GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:65
Tarih:28.02.2024

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarımız; "yargı reformu" diye başladık, paket "yargı reformu" olarak adlandırıldı. Burada olaya şöyle bakmak lazım: Burada 2017 Anayasa kurgusunun getirdiği Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde reformun anlamını tartışmak gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin "en önemli özelliği" diye adlandırılan iddia şuydu: Güçler ayrılığı; yasama, yürütme ve yargı güçleri ayrılacak; yasama etkin olacak, yargı bağımsız ve tarafsız olacak, yürütme de bu süreçte işini yapacak, hızlı bir şekilde yürütme işini yapacak. Bir baktık ki Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde yasama kaliteli bir yasama olmaktan çıktı. Yargı ise bağımsızlığı bir yana bırakalım, tarafsız bir yargı olmaktan çıktı. Yasama ve yargı uygulamalardan ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapmış olduğu yasama kalitesinden başlayarak tam anlamıyla yürütmeye bağlandı. Yürütme neresiydi? Yürütme Beştepe'ydi, saraydı. Yürütmenin Beştepe'de kurulları vardı; Hukuk Kurulu vardı, Eğitim Kurulu vardı, Sanayi Kurulu vardı. Bakanlıklar ne oldu? Yüzyılın bakanlıkları, o, bürokrasinin etkin olduğu bakanlıklar yerle bir edildi, artık Mehmet Uçum'ların konuştuğu, artık hukuk kurullarının konuştuğu, sarayda hazırlanıp burada komisyonlara milletvekili arkadaşlarımızın imzasıyla sunulan yasa teklifleri gelmeye başladı.

Bakınız, arkadaşlar, ben 27'nci Dönem Adalet Komisyonu üyesiyim. 27'nci Dönemde yapmış olduğumuz birçok yasa teklifi geldi, o zaman da şunu söyledim: Yahu, arkadaş, biz ana muhalefet partisinin, Cumhuriyet Halk Partisinin Adalet Komisyonu üyeleriyiz, bizler burada itirazlarımızı koyuyoruz, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde, hukuk devletinde olması gerekenleri de ortaya koyuyoruz ama değişen bir şey yok, virgül değişmiyor, virgül. Komisyona gelen yasa tekliflerinde virgül değişmeden komisyondan geçiyor, sağ olsun Komisyondaki Başkan ve AK PARTİ'li ve Cumhur İttifakının komisyon üyeleri "Süleyman Bey, siz haklısınız ama şu maddeyi biz Genel Kurulda şu hâlde getirelim." diyorlar, bizim de gönlümüzü alıyorlar ama bir bakıyoruz Genel Kurula gelen kanun teklifi aynen geçiyor.

Sayın Komisyon Başkanım, size sormak istiyorum: Bu, yargı reformu içerisinde Türkiye Barolar Birliği Başkanının açıklamasında Komisyonda "Bize bir şey sorulmadı yargı reformuyla ilgili, bizim açıklandığı zaman 16 Şubatta haberimiz oldu bu yargı reformu maddelerinden. Avukatların verilere ulaşması açısından ve Avukatlık Kanunu'nun 2'nci maddesinin işlemesi açısından bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?" dedi mi? Dedi. Kurulan komisyonlarda, İnsan Hakları Komisyonunda, makul sürede yargılama hakkının ihlalleriyle ilgili kurulan komisyonda "Avukatların vekâlet ilişkisi ve temsil hakkı yoktur." dedi mi? Dedi. Biz ne yaptık Cumhuriyet Halk Partisi olarak? 2 kanun teklifi düzenlemesi yaptık ve bu kanun teklifini sunduk. Komisyonda bize söylenen olay şu: Reddedildi Cumhur İttifakı partileri tarafından, MHP ve AK PARTİ'li komisyon üyeleri tarafından. Bu konu çok önemli savunma özgürlüğü açısından ve vatandaşın adalete erişimi açısından, hak arama hürriyeti açısından, 36'ncı madde açısından, 35'inci madde açısından, 2'nci madde açısından. "Bunu biz getireceğiz, merak etmeyin." denildi. Hani nerede, Sayın Başkanım nerede, nerede? Biraz önce Sayın Bülent Tezcan Başkanımızın açıklamasında, savunma hakkının güçlendirilmesi açısından bu iki madde yargı reformu maddesinde olmayacak da nerede olacak değerli arkadaşlar? (CHP sıralarından alkışlar)

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Nerede?

