| Konu: | (2/1714) esas numaralı 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/44) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 20.02.2024 |
KAYIHAN PALA (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün sağlık hizmetlerine erişimin önünde önemli bir finansal engel olan genel sağlık sigortası kapsamındaki yurttaşlarımızın sağlık hizmetinden yararlanması sırasında ödemek zorunda kaldıkları katkı, katılım payı, ilave ücret gibi ücretlerin alınmamasına ilişkin kanun teklifim üzerine söz aldım.
Şimdi, biliyorsunuz, bütün siyasi partiler kendi bildirgelerinde sağlığın temel bir insan hakkı olduğunu söylerler. Eğer bir kavram hak ise onunla arasına hiçbir şeyin girmemesi gerekir. "Sağlık hak" diyorsak, sağlık hizmetlerinden yararlanma sırasında ne fiziksel uzaklık ne bu konuda yeterince bilgi sahibi olmama ne de bir finansal sorun nedeniyle sağlık hizmetlerine başvuramama gibi durumların olmaması gerekir.
Ülkemizde genel sağlık sigortası kapsamı içerisindeki sigortalılar sağlık hizmetlerine başvuruları sırasında katkı ve katılım payı ödemek zorundalar, bildiğiniz gibi, hem muayene için hem ilaç için. Ayrıca, bunun yanı sıra, ülkemizdeki ilaç politikalarındaki sorunlar nedeniyle eczanelere gittiklerinde bunların yanı sıra "ilaç fark ücreti" diye bir ücreti de ödemek zorunda kalıyorlar. Aslında bir emekliyi düşünün, geçenlerde bir eczanede bir eczacı dostumun yanındayken karşılaştığım, bana şöyle bir soru sordu: Ayda 2 kez bir kronik hastalığı nedeniyle ilaç alması gerekiyor ve her defasında bu ilaç fark ücretleriyle birlikte 600 liranın üzerinde bir para ödemek zorunda kaldığını söylüyor. Kendisi eşinden emekli maaşı alan birisi, söylediğine göre 8 bin lira civarında bir emekli aylığı var. Buradan şunu sormak lazım: 8 bin lira emekli aylığı olan kronik hasta bir kişi ayda bin liranın üstündeki bir tutarı yalnızca katkı ve katılım payı ödemek zorunda kalırsa geri kalan parayla hayatını nasıl geçirecek? Dolayısıyla, karşımızda ciddi bir finansal engel var.
Bu arada şunu da söyleyeyim: Dünyanın diğer ülkelerinde nasıl diye bakacak olursanız, örneğin İngiltere'de 60 yaşın üstündekiler için bütün reçeteler ücretsizdir, Galler'de tüm yurttaşlar için reçeteler ücretsizdir, İskoçya'da -bizzat İskoçya'daki bir Dünya Sağlık Örgütü toplantısında tanık oldum- 2011'den bu yana bütün reçeteler ücretsizdir. Peki, biz niye bunlardan ücret alıyoruz ve bunların genel sağlık sigortasına katkısı nedir?
Bakın, bilgi istemeyle resmî rakamları elde ettim. 2021 yılı için söylüyorum, genel sağlık sigortasının toplam fon geliri 176 milyar TL yaklaşık. Bunun içerisinde "katılım payları" diye adlandırılan tutar yalnızca 3 milyar TL'nin biraz üzerinde; yüzde 1,8. Değerli milletvekilleri, bu yüzde 1,8'i almak için insanların sağlık hizmetine erişimlerini engelleyen bu durumda ısrar ederken Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda bütün fon gelirlerinin sağlık hizmetleri için tüketileceği yazmasına rağmen -yine 2021 yılı için söylüyorum- 36 milyar 705 milyon lirayı genel sağlık sigortası dışında harcayabilmiş, bunu sigorta sistemlerine ret ve iade olarak aktarabilmiştir. Bir başka deyişle, Türkiye'deki bütün katkı ve katılım payının 12 katı kadar bir parayı genel sağlık sigortasında harcamak yerine, başka yerlere aktarmayı düşünürken özellikle emeklilerin, dar gelirlilerin, yoksulların, yoksunların sağlık hizmetine erişimini engelleyen bir katkı payını hâlen almakta ısrar ediyoruz; açıkçası bunu anlamak mümkün değil.
Bizi buradan izleyen yurttaşlara seslenmek isterim. Bakın, birazdan bu kanun teklifi oylanırken bir samimiyet testiyle karşı karşıya kalacağız. Sağlığın gerçekten hak olduğu konusunda samimi olanlar sağlık hizmetlerinden yararlanma sırasında katkı, katılım, ilave ücret adıyla bir ek ücret alınmasına itiraz ederek bu kanuna "Evet." diyecekler. (CHP sıralarından alkışlar) Eğer bu samimiyet testinde sanki "Sağlık haktır." diye görünüp ama bu kanuna "hayır" oyu verecek olursanız bu da sağlığın hak olması konusundaki samimiyetsizliği gösterecek.
Değerli milletvekilleri, gelin, zaten genel sağlık sigortası bütçesi içerisinde yüzde 2'nin bile altında bir tutar oluşturan bu katkı ve katılım paylarından vazgeçelim, sağlık hizmetlerine erişimin önündeki bütün engelleri birlikte kaldıralım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (CHP, DEM PARTİ ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)