GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:61
Tarih:15.02.2024

CHP GRUBU ADINA ORHAN SARIBAL (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; belki de dünyanın en önemli konularından birini konuşuyoruz. Paracelsus bir kimyacı, bilim insanı "Bir ürünün zehir veya ilaç olduğunu aradaki doz belirler." der. Dolayısıyla her türlü ilacın aynı zamanda zehir olduğunu biz biliyoruz. Bunu zehir olmaktan çıkarıp yararlı bir ürüne dönüştürebilmenin koşulları var elbette. Suçlayacak çok şey bulabiliriz. Eğer tarladan itibaren bilim insanlarını, ziraat mühendislerini bu işin kontrolünün başına koymazsanız, toprakların gübreyle zehirlenmesini önlemek için toprak analizini zorunlu koşmazsanız ve bunun devamında, hasattan sonra doğru bir depolama ve düzenleme sistemi ortaya koymazsanız elbette ürünlerin zehirli olduğunu göz önüne alarak çiftçiyi suçlarsınız, ziraat mühendisini suçlarsınız, bayiyi suçlarsınız; bu, işin kolay tarafı. İşin zor tarafı şurada: Bakın, ilaç kimyasalları ve tarım ilaçlarının Türkiye'deki pazarı 20 milyar TL civarındadır yani 500 milyon dolar civarındadır. Siz bunu 10 tane uluslararası şirketin tekeline bırakmışsınız. Bunlar, bizim ne yapacağımızı, hangi ilacı kullanacağımızı, hangi ilacın Türkiye'de yasaklanacağını, hangi ilacın onun yerine ikame edileceğini belirleyen kuruluşlar yani aslında Türkiye tarımı çok uluslu şirketlere teslim edilmiş durumda, onlar karar veriyorlar. İsim söylemek istemem ama bunları hepiniz aşağı yukarı biliyorsunuz çünkü tarım ilacını üretenler de bunlar, gübreyi üretenler de bunlar, aynı zamanda bitkilere tarım ilacıyla beraber insanların beşerî ilacını üretenler de bunlar yani nereye dönseniz akrabanız. Dolayısıyla, böyle baktığımızda, Türkiye'nin kendine dair bir iradesinin olması gerekiyor, Türkiye'nin kendisine dair bir gıda kodeksinin mutlaka olması gerekiyor. Siz Akdeniz sineği sorununu çözebilmek için feromon tuzaklarını ön koşul olarak ve olması gereken bir mücadele olarak ortaya koyarsanız ama o feromona o çiftçi ulaşamazsa dönüp çiftçiye suç bulamazsınız.

Bunu niye gösteriyorum? Bu, sizin tarıma verdiğiniz destekle ilgili. Bakın, organik tarım, alternatif bir üretim biçimi; iyi tarım, denetimli bir üretim biçimi ve buna benzer diğer üretim modelleri... Sizin döneminizde ne yazık ki organik tarımda gerileme var, geriliyor; iyi tarım da geriliyor çünkü çiftçi oraya yaptığı yatırımın karşılığını alamamaktadır, bir farklılığı yok ve toplam 91 milyarlık 2024 bütçesinde sizin oraya verdiğiniz kaynak sadece 503 milyon, sadece 503 milyon.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Son bir dakika veriyorum, bitirelim lütfen.

Buyurun.

ORHAN SARIBAL (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Bu kaynakla tarımda doğru bir mücadele yöntemini ortaya koyma şansı yok; organik tarıma alternatif bir ürünü yapma, alternatif bir mücadele yöntemi yapma ve alternatif üretim yapma modelini hayata geçiremezsiniz, iyi tarımı hayata geçiremezsiniz, entegre mücadeleyi hayata geçiremezsiniz, biyolojik mücadeleyi hayata geçiremezsiniz; sadece geliriz, burada konuşuruz, işin özü bu. Tarım politikaları, buraya ayırdığınız kaynak... Ben iç kurt için feromon tuzağı kuramıyorsam, onun yerine kimyasal kullanıyorsam hiç kimse kusura bakmasın, hiç kimse kusura bakmasın, suçlu ne çiftçidir ne ziraat mühendisidir ne de bayidir; sizin tarıma ayırmadığınız, bir avuç faiz lobisine ayırdığınız kaynaklardır yani mesele çiftçinin meselesi değildir, mesele ziraat mühendisinin meselesi değildir, mesele AKP ve saray iktidarının meselesidir; bu kadar net.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (CHP ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)