| Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 31.01.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; terör devleti İsrail'in Gazze'de uyguladığı soykırımın üzerinden yüz on yedi gün geçti. Acıların istatistik olarak ifade edilmesi aşamasına çoktan geçildi; en az 11 bini çocuk, 7.500'ü kadın, 27 bin Filistinli şehit edildi. Teröristlerin doktor kılığında hastaneye sızıp hasta öldürdüğü bir soykırımın dramını anlatmaya benim bildiğim dillerin sözcükleri maalesef yetmiyor.
Gazze, İsrail zulmü altında inliyor. Gazze, siyonist rejim destekçisi devletlerin zulmü altında inliyor. Gazze, Müslüman ülkelerin duyarsızlığı karşısında inliyor. Gazze, sokaklarında vaktiyle bayrağını dalgalandırdığı Türkiye'nin kendi derdine düşmüş hâli karşısında kahroluyor. Gazze'ye en onurlu destek, Mandela'nın torunlarından geliyor. Taşıdığı tarihî mirasın, yaşama ve yaşatma mücadelesini verdiği özgürlüğün öz güveniyle Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanında İsrail'i soykırım suçlusu olarak sanık sandalyesine oturtmasına Ürdün'den, Bangladeş'ten, Nikaragua'dan destek geliyor.
Birleşmiş Milletler üyesi her ülkenin başvuru yapma hakkının olduğu Adalet Divanına Türkiye olarak başvuru yapmamamızı "Taraf ülke değiliz." bahanesiyle sundunuz, bununla asıl gerekçeyi, ekonomimizin kırılganlığı gerçeğini örttünüz ama merkezdeki rezervlerimizi eriten politikaları uygulayarak ekonomimizi kırılgan hâle getiren malum bakanı hiç konuşmadınız. Ömürleri Filistin mücadelesiyle geçmiş sivil toplum kuruluşlarımızı, kanaat önderlerimizi iktidarınıza "Ticareti durdurun." çağrısı yaptığı için "katma değeri düşükler" diyerek aşağıladınız. Karşısında iktidarın katma değeri yüksek sivil toplum kuruluşları, 3 kuruşa Mavi Marmara davasını kapattıranları, İbrahim Anlaşmalarının mimarlarıyla kol kola verip İsrail'le normalleşmeyi başlatanları, Filistin davamızı sebep oldukları ekonomi yüzünden boynu bükük bıraktıranları aklattılar kendi mitinglerinde. "Uluslararası Adalet Divanına gidin." dedik, "Ajansımız, kanıt fotoğraf desteği sunuyor." dediniz; elimizde zaten kala kala İsrail'in yalanlarıyla küresel çapta mücadele eden bir Dezenformasyonla Mücadele Merkezi kaldı. "Ticareti durdurun." dedik, "Ticaretimiz, Filistin davamıza zarar vermiyor." dediniz; "Silah göndermeyin." dedik, "Silah değil, silah parçaları gönderdiğimiz." dediniz.
Şimdi, bir konuyu daha bir kez bu Meclis kürsüsünden dile getirmek istiyorum, bari bunu yapın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Silkin Ün, lütfen tamamlayın.
SEMA SİLKİN ÜN (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
Savaşın daha ilk günlerinde, 11 Ekimde soru önergesi verdiğim ve basın toplantısı yaptığım bir konu; İsrail'e gidip suç işleyen İsrail ve Türkiye Cumhuriyeti çifte vatandaşlarının tespiti yapılmakta mıydı? Suç işleyen vatandaşlara ilişkin bir yaptırım söz konusu olacak mıydı yoksa bu savaş suçluları hiçbir şey olmamış gibi ülkemizdeki eski statülerinde yaşamaya devam mı edeceklerdi? Bu konuda daha sonra farklı muhalefet partilerinden hatta iktidar ortağı partilerden de başvurular yapıldı; maalesef, iktidar yine kulağının üzerine yattı.
Şimdi, iktidar milletvekillerimize soruyorum: İktidarınız bu samimi çağrılara daha ne kadar havaya ıslık çalarak karşılık verecek? Filistin davanız bu kadar mı pamuk ipliğine bağlıydı?
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)