağınıza, sırf bir kesimin gönlünü hoş tutacağım diye, itibar suikastçılığına soyunanlar için yaptırımlarda bulunmak lazım.

Tüm, ilkeli habercilik anlayışını benimseyen, kalemini satmayan gazetecilerimizi ve basın emekçilerimizi buradan saygı ve sevgiyle selamlıyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)