Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 65 |
Tarih: | 28.02.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA CELAL FIRAT (İstanbul) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Her seçim öncesi Türkiye topraklarında petrol, doğal gaz bulunduğunu müjdeleyen AKP iktidarı, Karadeniz'de 710 milyar metreküp doğal gaz rezervi bulunduğunu müjdelemiş ve Türkiye'nin mevcut yıllık doğal gaz ihtiyacının yüzde 30'unu tek başına karşılayacağını iddia etmişti. 2022 yılında da Cumhurbaşkanı kararıyla 145 milyarlık devlet yardımıyla projenin on bir yılda tamamlanacağı açıklanmıştı. Buna ilave olarak yabancı projelerde yer alan İngiliz, Fransız firmalarına 750 milyon dolar ödeneceği basına yansımıştı. Ancak ilk veriler göstermiştir ki Sakarya Doğal Gaz Sahası içerisinde öngörülen, planlanan doğal gaz üretim miktarlarının çok altında kalınmıştır. Mesela, günlük üretimin 10 milyon metreküp olacağı öngörülmüşken şu an günlük ne kadar doğal gaz çıktığıyla alakalı elimizde sağlıklı bir veri yok. İktidar, kamuoyunu sürekli sembol açılışlarla oyalamaya çalışıyor ama bu sembollerin arkasına gizlenirken vatandaşı nefes alamaz duruma getiren ölü yatırımlarla her geçen gün halkımızı yoksullaştırmaktadır. Bu doğal gaz müjdesi de bir seçim propagandasıdır, istenilen seviyeye ulaşamamıştır. İktidarın, derinleşen yoksulluk karşısında proje pazarlamaktan başka çaresi kalmamıştır.
Değerli milletvekilleri, "enerjide bağımsızlığa giden yolda tarihî adım" deniliyor, "enerji dünyasında oyun yeniden kuruluyor" müjdesi veriliyor ancak Karadeniz'deki doğal gaz rezervi, projenin maliyeti, getirisi konusunda uzmanlara göre ciddi şüpheler vardır. Uzmanlar yerin altında bir hidrokarbon varlığı tespit edilmiş olsa bile burada kuyu açılması, kuyu tamamlama sondajı gibi hususlarda çok büyük riskler olduğu yönünde uyarılar yapmaktadır.
Karadeniz'de 9 milyar dolar gibi bir yatırım yapılması planlanıyor ve bu paralar halkın vergileriyle karşılanacaktır. Burada şunu sormak gerekiyor: Maliyet ve kâr hesabı yapılıp risk ona göre hesaplanmış mıdır? Hadi diyelim bu maliyetler halkın vergileriyle karşılandı, bu durum Türkiye'nin dışa bağımlılığını bitirecek midir? Türkiye'nin yıllık 55-60 milyar metreküplük doğal gaz tüketiminin yanında bu oran devede kulak kalır. Ayrıca, 2030'dan sonra kuyuların yaşlanacağı ve üretimin düşeceği hesaplanıyor, günlük 1,5 milyon metreküp kadar gerileyeceği belirtiliyor. Maalesef, bu rakamlar, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını bitirecek bir miktar değildir.
Bakınız, Türkiye'nin doğal gaz ithalatı için yirmi beş yıllık kontratları da vardır. Biz Sakarya'da gaz üretimini istenilen seviyeye çıkarsak bile bağımlı olduğumuz ülkelere "Gaz almıyoruz." diyebilecek miyiz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Fırat, lütfen tamamlayın.
CELAL FIRAT (Devamla) - Değerli milletvekilleri, "Enerji dünyasında oyunu yeniden kuruyoruz." diyorlar. Peki, öyle midir? Rusya'nın kanıtlanmış rezervleri 50 trilyon metreküp, İran'ınki 33 trilyon, Katar'ın da 24 trilyon metreküp. Bu rezervlerle Türkiye'yi kıyaslayınca "Bundan böyle enerjide oyunu Türkiye kuracak." desek ne değişecektir?
Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını azaltabilmesi için en önemli potansiyeli zengin, yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Biz iddia ediyoruz ki sistem kullanım bedeli, KDV ve ÖTV gibi kalemler hariç artık sondaj maliyetleri, milyarlarca liralık yatırım harcamaları ekleneceği için doğal gaz faturaları kabaracaktır. Türkiye'nin her yerinden doğal gaz âdeta fışkırıyorsa bize bu yüksek faturalar niye geliyor?
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)