GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:61
Tarih:15.02.2024

MUSTAFA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'yle ilgili grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sağlık sektörü, teknoloji yoğun bir sektör olmasının yanında büyük ölçüde insan emeği üzerine temellenen emek yoğun bir sektördür ve sağlık hizmetlerinin erişilebilir ve uygulanabilir olmasında bu insan kaynağının optimum seviyede sağlanması ve yönlendirilmesinin önemli bir payı bulunmaktadır. Diğer bir ifadeyle, bakımın kalitesi teknolojik anlamda donanımlı olmanın yanında hizmet veren personelin nicelik ve nitelik olarak yeterli sayıda olmasına da bağlı olmaktadır. Türkiye, sağlık çalışanları sayısı açısından incelendiğinde OECD ülkeleri arasında en düşük sayıya sahiptir. Yapılan çalışmalar, sağlık çalışanlarını etkileyen en önemli sorunlardan birinin iş yükünün fazlalığı olduğuna dikkat çekmekte; aşırı iş yükü tükenmişliğe, tükenmişlik üretkenliğin azalmasına, bu durum da sağlık sistemlerinin kapasitesi ve verimliliği üzerinde olumsuz etkilere yol açabilmektedir. Bu nedenle, çalışanların görev tanımları ile yaptıkları işlerin gözden geçirilmesi, çalışma-nöbet saatlerinin dinlenmelerine fırsat tanıyacak şekilde düzenlenmesi, sağlık çalışanı sayısının artırılması konularında iyileştirmeler yapılması gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, cerrahi asistanlarla yapılan bir röportajda asistan "Türkiye'de ilk sene cerrahi asistanın ev tutmasına gerek yok çünkü neredeyse hastanede yaşıyorsunuz." demiştir. Haftada kırk saati aşmaması gereken çalışma saatleri olması gerekirken yapılan araştırmalar haftada elli saatten fazla çalışan hekimler olduğunu ortaya koymaktadır. 7/24 hizmet veren kurumlar olarak, başta hekim ve hemşireler olmak üzere sağlık çalışanlarının çalışma saatlerinin ve nöbetlerinin iş-yaşam dengesini sağlayacak şekilde yeni düzenlemelere ihtiyaç duyduğu görülmektedir. Son dönemlerde yaşanan ekonomik krizler ve beraberinde gelen finansal yetersizlik, "malpraktis" davalarında yaşanan artışlar, artan şiddet vakaları, ölümle sonuçlanan şiddet olayları, Covid-19 etkisi gibi nedenler sağlık sistemini etkilemiş ve sağlık çalışanlarının göçünü hızlandırmıştır. Türkiye'de tıp öğrencilerinin yurt dışında eğitim görme motivasyonları üzerine yapılan bir çalışmada, öğrencilerin yüzde 94'ünün yurt dışında hekimlik yapmayı düşündükleri ve yüzde 46'sının bu konuda kararlı oldukları yönünde sonuçlar ortaya çıkmıştır. Böyle bir araştırma sonucunda, mesela bir doktor yetiştirmenin 300 bin euroya mal olduğu Almanya tek kuruş ödemeden hekim göçü alabilmektedir. Bu nedenle, sağlık çalışanlarının göçü konusunda başta hekim, tıp öğrencileri, hemşire ve ebeler olmak üzere sağlık çalışanlarının her bir meslek grubu için sorunlarına özel ve kapsamlı araştırmalar yapılması ve çözüm odaklı müdahalelerin hızla hayata geçirilmesi gerekmektedir. Ülkelerin sağlık sistemlerinin omurgası olarak nitelendirilen sağlık profesyonellerinin hem küresel hem de ulusal düzeyde birçok sorunla karşı karşıya olduğu ortadayken, bununla ilgili teknolojinin gün geçtikçe artan önemine atıf yaparak bu teknolojiyle beraber hâlâ sağlık sisteminin en kritik bölgesini insanın iş gücü oluşturduğu gerçeği göz ardı edilmeden hareket edilmelidir. Bu nedenle, sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunları azaltmak, etkinliği ve kalitesi artırılmak istenildiğinde öncelikli olarak sağlık iş gücüne ilişkin sorunların çözülmesi gerekir. Bu çalışmalardan hareketle, 7/24 hizmet veren kurumlar olarak başta hekim ve hemşireler olmak üzere sağlık çalışanlarının çalışma saatlerini ve nöbetlerini iş-yaşam dengesini sağlayacak şekilde yeniden düzenlemeye ihtiyaç vardır. Nüfus ve hizmet potansiyeline göre değerlendirmeler yapılarak sağlık insan gücüne ilişkin istihdamın artırılması ve gerekli olan müdahalelerin belirlenerek hayata geçirilmesi gerekmektedir. Sağlık çalışanlarının motivasyonlarını ve iş heyecanlarını artırmak, tükenmişliklerini azaltmak için ekonomik ve sosyal şartlar gözden geçirilerek yeniden düzenlemeler yapılması önem arz etmektedir. Tıp ve hemşirelik eğitimindeki artan kontenjanlar, öğretim üyesi yetersizliği, eğitim esnasında kalabalık sınıflar ve uygulamada yetersizlikler gibi sorunlar eğitimin kalitesi konusunda iyileştirmelere ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA KAYA (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun, bitirelim lütfen.

MUSTAFA KAYA (Devamla) - Dolayısıyla kontenjanların öğretim üyesi eksiklikleri kapatılana kadar daha doğru bir şekilde planlanması ve öğretim üyesi yetiştirme konusunda girişimlerin artırılması ve teknik donanım ve altyapının da bu süreçte iyileştirilmesi üzerinde çalışmalar yürütülmelidir. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete neden olan faktörler detaylı bir şekilde incelenerek somut önlemlerin alınması şarttır.

Yaşanan sorunların neticesinde gün geçtikçe artan sayıda görülen sağlık çalışanlarının uluslararası göçü konusunda her bir meslek gurubuna ilişkin detaylı araştırmalarla itici ve çekici faktörler belirlenerek bu faktörlere ilişkin çözüm odaklı müdahalelerin hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerekmektedir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)