GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:52
Tarih:24.01.2024

ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesi üzerinde görüşlerimizi arz etmek üzere grubumuz adına söz aldım.

İşsizlik Sigortası Fonu'nun kaynaklarından yararlanılmasının uygunluğu Fon'un gelir ve giderlerinin dikkatle incelenmesine bağlıdır. Kısa çalışma ödeneği İşsizlik Sigortası Fonu'nun gider kalemlerinden biridir ve bu Fon'un gelir gider dengesi, ödenekten yararlanma koşulları ve süreci üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Fon'un sürdürülebilirliği kısa çalışma ödeneğinin etkin ve adil bir şekilde kullanılmasını sağlamak için kritik bir faktördür. 2023 yılında İşsizlik Sigortası Fonu'na işverenlerin yaptığı katkılar ve işverenlere sağlanan teşvikler dikkat çekici düzeylerde gerçekleşmiştir. 2023 yılında İşsizlik Sigortası Fonu'ndan işverenlere yapılan teşvik ve destek ödemeleri 39,9 milyar liraya ulaşmıştır. Bu, geçen yıl aynı dönemde işsizlere yapılan toplam ödemenin 1,4 katı bir miktara tekabül etmektedir. Bu dönemde işsizlik ödeneği için yapılan ödemelerin toplamı ise 21 milyar 673 milyon lira olmuştur. Türkiye'de işsizlerin maalesef çoğunluğu işsizlik maaşı alamamaktadır. Eğer amacı dışındaki kaynaklara aktarımlar yapılmazsa Fon'un sürekli fazla vereceği göz önüne alınarak işsizlik maaşı alabilmek için gerekli şartların yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Bu şartlar arasında işsizlik sigortası primi, ödeme süresi ve hizmet akdi süreleri önem arz etmektedir. Fakat getirilen bu kanun teklifinde işsizlik sigortasından esas yararlandırılması gereken işsiz insanlarımızın yerine yine işverene ve emeklilik sistemine kaynak transferi yapılmasına yönelik düzenlemelerin yapıldığını üzülerek görüyoruz.

Yine, işe alınma durumlarına göre İşsizlik Sigortası Fonu'ndan Sosyal Güvenlik Kurumuna yapacağınız prim ödemeleri de bu minvaldedir. İşsizlerin cebine giremeyen bu paralar, çeşitli edebiyat ve kelime oyunlarıyla, işverenin ödemesi gereken prim ödemelerinden düşülerek emeklilik sistemine aktarılmaktadır. İşsizlik Sigortası Fonu, âdeta sosyal güvenlik sisteminin destekleyici bir unsuru hâline getirilmektedir. Aynı şekilde "asgari ücret desteği" adı altında işverenin yükümlülüklerinden düşülerek Sosyal Güvenlik Kurumuna Fon'dan yapılan kaynak transferi de bu kapsamdadır.

Aslında, önümüze getirilen bu kanun teklifindeki düzenlemeler çalışanlara destek sağlamayı amaçlamayan, sadece bütçe dengesini sağlamak için İşsizlik Sigortası Kanunu'nda yer alan "Bu fon bütçe kapsamı dışında olup, gelirlerinden vergi kesintileri hariç hiç bir şekilde kesinti yapılamaz ve Genel Bütçeye gelir kaydedilemez." hükmünün işlevsiz bırakılmasına yönelik düzenlemelerdir. İktidar, burada çalışanların cebinden aldığı parayı çalışma hayatına dâhil olmayan kalemlere ve işverenlere aktarmanın yolunu keşfetmektedir. Bu yol tehlikeli bir yoldur, İşsizlik Sigortası Fonu'nu kaçınılmaz sona götüren çıkmaz bir sokaktır. Eğer istihdamı korumak amacıyla işverenlere destek sağlamayı düşünüyorsanız, bunun yolu çalışanın cebinden geçmez. Bu açılardan, söz konusu düzenlemelerin uygun olmadığını, bir an önce İşsizlik Sigortası Fonu'ndan Sosyal Güvenlik Kurumuna, işverenlere ve devletin bütçesine kaynak aktarımına yönelik uygulamalara son verilmesi gerektiğini düşünüyor ve işsizlerimize kendilerine uygun iş buluncaya kadar daha yüksek gelir seviyesini garanti edecek ve daha esnek yararlanma koşullarını içerecek düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade ediyoruz.

Teklifte yer alan 5510 sayılı Kanun'a geçici 101'inci maddenin eklenmemesi, bunun yerine asgari ücret desteğinin hazineden karşılanması daha yerinde bir düzenleme olacaktır...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

ŞERAFETTİN KILIÇ (Devamla) - ...çünkü söz konusu Fon, işsizlerin hakkı olan bir kaynak olup, işsizliği azaltmaya yönelik politikalar ve yükümlülükler esas olarak devletin asıl kaynaklarından karşılanmalıdır. İşsiz kalanların hakkı olan ve devlete, emekliye ya da işverene ait olmayan İşsizlik Sigortası Fonu'nun başka alanlarda kullanılması, tıpkı araçları için kasko sigortasına para yatıranların paralarının "Daha az kaza yapılsın." denilerek yol yapımına aktarılması gibidir. Hâlbuki kasko yaptıranlar primlerini kaza anında zararlarının karşılanması için ek olarak yaptırmaktadırlar, yol yapımı için MTV, ÖTV, KDV vesaire gibi vergilerini ayrıca ödemektedirler. Bu noktada, her kaynak kuruluş amacına ve hak sahiplerinin hukukuna dikkat edilerek kullanılmalıdır, aksi takdirde, devletin asli unsurlarından biri olan güven duygusu zedelenecektir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.