| Konu: | Konya Milletvekili Mehmet Baykan'ın yaptığı gündem dışı konuşmasındaki bazı ifadelerine, TÜİK'in açıkladığı 2023 yılı tüketici enflasyonuna ve hissedilen enflasyona, Merkez Bankasına, Filistin'de yaşanan soykırıma ve Türkiye Futbol Federasyonunun McDonald's'la yaptığı sponsorluk anlaşmasını uzatmasına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 53 |
| Tarih: | 25.01.2024 |
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Biraz havayı dağıtayım. Mehmet Bey kendine has renkli üslubuyla bize de sataştı. Grup Başkan Vekilimiz Bülent Kaya'yı şöhret peşinde koşmakla itham etti. Bir de "Kendisine rejisör mü arıyor diyeceğim, fazla Yeşilçam havası olacak." gibi bir ifade kullandı, özellikle not aldım. Eğer Yeşilçam'da bir film çekseydik sanırım Mehmet Bey de çok renkli bir aktör olurdu orada diye düşünüyorum.
MEHMET BAYKAN (Konya) - Mutlaka.
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Ancak "emeklinin çilesi" diye bir film çekseydik Mehmet Bey hangi rolde oynamak isterdi çok merak ediyorum. Emekli rolünde oynamak istemezdi ama emekliyi o role düşüren iktidar rolünde oynamayı hiç istemezdi diye düşünüyorum.
Yine, mülakat mağduru gençlerimizle ilgili bir film çekecek olsak yani haksızlığa uğrayan liyakatli gençlerimizin yerinde olmayı hiç istemezdi ama gençlere söz verip sözünü bir türlü yerine getirmeyen iktidarın yerinde olmayı ise hiç istemezdi diye bunu kayıtlara özellikle geçirmek istiyorum.
Evet, TÜİK'le devam etmek istiyorum. 2023 yılı tüketici enflasyonu yüzde 64,7 olarak açıklandı ancak hissedilen enflasyon yüzde 29,4 gibi, çok fahiş bir oran ortaya kondu.
Değerli milletvekilleri, şöyle bir şey: Evet, soğuk bir kış mevsiminde yaşıyoruz hava 0 derece ancak hissedilen derece eksi 10 derece yani dondurucu bir soğukta yaşıyoruz aslında. Şu anda yaşanan tablo bu. Hissedilen ile açıklanan arasındaki farkı ancak böyle izah edebiliriz diye düşünüyorum. Bu dondurucu soğukta en başta emeklimiz donuyor, esnafımız, asgari ücretlimiz donuyor, vatandaşımız donuyor ancak bunu da şöyle tamamlamak istiyorum: Bu kış elbette geçecek, şairin de dediği gibi, bugünler de geçecek, zamanı donduran zemheri bahara bırakacak yerini diyoruz, biz hep umutla yarınlara bakıyoruz. Bu kış geçer ancak kurt da yediği ayazı unutmaz diye bunu tamamlamak istiyorum.
Şimdi, dün Merkez Bankasına değindik. Burada maalesef kurumlarımızın işleyişiyle ilgili önemli sorunlar yaşıyoruz. Bu sadece Merkez Bankasının sorunu değil, Türkiye'de devleti ayakta tutan bütün kurumların ciddi anlamda yeni bir reforma ihtiyacı var. Bütün kurumların teamüllerinden, işleyişinden, özünden koptuğunu üzülerek görüyoruz. Bugün Anayasa Mahkemesi kararlarının işlevsiz hâle geldiğini görüyoruz. Bugün para politikasını belirleyen Merkez Bankasının maalesef bağımsız hareket edemediğini görüyoruz. Kurumların ciddi anlamda yıprandığını görüyoruz. Tam da burada kurumlarımızın ciddi bir reforma ihtiyacı olduğu, aslında Türkiye'de yeni bir tanzimata ihtiyaç olduğu gerçeğinin de altını çizmek istiyorum.
Filistin'de yaşanan insanlık ayıbı, soykırım maalesef canımızı yakarak devam ediyor. En acı tarafı da Filistin konusunun ilk günlerde olduğu gibi gündemimizde olmaması. Bu hepimizin, bütün dünyanın bence bir ayıbıdır diye düşünüyorum. İsrail Filistin'de dünyanın gözü önünde büyük bir soykırım yapıyor, maalesef birkaç sesten başka dünyadan da esaslı bir ses çıkmıyor. Bu anlamda büyük bir dram yaşanıyor, açlık yaşanıyor, Filistin'in neredeyse yüzde 40'ı -olarak belirtiliyor- açlık sınırında yaşıyor şu anda, büyük hastalık koşulları var. Bu anlamda, buradaki dramın durması, buradaki soykırımın bir an önce bitmesi için Türkiye'nin -tarihî rolünü de bir kez daha hatırlatarak- elinden gelen bütün gayreti ortaya koyması gerekiyor.
Son olarak, Filistin'le ilgili canımızı acıtan ve bizi üzen başka bir konuya da dikkat çekerek tamamlamak istiyorum: Türkiye Futbol Federasyonu Suudi Arabistan'da büyük bir organizasyon rezaletiyle karşı karşıya kaldı. Şimdi, burada sorumlulara bir hesap da sorulmadı, hiçbir şey olmamış gibi konunun üzeri kapatıldı. Şimdi, Türkiye Futbol Federasyonu geçtiğimiz günlerde AK PARTİ'li bir arkadaşımız tarafından -kendisine teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum- gündeme getirildi. Türkiye Futbol Federasyonunun İsrail'e yani Filistin'de soykırıma imza atan İsrail'e yemek sponsorluğu yapan McDonald's'la sponsorluk anlaşması 2023 yılında 2026'ya kadar uzatılmış. Ya ben, şimdi, şu soruyu sormak istiyorum: Böyle büyük bir soykırıma imza atan, hepimizin tepkisi olan bir devlete karşı sponsorluk yapan bir kurumla Türkiye Futbol Federasyonu hangi akılla, hangi vicdanla bu sponsorluğu devam ettirir? Millî ve yerli bir duruşa bu uyar mı, bunu gerçekten vicdanlara sormak istiyorum.
Bu duygularla Sayın Başkanım...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, buyurun.
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Yok, tamamladım Başkanım ama son bir iki cümle daha söyleyeyim madem açtınız.
Bu duruş yerli ve millî duruşla uyuşmaz arkadaşlar, üç kuruş için itibarımızı sarsmaya kimsenin hakkı yoktur. Vicdanlarımız bu konuda rahat değildir, bu konuya da özellikle dikkat çekmek istiyorum.
Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.