GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:65
Tarih:28.02.2024

ÖMER KARAKAŞ (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan teklifin 1'inci maddesi üzerine İYİ Parti adına söz almış bulunmaktayım.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

(Uğultular)

ÖMER KARAKAŞ (Devamla) - Sayın Başkanım, konuşamam.

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, lütfen sayın hatibi saygıyla dinleyelim.

Buyurun Sayın Karakaş.

ERHAN USTA (Samsun) - Baştan alalım efendim, süreyi baştan alalım Başkanım.

BAŞKAN - Evet, süreyi başlatalım yeniden.

Sayın Karakaş, buyurun.

ÖMER KARAKAŞ (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Yirmi iki yıldır ülkeyi yöneten AK PARTİ iktidarı hesaptan anlamaz, iş bilmez idare şekli ve akla, ilme, mantığa aykırı yönetim tarzıyla ülkemizi her alanda uçurumun eşiğine getirmiştir. İlk derece mahkemesi, Yüce Divan olarak da görev yapan Anayasa Mahkemesinin kararlarını dahi tanımaz olmuştur. Yargıtay, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu, devletin kurumları birbirine düştü; işte size AK PARTİ işi yargı manzarası. Ünlü hukukçu ve düşünür Voltaire "İnsanlığın en güzel görevi adalet dağıtmasıdır." demiştir. Milletimizin de yargıdan beklediği, kişilere göre karar vermesi değil, kanunların ve Anayasa'nın dışına çıkmamasıdır. Ama siyasi baskılarla hareket eden, sürekli iktidar tarafından tabiri caizse fırçalanan yargı ne kadar bağımsız olabilir? Bizim mahkemelerimizde karar "Türk milleti adına" diyerek açıklanır. Yani adalet dağıtan veya dağıtacağı var sayılan mahkemeler hükmünü Türk milleti adına verirler. Peki, son yıllardaki yargı kararlarına bakıp mahkemelerin Türk milleti adına karar verdiğini söyleyebilir misiniz? Rahip Brunson için kürsülerde "Bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsınız." dediğiniz bir anda bir gece ansızın serbest bırakılması Türk milleti adına alınan bir karar mıdır? Çözüm sürecinde şehirlere hendekler kazılırken, teröristler Habur Sınır Kapısı'ndan davulla zurnayla giriş yaparken kurulan seyyar mahkemelerde alınan kararlar Türk milleti adına mı alınmıştır? Yürütme yani iktidar, yasama ve yürütmenin tüm yetkilerini eline alarak istediğine adalet dağıtıyor, istemediğini ise hapse atıyor. Yargı, siyasetin emrine sokuldu, siyasallaştırıldı artık ve maalesef vicdana uygun kararlar verebilme yeteneğini kaybetmiş durumdadır. Eğer hukuku nalıncı keseri gibi sadece kendinize yontarsanız, mahkemeleri dilediğiniz kararları verecek birer kürsü hâline getirirseniz, hâkimleri ise "emir kulu" olarak görürseniz orada adaletten söz edemezsiniz. Sözün özü şu ki zihniyetinizi değiştirmediğiniz sürece 8 değil, 80 tane yargı paketi getirseniz sonuç yine aynı olacaktır.

Ekonominin olmazsa olmaz kuralı güvendir. Neye güvendir? Hukuka güvendir. Neye güvendir? Adalete ve demokrasiye güvendir. Mevcut Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise her şey maalesef bir adamın iki dudağı arasındadır. Yeri geliyor hâkim oluyor, yeri geliyor savcı oluyor, yeri geliyor ekonomist oluyor, yeri geliyor doktor oluyor; bir insan her şeyi bilemez arkadaşlar ama mevcut sistemde Sayın Cumhurbaşkanı her şeyi biliyor, her şeyi o oluyor.

Allah nasip ederse yaklaşık on üç gün sonra ilk iftarımızı açacağız. Ramazan sofralarının olmazsa olmazı pidenin fiyatı İstanbul ve Ankara'da 250 gramı 15 TL ve 330 gramı 20 TL olarak açıklandı. Şimdi, bakınız arkadaşlar, size bir tablo göstereceğim: 2021 yılında pidenin fiyatı 4 lira ve bu 365 gram bir pide, 2022'de 6 lira, 2023'te 10 lira, 2024'de ise 15 lira olarak açıklandı. Bakınız, bizim en büyük paramız, en büyük para banknotumuz 200 lira. 200 lirayla biz 2021 yılında tam...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Karakaş, lütfen tamamlayın.

ÖMER KARAKAŞ (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

200 liralık banknotla 2021 yılında 50 tane pide alıyorduk, fazla değil, aradan üç yıl geçti; bakın, şu an, 100 gram eksik hâliyle 2021'de 50 tane pide aldığımız yerde bugün 13 tane pide alabiliyoruz. 10 bin lira aylıkla açlığa mahkûm ettiğiniz emeklilerimiz artık pideyi bir camın arkasında panolarda görebilir hâle geldiler. Milletimiz, emekliyi açlığa, asgari ücretliyi yoksulluğa mahkûm eden, insanlarımızı aşıyla, işiyle sınayan, icraat yerine hamaset üreten bu iktidardan ilk seçimde hesap soracaktır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)