Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 59 |
Tarih: | 13.02.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA NEJLA DEMİR (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, İmralı'dan başlayarak tüm halklara dayatılan ve bir yönetim biçimi hâline getirilen tecrit sistemine karşı 1 Şubatta başlayan büyük özgürlük yürüyüşünü ve yürüyüşçülerini saygıyla selamlıyorum. "..."(*) Türkçesiyle "Başarılar."
Narenciye üreticilerinin sorunlarına ilişkin parti grubum adına söz almış bulunmaktayım. Tarım, bir ülkenin kalkınmasındaki en önemli alanlardandır ancak Türkiye'de, zengin tarım topraklarına sahip olmasına rağmen, on yıllardır yanlış tarım politikaları uygulanmaktadır. Mevcut politikalarla uygulanan tarım programları küçük ve orta ölçekli işletmeleri tasfiye etmekte, büyük ve yandaş tarımı, gıda şirketleri tarafından dayatılan endüstriyel tarımı ve sözleşmeli üreticilik modelini öne çıkarmaktadır.
AKP'nin yıllardır plansız ve kontrolsüz bir şekilde sürdürdüğü tarım politikalarının sonucunda üretimi terk etmek zorunda kalan çiftçi, artan gıda enflasyonu karşısında çaresiz bir şekilde yoksulluğa mahkûm edilmektedir. İktidarın sermaye ve rant odaklı yaklaşımından nasibini alan narenciye üretiminde de sorunlar gittikçe büyümüştür. Üretici, geçtiğimiz yıl, portakalı, mandalinayı ve greyfurtu maliyetinin altında satmak zorunda kalmıştı, başta narenciye üreticisi olmak üzere, aslında bitkisel üretim yapan tüm çiftçiler maliyetine, hatta zararına ürünlerini satmak zorunda kalmıştı. Öyle ki üreticiler yüksek girdi maliyetleri ve düşük fiyat nedeniyle narenciye ağaçlarını kesmek, tarlasını, traktörünü satmak zorunda kaldılar ya da icralık oldukları için başka alternatifler aradılar ve hâlâ arıyorlar. İktidar ise sadece izlemekle, tüm bu sorunları göz ardı etmekle meşgul.
Bunun yanı sıra tarım işçilerinin yaşadıkları sorunlar da günbegün katlanmaktadır. Sabah saat 06.00'da evlerinden yola çıkan emekçiler kapasitesinin üzerinde minibüslere bindirilip götürüldükleri iş yerlerinde saat 08.00'de işbaşı yaptırılıyor. Emekçilerin herhangi bir sağlık güvencesi de bulunmuyor. Tarlalarda ve fabrikalarda hiçbir denetim yok. Öğrenciler geçinemedikleri, barınamadıkları için okullarını bırakıp tarımda çalışmak zorunda kalıyor. Tarlalarda güvencesiz bir şekilde çalışan kadınlar ise her gün âdeta bir yaşam savaşı veriyor. Hijyen koşullarının sağlanmadığı tarlalarda ve fabrikalarda, kadınlar, sağlık sorunları yaşıyor. Yoksulluk ve özel savaş politikaları sebebiyle evlerini, yaşam alanlarını terk ederek mevsimlik tarım işçiliği yapmak için başka illere gitmek zorunda kalan kadınlar, gittikleri yerlerde her türlü emek sömürüsüne uğruyor, aynı işi yapan erkeklerden daha az ücret alıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, bitirelim lütfen.
NEJLA DEMİR (Devamla) - Diğer taraftan, şiddetin her türlüsüne maruz bırakılıyorlar.
Biz DEM PARTİ olarak, yaşanmakta olan tarım ve gıda krizinin ancak demokratik, planlamacı, sömürüsüz ve ekolojik bir programla kooperatiflerde ve sendikalarda örgütlenmeyle aşılacağını vurguluyoruz. Tarım emekçilerinin yanında olmaya, onlarla beraber emek mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)