GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Alevilerin sorunlarına ve hızır ayına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:59
Tarih:13.02.2024

CELAL FIRAT (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Başkanım, sizi burada görmek güzel.

"Ak sakallı, nur yüzlü,

Sırtında abası, elinde asası,

Umudun boz atlısı.

Geldi hızır günleri, hub açılır gülleri,

Dileyen murat alır şad olur gönülleri..."

Hızır günleri rahmet ve umut günleridir, gelecek güzel günler umuduyla Genel Kurulu ve halklarımızı sevgiyle selamlıyorum.

Hakları gasbedilen, çeşitli ayrımcılıklara uğrayan Aleviler, yol ve erkânlarını hızır günlerinin zorlu kışında dedelerimizin taliplerini tek tek gezmesiyle hizmetlerini yürütmeye çalışıyorlar. Bu dar zamanlarda herkes birbirinin Hızır'ı olur. Tarihin dinamiklerinden gelen hızır inancı, sevincimizin kaynağı, karanlığın çerağıdır; gönlümüzün huzuru, gözümüzün nuru, sabahın seheridir; fakirin fukaranın, yetimin, sahipsizin, ezilenin, mazlumun dar günündeki dayanağıdır. Bu vesileyle canlarımızın tuttukları hızır oruçları Hak katında kabul olsun diyorum.

Küresel dünyada eşitsizlikler artarak devam ederken Aleviler de bundan payını almaktadır. Asimilasyon, inkâr, baskı, saldırılarla dayatılan yoksullukla karşı karşıya kalan bizler hızır inancına, insanlığın vicdanına, toplumsal dayanışmaya, mücadeleye ve kendi hakikatimize sarılırız. Taliplerini ziyaret eden dedelerimiz, Türkiye'nin her bir köşesinde yollarının olmadığını, her türlü ayrımcılığa uğradıklarını, maruz kaldıklarını acı bir şekilde görmektedirler. Gittiğimiz yerlerde yolları olmayan, olsa da yolları kötü, bakımsız, çamurlu olan bir yer varsa bilin ki orası Alevi köyüdür; su, elektrik, sağlık gibi altyapı sorunları varsa tartışmasız orası bir Alevi köyüdür. Yıllardır bu gibi haksızlıklara karşı mücadele ediyoruz bizler ancak uzay çağına girdiğimizi dillendirdiğimiz bu yüzyılda da ayrımcılıklar maalesef devam etmektedir. Tokat, Erzincan, Erzurum, Bingöl, Dersim ve birçok yöreye özellikle bu hizmetlerin götürülmediğini acı bir şekilde görüyoruz.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde ayrımcılık, nefret uygulamaları devam ediyor, inancımız hâlen tanınmıyor, mahkeme kararlarına uyulmuyor, Alevilere karşı toplumdaki, kamudaki baskı, şiddet ve nefret söylemleri cezasız kalıyor. Hapishanelerde de durum farklı değil; isteyen hükümlü çeşitli din görevlileriyle görüşürken Aleviler maalesef kendi inanç önderleriyle görüşemiyorlar.

Biz Aleviler her işimizde, her eylemimizde "Ya Hızır" deriz; bu bir çağrıdır. Bizler, çatışan değerler özünde toplumu bölen, bireyin duygu, düşüncesine yön vererek bencilleştiren, hilekâr, çıkarcı düzeni reddeden bir toplumuz.

Bakınız, Türkiye'de Aleviler hâlen var olma mücadelesi veriyor. Alevilerin cem ibadethaneleri kabul görmüyor, bu anlamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği kararlar uygulanmıyor. Bu anlayış cemevlerine ibadethane statüsü tanımadığı gibi, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığını kurarak sorunları kangren hâline getiriyor.

Biz diyoruz ki Alevi toplumuna hâkim inancın dayatılmasına devam etmeyin, Hacı Bektaş Velî Dergâhı ve benzeri olmak üzere Alevi mekânlarını Alevilere teslim edin, Madımak'ın utanç müzesi olmasının önünü açın.

Alevilere rağmen Alevi inancı tanımlanmaya çalışılıyor, asimilasyon çalışmaları kesintisiz sürdürülüyor. Alevi köylerine giden yollar yapılmıyor, altyapı sorunları çözülmüyor, ayrımcılık, nefret kelamları her gün artıyor.

Değerli milletvekilleri, bir yerel seçimin arifesindeyiz, dileğim odur ki demokratik bir yarış ve huzurla neticelensin. Cemevlerimiz, halkımızın cenazelerinin kaldırıldığı, lokmalarının dağıtıldığı mekânlardır; sosyal, kültürel birçok faaliyetin gerçekleştirildiği alanlardır ama hâlen sayamayacağım kadar da sorunları ve ihtiyaçları vardır. Kentlerdeki birçok cemevimiz hâlen belediyelerin kiracısı konumunda ve altyapı sorunlarıyla yoğun bir şekilde boğuşuyor. Zaman zaman yerel yönetimlerin yaptığı bazı hizmetler de lütufmuş gibi sunulmaktadır. Aleviler lütuf istemiyor, Anayasa'dan doğan hakkını, inancını özgürce yaşamak istiyor. Bütün bu sorunlar, iktidarın dolayısıyla devletin Alevilerin haklarını anayasal güvence altına almamasından ve gerekli yasal düzenlemeleri yapmamasından kaynaklanıyor. Hepinizi, tüm partilerimizi biraz vicdanlı olmaya çağırıyorum. Gelin, yerel seçimler öncesi Alevi toplumunun bu istekleri için bir çalışma yapalım ve gerekli yasal güvenceyi sağlayalım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen Sayın Fırat.

CELAL FIRAT (Devamla) - Sevgili milletvekilleri, değerli milletvekilleri eğitim alanı da tam bir facia. Okullarda çocuklara şeytan taşlama ritüelleri yaptırılıyor, zorunlu din derslerinin kaldırılması bir yana üstüne yenileri ekleniyor. ÇEDES gibi projelerle eğitim öğretim daha da dinselleştiriliyor. İktidar bireyin cesaretine, fikirlerine sınırlar çizerek toplumların değerlerini bir diğerine karşıtmış gibi sunuyor, düşmanlaştırıyor, hayatı yaşanmaz kılarak toplumu insani değerlerden daha da uzaklaştırıyor. Şunu da bilmenizi isteriz ki bu ayrıştırma ve toplumu manipüle etme yöntemlerinize karşı her zaman, her yerde mücadele etmeye çalışacağız; tüm bu kötülüklere karşı zorda, darda kalanların yardımına koşarak kurtarıcı olan Hızır'ı candan çağırmaya devam edeceğiz. Gelin, hep beraber birbirimizin Hızır'ı olalım, sorunlarımızın üstesinden gelelim.

Hızır hepimizin yoldaşı olsun.

Aşk ile. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)