| Konu: | Geçtiğimiz günlerde Çağlayan Adliyesinde yaşanan saldırıya, son günlerde ülkede kamu düzenini bozan önemli olaylar yaşandığına, deprem bölgesinin en önemli sorununun barınma sorunu olduğuna, genç avukatların sorunlarına ve beklentilerine, bugün Anayasa Mahkemesi Başkanının son günlerde yaşanan tartışmalara yönelik yaptığı açıklamasına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 08.02.2024 |
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Başkanım, teşekkür ediyorum.
Tabii, dün doğrudan deprem gündemine girdik. Geçtiğimiz günlerde Çağlayan Adliyesinde bir olay yaşandı. Bu saldırıyı gerçekleştiren DHKP-C terör örgütü başta olmak üzere ülkemize yönelik eylemleri olan tüm terör örgütlerini kınadığımızı ifade etmek istiyorum. Saldırıda hayatını kaybeden vatandaşımıza rahmet diliyorum. Saldırıda büyük bir facianın önlenmesine vesile olan kahraman polislerimizi de tebrik ediyorum.
Son günlerde maalesef ülkemizde kamu düzenini bozan, bizi üzen önemli olaylar yaşanıyor. Taksi şoförü Oğuz Erge cinayeti "Ramazan Hoca" lakabıyla bilinen Ramazan Pişkin cinayeti, yine Fatih Camisi imamına yapılan saldırı gibi olaylar maalesef Türkiye'de kamu düzenini bozan önemli olaylar. Bu anlamda asayişin bozulması, kamu düzeninin bozulması önemli bir sorun. Bu konuda kamu düzeninin yeniden tesis edilmesi için, asayişin sağlanması için İçişleri Bakanlığının, yetkililerin bu anlamda gereken önlemleri alması gerektiğinin altını çizmek istiyorum.
Tabii, deprem bölgesiyle ilgili konuşmalarımıza devam etmek istiyoruz. Deprem bölgesinin en önemli sorunu, barınma sorunu. Ben iktidar partisindeki arkadaşlarımızdan tatmin edici bir cevap vermelerini ya da buradan tatmin edici bir bilgilendirme yapmalarını özellikle bekliyorum çünkü bugüne kadar farklı farklı sayılar verildi, 31 Martta Sayın Cumhurbaşkanının "Bir yıl içerisinde 319 bin konut yapacağız." sözü var. Yine, burada, bizim grup önerimize çok büyük tepkiler gelmişti iktidar partisindeki arkadaşlardan. Ben, deprem bölgesini, hepsini gezen bir milletvekili olarak "Deprem bölgesinde sizin bahsettiğiniz kadar konut yapılmıyor." gibi bir yapıcı eleştiri ortaya koyduğumda bizi burada arkadaşlarımız tefe koymuşlardı, Sayın Bülent Tüfenkci, burada iktidar adına çıkıp "184 bin konut teslim edeceğiz yıl sonuna kadar." demişti. Arkadaşlar, nerede 184 bin konut? Nerede Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 319 bin konut? 50 bin konut dahi teslim edilememiş durumda. Kimse sayılarla oynamasın, kimse deprem bölgesinin üzerinden "Genel seçimler geçti, yerel seçimleri de geçirelim." derdiyle hareket etmesin. Deprem bölgesi üzerinden evet, muhalefet de siyaset yapmasın, yapmıyoruz ama iktidar da siyaset yapmasın. Sizden rica ediyorum, şuradaki vermiş olduğunuz sayılarla ilgili şuraya çıkıp tatmin edici bir açıklama yapın arkadaşlar. Bu, sizin sorumluluğunuzdur, tarih önünde sorumluluğunuzdur. Eğer şunu yapıyorsanız, "Ya, şu yerel seçimleri de geçirelim." gibi bir kaygıyla hareket ediyorsanız, yapmayın; deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın en önemli sorunu barınma sorunu, konut bekliyorlar ve bu konut sorununun hızlı bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Bunu özellikle paylaşmak istiyorum.