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, yargı paketleriyle reform olmaz; bu, bir sistem sorunudur. Bu sistemde siz yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını bir kenara iterseniz, yasamayı da yürütmeye bağlarsanız bu iş olmaz. Bakınız, komisyonda dedik ki: "Ya, bu torba yasayı bırakın. Torba yasayla bu işler olmaz. İçine her türlü yasayı koyuyorsunuz." Ya, bir hukukçu olarak, otuz yıllık bir hukukçu olarak bu yargı reformunun içinde ne işi var emeklilerin bayram ikramiyesinin, ne işi var deprem bölgesinde bulunan sanayi tesislerine devlet katkısının, bir yıl uzatılması konusunun ne işi var KVKK'yle ilgili yapılan düzenlemenin, ne işi var? Dedik ki: "İç Tüzük 34, İç Tüzük 31, İç Tüzük 35, İç Tüzük 38. Alt komisyonlara gönderelim dedik, Dijital Mecralar Komisyonuna gönderelim dedik, oraya, tali komisyona gitsin ki KVKK'yle ilgili, Kişisel Verileri Koruma Kanunu'yla ilgili, oradan bize raporları gelsin dedik, yapılmadı. İnsan Hakları Komisyonuna gönderelim bu makul sürede yargılanma hakkının ihlalleri konusunu dedik, gönderilmedi. Anayasa Komisyonuna gönderelim dedik, gönderilmedi.

Yahu arkadaşlar, 22'nci madde var, TMSF'deki 22'nci madde, açıkça çökme maddesi, kayyum maddesi, mali, idari ve cezai mesuliyeti ortadan kaldıran madde. Bu madde 2022'de Plan ve Bütçe Komisyonuna geldi, orada bu madde çıkarıldı Cumhuriyet Halk Partisi tarafından. Bu, Anayasa 10, Anayasa 2, Anayasa'nın bütün maddelerine aykırıdır diye Anayasa Mahkemesine gittik, o maddeyi de Plan ve Bütçe Komisyonuna gönderelim dedik, gönderilmedi. İç Tüzük'ün 31, 34, 38... Tali komisyona gönderilmeyen kalitesiz bir yasama yapıldı. Ya, dedik ki: İçeride 4 tane ana madde var, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, komisyonlar, KVKK'ler, arkasından da yakalama ve kaçmayla ilgili maddeler var, bunlar teknik maddeler, alt komisyon kurulsun dedik ya, Adalet Komisyonunda alt komisyon kurulsun, teknik komisyon kurulsun; o da reddedildi.

Sonra buraya geldik, burada ne yapıyoruz? Yargı reformunu tartışıyoruz. Yahu arkadaşlar, yasamanın bu kadar etkisizleştirildiği, kalitesiz bir yasamayı burada yapıyoruz, İç Tüzük hükümleri uygulanmıyor.

