Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 64 |
Tarih: | 27.02.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA CEMALETTİN KANİ TORUN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gelecek-Saadet Grubumuz tarafından verilen, Gazze'ye insani yardım ulaştırılması hakkında grup önerimiz için söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
İsrail'in 7 Ekimden bu yana hız kesmeden devam ettiği katliamlarda hayatını kaybedenlerin sayısı 30 bine ulaşmış durumda, yaralananların sayısı ise 70 bine dayandı. Tekrar, burada, vefat edenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum ancak yüz kırk günü geçen bu vahşet ve ablukanın yol açtığı bir başka felaket ise açlıktır. Şu an Gazze'de, yanı başımızda açlık ve kıtlık kol gezmekte, insanlar açlıktan ölümlerle karşı karşıya kalmış ve hatta açlıktan ölümler başlamıştır. Özellikle kuzey Gazze'de sokaklardan topladıkları unları ceplerine dolduran, bir kepçe yemeği görünce gözyaşlarına hâkim olamayan çocukları zannediyorum hepiniz gördünüz. Cibaliye mülteci kampında ailesini doyurabilmek için 2 atını kesen adamın haberi bütün haber kanallarında yayınlandı. İsrail'in asılsız iddialarla yapmış olduğu kamuoyu baskısı sonucunda, UNRWA yani Birleşmiş Milletlerin Filistin için kurulan yardım ajansı gibi, Filistin ve Gazze için hayati bir misyon taşıyan kuruluşa yapılan yardımların hemen hemen tamamı kesildi. Gazze'ye yardım için kullanılabilecek 3 kapıdan 2'si İsrail'in kontrolü altındadır. Bugüne kadar yardımlar Refah Sınır Kapısı üzerinden ulaştırılmaya çalışıldı ancak burada da İsrail'in yapmış olduğu baskı ve Mısır'la aralarındaki mevcut anlaşmalar yüzünden süreçler çok uzun sürmekte ve yapılan yardımların önüne geçilmektedir. Türkiye, yanı başında oluşan bu insani krize karşı hemen, şimdi bir aksiyon almak zorundadır. Şimdi, bu iradeyi gösterebilecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna, bilhassa iktidar partisi milletvekillerinin gözlerinin içine bakarak konuşuyorum. Değerli arkadaşlar, sizlerin vicdanlarına sesleniyorum: Açlıktan ölen, bitap düşmüş çocukları, onların çırpınan anne ve babalarını gördüğünüzde yüreğinizin yandığını biliyorum ama bu yangına rağmen, birçok ülkenin başardığı gibi, İsrail'le tüm ilişkiyi kesemediğinizi, benim söylerken bile utanç duyduğum sebze, meyve, çelik, petrol ticaretini durduramadığınızı da görüyorum. İsrail'le ilişkileri kesip atamadığınızı, hava sahamızı da kapatmadığınızı görüyorum yani kısacası Gazze açlıktan can çekişirken İsrail'i doyurma ayıbı da size nasip oldu.
Değerli arkadaşlar, Gazze'deki açlık, AK PARTİ, Gelecek-Saadet ya da CHP sorunu değildir, Türkiye'nin veya sadece İslam dünyasının bir meselesi de değildir; bu bir insanlık meselesidir. Bugünden başlamak üzere Gazze'ye havadan ve denizden insani yardım ulaştırılması için harekete geçilmeli ve geçen hafta her ikisini de başaran Ürdün'le bu konuda iş birliği yapılmalıdır. Yani Deniz Kuvvetlerimiz eşliğinde oraya birkaç yardım gemisi gönderebiliriz, sahilden yardım ulaştırılabilir, havadan paraşütle yardım paketlerini aynen Ürdün'ün yaptığı gibi indirebiliriz. Geçmişte Kosova'da ve Bosna'da NATO'nun üstlenmiş olduğu misyonun bir benzeri, İslam İşbirliği Teşkilatının Refah Sınır Kapısı'nın kontrolünü devralması için girişimler başlatılarak o misyonu Türkiye üstlenmelidir. Türkiye hem teklif sahibi hem de koordinasyondan sorumlu olarak bu süreci yönetebilir ve kardeşlerimize bir can suyu ulaştırabilir. Bu konuda, Sayın Cumhurbaşkanımızın İslam İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler nezdinde girişimde bulunarak Refah Kapısı'ndan yardımların geçişini koordine edecek bir uluslararası güç, olmazsa İslam ülkeleri barış gücü yerleştirilmesi konusunda öncü rol üstlenmesini teklif ediyoruz.
UNRWA'nın kesilen fonlarının tekrar temin edilmesi ve yerlerine ulaştırılması gerekmektedir. Kurumun Yöneticisi Philippe Lazzarini kesilen fonlarla ilgili olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine bir mektup yazdı, bu mektuba dikkatinizi çekmek istiyorum. Mektupta Lazzarini durumun artık dayanma noktasını aştığını belirtiyor ve acilen bir şeyler yapılması için Birleşmiş Milletleri göreve çağırıyor. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımıza da bir çağrıda bulunmak istiyorum: En yakın zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı nezdinde İstanbul'da bir bağışçılar konferansı düzenlenebilir. Gazze'ye yardım ulaştıracak kanalları açmak için girişimlerde bulunurken bu konferansla hem Gazze'nin durumunu dünya kamuoyunda tekrar gündeme getiririz hem de kesilen bağışların çok daha fazlasının toplanmasına vesile olabiliriz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Torun, lütfen tamamlayın.
CEMALETTİN KANİ TORUN (Devamla) - Tarihte benzeri az rastlanacak bu katliamı durdurmakta aciz kalmışken, oradaki insanların şerefli direnişine destek olmak adına, açlıktan kırılmalarını seyretmeyi artık bırakalım. Bu grup önerisini, her birleşimde yapıldığı gibi, bir formalite olarak görmek yerine, aynen Erzincan İliç konusunda yaptığımız gibi, TBMM olarak bu adımları hep beraber atarsak çok daha iyi olur. Ellerimizi siyasi değil insani saiklerle kaldıralım. İsrail'i doyurduğumuz artık yeter, bir halkın açlıktan yok oluşuna mâni olalım.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)