GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KAMU FİNANSMANI VE BORÇ YÖNETİMİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:87
Tarih:03.04.2013

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 443 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 33'üncü maddesiyle ilgili olarak verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu Mecliste, özellikle hem 22'nci dönemde hem de bu 24'üncü dönemde bulunduğum süre içerisinde herhangi bir torba kanun geldiğinde bugüne kadar, çalışanların; özellikle işçinin, memurun, emeklinin ya da çiftçinin haklarına el uzatmamış hiçbir kanun tasarısına rastlamadım. Bu kanun tasarısı da bir torba kanun. Dün de söyledim, 22 asıl, 2 tane kanun hükmünde kararname, toplam 24 kanunda değişiklik yapıyor, 5 tane kanuna da atıfta bulunuyor. 33'üncü madde çok kısa, iki cümle okumak istiyorum. Diyor ki: "Sosyal Güvenlik Kurumundan İşsizlik Sigortası Fonuna bu Kanun hükümleri kapsamında aktarılan tutarlar ile Hazine Müsteşarlığından İşsizlik Sigortası Fonuna aktarılan devlet payı tutarlarına ilişkin fazla ve/veya eksik ödeme yapıldığının tespit edilmesi hâlinde taraflar yükümlülüklerini faizsiz olarak yerine getirir."

Değerli arkadaşlar, bu tabii, bir cepten alıp öbür cebe aktarma şeklinde değerlendirilebilir ama gizlenen bir şey var ki o da, kurumların görevlerini zamanında yerine getirmediğidir.

Şimdi, bu, tabii ki kurumlar arasında faizsiz olarak aktarılması belki çok fazla anlam taşımıyor gibi olsa da insana ister istemez? Biraz evvel hem 32'nci maddede konuşan arkadaşım hem de az evvel Milliyetçi Hareket Partisi sözcüsü arkadaşım da dile getirdi, İşsizlik Sigortası Fonu ne yazık ki on dört yıla yaklaşan süre içerisinde -on yılı, on bir yılı sizin döneminiz- bugüne kadar hep istismar edilerek kullanıldı.

Bir kere şunun altını çizmek gerekir ki çağdaş devletlerde yurttaşların en önemli haklarından birisi sosyal güvenlik hakkıdır. İşsizlik Sigortası da, gerek sosyal devlet ilkesinin gerekse çağdaş ve demokratik dünyayla bütünleşmenin bir aracı olarak 1999 yılında 4447 sayılı Yasa olarak yürürlüğe girdi. İlk etapta tabii ki işsizlik ödeneğinden, çalışanların? Tabii bundan amaçlanan, özellikle işsiz kalanların belli bir süre yaşamlarını insanca sürdürebilmeleri hedeflenmişti fakat beklenen olmadı. İşsizlik Sigortası istenilen faydayı sağlamadı, sağlattırılmadı. Çünkü bugün için, biraz evvel arkadaşım eski bir rakam verdi, ben mart ayı itibarıyla rakamı vereyim, toplam fon varlığı 62 milyar 434 milyon 986 bin lira. Döneminizde, 2008 yılında ve 2009 yılında çıkarttığınız yasalarla âdeta Hükûmetin finansmanı olarak, iç finansman aracı olarak bu İşsizlik Sigortasını Hükûmet kullanageldi. Yetmedi, 2008 ve 2009 yıllarında çıkarılan kanunlarla nema gelirlerine el koydunuz. Bunları hazineye aktardınız, başka alanlarda kullandınız, yandaş zengin etmede kullandınız. 2008 Martından 2013 Martına kadar hazineye aktarılan pay 10 milyar 211 milyon 524 bin lira. Aynı dönemde işsizlik ödeneği olarak harcanan para sadece 3 milyar 911 milyon lira. 2008-2013 rakamlarını veriyorum. Bu da gösteriyor ki Hükûmet çalışanların sırtından devletin bütçesini, cari harcamalarını çevirebiliyor, çeviriyor. Şimdi de bu düzenlemeyle bir başka yola başlıyor.

Değerli arkadaşlar, şunu söylemek istiyorum açıkça: Özelleştirmeyle başladınız varlıklara el koymaya, yandaşları zengin etmeye. Taşeron sistemini yaygınlaştırarak emeğin satın alma gücünü, ücretlerini bastırdınız, bugün 1,5 milyonu aştı. Çalışanlar üzerindeki baskıyı egemen kıldınız, iyice geliştirdiniz. Kamu-özel ortaklığı ile ve de yap-işlet-devret modeliyle kamu kaynaklarını yandaşlara aktarmanın bir aracı olarak kullandınız, kullanmaya devam ediyorsunuz. Şimdi bu tasarıyla bir yandan trampa getiriyorsunuz, diğer yandan gözünüzün hâlâ işsizlik sigortası fonlarında, emekçilerin sırtında, emekçilerin haklarında olduğunu ortaya koyuyorsunuz. Böyle bir düzenlemeye gerek yok, böyle bir maddeye gerek yok. Gerçekten bu madde gösteriyor ki kamu görevlileri, SKK yöneticileri, bakanlıklar görevlerini layıkıyla yerine getirmiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı.)

İZZET ÇETİN (Devamla) - Görevi ihmal suçu neyse, o suçu işlemeleri hâlinde gereken cezayı veriniz. Bu maddeye gerek yoktur, yürürlükten kaldırılmasını diliyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.