Şimdi, geçtiğimiz günlerde genç avukat arkadaşlarımız bizi ziyaret ettiler, önemli sorunları var genç meslektaşlarımın. Son dönemlerde işte, uzayan yargılamaların ortaya çıkardığı sistemin tıkanması gibi, işte, avukat sayısının çoğalması, çok sayıda hukuk fakültesi açılması gibi çeşitli sebeplerle avukatlık mesleği ciddi anlamda itibar kaybediyor. Burada, tabii, genç avukatlarımızın da ekonomik krizin ortaya çıkardığı, ekonomik zorlukların ortaya çıkardığı önemli sorunları var. Mesleğin başında olan genç avukatlarımız maalesef kolay bir şekilde ayakta kalamıyorlar. Bizimle sorunlarını paylaştılar, onların bir kısmını buradan özellikle paylaşmak istiyorum. Bu sorunlara çözüm bulunması gerekir diye bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Mesleğin başında ayakta kalmak isteyen genç avukatlarımızın başvurduğu bir yöntem CMK avukatlığı ama CMK ücret tarifesi geçtiğimiz günlerde yayınlandı, asgari ücret tarifesinin neredeyse dörtte 1'i tutarında CMK avukatlığı. Örneğin, ağır cezada asgari ücret tarifesi 29 bin liraysa CMK da 7 bin lira gibi bir rakam; bunun güncellenmesini bekliyor genç meslektaşlarımız. Bunun yanında CMK avukatlığının da bir kamu hizmeti olduğu göz önünde bulundurularak buradan alınan KDV ücretlerinin yüzde 1 olması gerektiğini özellikle bekliyorlar. Yine, CMK avukatlarına yani zaten ücretler düşük bir de çok geç ödemeler yapılıyor, para değerini kaybediyor, genç avukatlarımız daha da zorlanmış oluyorlar yani bu ödemelerin de gecikmeksizin yapılması hatta enflasyon farklarının da buraya yansıtılması onların önemli beklentileri.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Şahin.
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Bir diğer beklentileri ise adli yardım sistemindeki aksaklıklar. Bütçede yargı harçları içerisinden adli yardıma ayrılan oranın güncellenmesini bekliyorlar. Adli yardım sisteminde görev yapan avukatlara birikmiş borçların ödenmesini bekliyorlar.
Yine, bir diğer sorun, mesleğe yeni başlayan avukat arkadaşlarımızın staj yeri bulamaması sorunu. Bu anlamda, bir sistem değişikliğine gidilmesi gerekir diye düşünüyoruz staj yeri ayarlanması için. Hâkim, savcı stajyerleri için stajda ödeme söz konusu. Avukatlık da bir kamu hizmeti, genç avukat arkadaşlarımızın da avukatlık stajında böyle bir ödemeyle hayatlarını kolaylaştırma beklentisi var. Bunu özellikle iktidar partisiyle paylaşmak istiyorum.
Son olarak şunu da ifade etmek istiyorum: Bugün Anayasa Mahkemesi Başkanımızın bir açıklaması oldu son günlerdeki tartışmalara yönelik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Başkanım, son defa lütfen.
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Şahin.
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - "Elbette, Anayasa Mahkemesi kararlarını beğenmeyebiliriz ancak bir hukuk devletinde katılmasak da bu kararlara uyulması bir zorunluluktur." gibi bugün yapılan toplantıda bir konuşması oldu. Evet, bizim de söylediğimiz şey bu. Bakın, kararın esasına filan girmiyoruz. Anayasa Mahkemesi kararlarının, 153'üncü madde gereğince kesin olduğu ve bütün kurumları bağladığının altını çizmek istiyoruz. Cevap nereden geldi? Atanmış bir bürokrattan geldi; Mehmet Uçum, atanmış bir bürokrat. Her defasında aynı kişi cevap veriyor, iktidarda seçilmiş bir arkadaşımız neden cevap vermez? Ben birçoğunun da rahatsız olduğunu biliyorum. Ben buradan o atanmış bürokrata sesleniyorum: Sen atanmış bir bürokratsın, otur oturduğun yere, işine bak diyoruz. Burada olması gereken şey şudur: Devletin içindeki Türkiye'yi otoriter hâle getirmek isteyen klik yapılar temizlenmeden Türkiye'de hiçbir şeyi düzeltemeyiz diyorum. Bu konuya da özellikle dikkat çekmek istedim.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Başkanım, teşekkür ediyorum.