Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 61 |
Tarih: | 15.02.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA SEMRA ÇAĞLAR GÖKALP (Bitlis) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; aynı gün iki felaket yaşadık. Antalya'da yaşanan selde 1 canımızı kaybettik, Erzincan'da da 9 cana hâlen ulaşılabilmiş değil. Yaşamını yitiren yurttaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına da sabır ve başsağlığı diliyorum; yaralılara acil şifalar diliyorum.
Aslında her iki olayda da doğa tahrip edildiğinde neler yaşanabileceğini acı bir şekilde tekrar deneyimlemiş olduk. Zira geldiğimiz noktada selden yaşam kaybının olması bir doğa olayından ziyade insani hataların sonucudur. Bu hatalar silsilesi maalesef artık sistematik hâle getirilmiş ve normalleştirilmiştir.
Devletin görevi yaşanan her felakette şaşırmak, "Beklenenden çok daha büyüktü." diye savunmaya geçmek değildir veya yaşanan her felaketten sonra sadece mücadele etmek de değildir; her ihtimali öngörerek ona göre önlemler almaktır ama sadece kâğıt üstünde değil. Bakın, Antalya'da yaşanan sel felaketi önceden öngörülmüştü. 2021 yılında İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü koordinasyonunda yapılan çalıştaylar sonucunda hazırlanan İl Afet Risk Azaltma Planı çerçevesinde bunun gibi afetlere karşı çeşitli senaryolar üretilmişti. 111 eylem belirlenmesine, sorumlu ve destekleyici kurumlar belirtilmiş olmasına rağmen, acı bir şekilde gördük ki herhangi bir önlem alınmamış; üstelik de Meteoroloji 4'üncü Bölge Müdürlüğünün Antalya merkez ilçelerde turuncu kod uyarısı vermesine rağmen önlem alınmamış, yurttaşlar bu felakette yalnız bırakılmıştır. Bakın, Antalya'da yaşamını yitiren Halil Yıldız bu uyarılar dikkate alınıp alt geçitler kapatılmadığı için bugün aramızda değil; kendisine tekrar rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; maalesef AKP iktidarı yirmi yılı aşkın bir süredir o kadar çok başka konulara odaklandı ki insan yaşamının önemi neredeyse son sıralara düştü. Tabii ki bu, sadece AKP iktidarına mahsus bir şey değildir; her gelen iktidar ranta, talana o kadar çok odaklanıyor, koltuk sevdasına o kadar çok saplanıyor ki her felakette gördüğümüz üzere ilk etkilenen yoksul çoğunluğun derdini görmüyor.
Antalya gibi turizmin merkezi olan bir ilde bile bu tablo yaşanıyorsa diğer illeri varın siz düşünün. Öyle anlaşılıyor ki devletin ilgili kurumları Antalya'da görevini yerine getirmemiştir, Antalya Büyükşehir Belediyesi görevini ihmal etmiştir ve bu ihmalin yarattığı tahribat sadece selin yaşandığı günle sınırlı değildir; yıllardır sürdürülen yaşam odaklı, kamu yararı odaklı, katılımcı bir yönetim ve belediyecilik anlayışından çok uzak, rant ve talana, yandaş kayırmaya dayalı bir zihniyetin yarattığı tahribattır.
"Kentsel dönüşüm" deniliyor, "altyapı" deniliyor, "üstyapı" deniliyor; nihai noktada bütün kapılar kâr hırsına açılıyor. Kâr hırsının, kapitalist sistemin girdiği hiçbir yerde, yaşam, öncelikli olamaz ve olmuyor da ne yazık ki.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bitirelim lütfen.
Buyurun.
SEMRA ÇAĞLAR GÖKALP (Devamla) - Sonuç olarak olan yoksula, emekçiye, işçiye olmaktadır; yoksula yaşadığı ev, işçiye çalıştığı mekân, emekçiye yaşadığı kent mezar yapılmaktadır.
Umarız ki bir daha böylesi felaketler yaşanmaz; hem devletin ilgili kurumları hem de belediyeler önceliğine yaşamı ve doğayı alarak böyle felaketlerin hasarsız atlatılması için gerekli bütün önlemleri almak adına var gücüyle çalışır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)