GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:66
Tarih:29.02.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA MEHMET KARAMAN (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.

Özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin problemlerinin tespiti ve taban maaş uygulamasının tekrar yürürlüğe konulması üzerine vermiş olduğumuz Meclis araştırması önergesi üzerinde Saadet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.

Kıymetli milletvekilleri, bizim müktesebatımız "Bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum." ilkesi üzerine kurulu ancak bugün tam aksine geleceğimizi inşa eden öğretmenlerimiz köle olmuş durumda. Neye mi köle olmuş durumda? Memur haber sitelerinde vereceğiniz müjdelere, ümitlere köle olmuş durumda, mülakatlarda adil davranılacak umuduna köle olmuş durumda, özel eğitim kurumlarında kapitalist piyasa koşullarına ve patronun insafına köle olmuş durumda. Böyle olmaz. Bir toplum eğitimde üç sacayağı üzerinde durmaktadır: Öğrenci, öğretmen ve veli. Öğrenci hayalleri kırılmış, geleceğinden umutsuz ve mutsuz durumda. Öğretmen saygı görmemekte, örselenmekte. Veliler ise geçim derdinde, hayatta kalma ve kısıtlı imkânlarla ailesine bakma derdinde. Soruyorum: Bu ortamdan ne çıkar? O gün geldiğinde Saadet Partisi olarak hayatın her alanında olduğu gibi eğitimde de refah ve saadeti inşa etmek mecburiyetindeyiz.

Kıymetli milletvekilleri, Sayıştay raporlarına göre ülkemizde 150 bine yakın öğretmen açığı bulunurken ataması yapılmayan 460 bin öğretmen vardır, bu rakamın tespit edilemeyenlerle birlikte 700 bin civarında olduğu belirtilmektedir. Haydi, bunları geçtik, seçim öncesi 100'üncü yılda 100 bin atama beklentisi suya mı düştü acaba? Yetki ellerinde olanlar açıkça ortada, gerekeni lütfen yapınız. Siz muhalefete muhalefet yapmayı görev biliyorsunuz ancak. Bu, muhalefetin değil halkımızın talebi, bu talebe lütfen yüz çevirmeyiniz.

Kıymetli milletvekilleri, ihtiyaç ortada. Hem devlet hem özel öğretim kurumlarında eğitimin belirli standartlara ulaşmasını istiyorsak en başta bu eksik ve aksaklıkların giderilmesi mecburiyetindeyiz. Günümüz ekonomik şartları da ortada, bir nesli emanet ettiğimiz öğretmenlerimize -özel veya devlet ayırt etmeden- reva görülen hayat şartları bu mudur? Haydi, devlet kurumlarında öğretmenlerin bir standardı var diyelim, özel eğitim kurumlarındaki öğretmenlerimiz ne yapacak? Her platformda dertlerini dile getiren bu eğitimcilerimizin seslerine kulaklarınızı tıkamayınız. Öyle uygulamalara maruz kalıyorlar ki -eski öğretmen olarak şahsen ben bu durumlara o kadar üzülüyorum ki- bu insanlar bilgileriyle hayatlarını kazanmaları gerekirken tamamen uzmanlıkları dışında bin türlü şarta boyun eğmek zorunda kalıyorlar. Bir kuruma gidiyor, işveren diyor ki: "Asgari ücret olacak, dokuz ay maaş veririm, gerekirse yedi gün çalışılacak, gerekirse 4857 sayılı İş Kanunu'ndaki kırk beş saatlik üst sınırı da aşan mesai olacak." El insaf, böyle iş olmaz. Özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerimizi kapitalist piyasa koşullarına teslim etmeyeceğiz, edemeyiz.

Kıymetli milletvekilleri, işin komik tarafı şu ki 5580 sayılı Kanun'da zaten taban maaş uygulaması vardı. 14 Mart 2014 tarihinde yani on yıl önce kendi döneminizde siz kaldırdınız. Hakikaten bazen diyorum ki: Cidden, bazı şeylere dokunmayın çünkü dokunduğunuz elde kalıyor, hakikaten yazık. Sorumsuzca alınan bu kararlar, mevcut durumdaki 180 bin öğretmenimizi ve 1 milyon 670 bin öğrencimizi yani doğrudan veya dolaylı hepimizi etkiliyor. Bulunduğunuz koltukların ve sorumluluklarınızın farkına varınız, bu geçen on yılda yaşanan mağduriyetlerin müsebbibi olmanızdan dolayı hicap duymalısınız.

Kıymetli milletvekilleri, ülkemizin ekonomik şartları ortada, değerli öğretmenlerimizi piyasa koşullarına teslim edemeyiz. Bu yüzden, sunduğumuz önergeye müspet oy vermenizi istirham ediyorum. Saadet Partisi olarak bizim amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Biz herhangi bir paye de elde etmek istemiyoruz, mağduriyete engel olmak istiyoruz çünkü bizim misyonumuz hayra motor, şerre fren olmaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Karaman, lütfen tamamlayın.

MEHMET KARAMAN (Devamla) - Bizler siyasi olgunluk sahibi milletvekilleriyiz. Sizlerden de böyle bir teklif gelse biz grubumuz olarak milletimizin yararına olan ne varsa her zaman destek vermeye hazırız. Aynı desteği bugün kendi adımıza değil, kıymetli öğretmenlerimiz adına sizlerden talep ediyoruz ve önerimize müspet oy vermenizi istirham ediyoruz.

Hepinize saygılarımı sunuyorum. Allah'a emanet olun.