Sayın Başkanım, biraz önce Grup Başkan Vekilleriyle birlikte ortak bir karar aldınız "Meclis Başkan Vekiline bir şey söylemeyelim." diye, ben söylüyorum arkadaşlar. Sayın Başkan, Adalet Bakanı iken benim burada milletvekili olarak kendisine vermiş olduğum 19 tane soru önergemin 18'i cevapsız kaldı. Sayın Abdulhamit Gül'e Bakan iken vermiş olduğum 70 soru önergesinin 69'u cevapsız kaldı. Şu anda da Sayın Bakanımıza vermiş olduğum 15 önergenin 10'u cevapsız kaldı. Hangi yasamadan bahsediyoruz ya, hangi yasamadan bahsediyoruz? Anayasa'nın 98'inci maddesinde yasamanın denetim yolu olan ve milletvekiline denetim yolu olarak ortaya konan yazılı soru önergemiz cevaplandırılmıyor; Meclisin geldiği nokta bu. Meclisin itibarı, Bakanların soru önergelerini cevaplamasıyla mı, cevaplamamasıyla mı sağlanır arkadaşlar? Bu nedir? Tabii, bundan sonra da Yargıtay 3. Ceza Dairesi gelir, Anayasa'yı tanımaz ve Meclise talimat verir. O talimat da Sayın Meclis Başkan Vekilimizin olduğu dönemde, Cumhur İttifakı'nın milletvekili arkadaşları tarafından okunur ve burada Anayasa'yı ihlal etmiş oluruz.

Değerli arkadaşlar, bu bir sistem sorunu. Reform, Anayasa'nın rafa kalktığı, hukuk devletinin olmadığı, demokrasi ve özgürlüklerin çiğnendiği memlekette olamaz; hukuk devletinde, hukuk devleti amacında olur. Geldiğimiz noktada Anayasa'daki hak ve özgürlükleri kullanan milletvekili dâhil hiçbirimizin hukuki güvenliği yok. Barışçıl toplantı ve gösteri yapma hakkını kullananlar şu anda cezaevlerinde. Siz 2022'de 22 cezaevi yaptınız, 2023'te 19 cezaevi yaptınız, 2024'te 16 cezaevi yapacaksınız. Bu cezaevlerine kimleri koyacaksınız? Muhalifleri mi koyacaksınız? Cezaevlerini kimlerle dolduracaksınız? (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Cezaevlerini yapmakla, 409 cezaevi yapmakla yargıda reform mu yapacaksınız?

Değerli arkadaşlar, bu nedenle, bu reform paketi kesinlikle "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi" denilen paketle olmaz.

Bakınız, 12 Eylül faşizminin... 12 Eylül 2010 referandumunu hatırlıyor musunuz? Orada bize bir şeker verdiler. 12 Eylül faşist diktatörlerinin yargılanması yolu var; "Yetmez ama evet"çiler de vardı o zamanlar, ne oldu? Yargıyı FETÖ'cülere teslim ettiler. O zaman da torba yasa, torba anayasa değişikliği; şimdi de torba yasalarla idare ediyorsunuz. Fikirler, akıllar aynı; 2010'da neyse AK PARTİ iktidarı, 2024'te de aynı.

Değerli arkadaşlar, sürem bitiyor, sürem bitiyor ama o kadar çok şey var ki...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bülbül, lütfen tamamlayın.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz de çözüm partisiyiz. 27'nci Dönemde 189 tane madde ile 12 kanun değişikliğiyle biz yargıda reform teklifimizi sunduk arkadaşlar. Ne yaptınız? Reddettiniz. Ne vardı bunların içinde? Tutukluluk süreleri vardı, hâkim ve savcıların görüntülü mülakatla sınava hazırlanması vardı. Ne vardı? Birçok madde vardı, özgürlük maddesi vardı; reddettiniz. Bu nedenle şunu söylemek istiyorum: "Yargıda reform" diyorsanız, yargıda reform bu çerçevede olmaz. Neyle olur? Hukuk devletiyle olur, demokrasi ve özgürlüklerle olur. Yargıda reform kesinlikle korku iklimini getiren, demokrasiyi ve özgürlükleri bir kenara iten, anayasal hak ve özgürlükleri kullananlara cezaevi yolunu gösteren AK PARTİ iktidarıyla, Cumhur İttifakı'yla hiç olmaz arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)

Teşekkür ediyorum.