GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:52
Tarih:24.01.2024

SEMRA ÇAĞLAR GÖKALP (Bitlis) - Genel Kurulun sayın üyeleri, torba kanun teklifinin 3'üncü maddesi üzerinde partim adına söz aldım.

Maalesef bir süredir üst üste Mesleki Eğitim Merkezi yani MESEM öğrencisi çocukların ölüm haberlerini alıyoruz. En son, dün Kütahya'da 15 yaşındaki Erol Can Yavuz'u yitirdik. Yaşamını yitiren çocuklara Allah'tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum. Çok çok büyük bir acı; bu acı, aynı zamanda bu ülke için de büyük bir utançtır. Bakın, daha bir ay önce Millî Eğitim Bakanlığının bütçe görüşmelerinde mesleki eğitim merkezlerinde işçileştirilen çocuklar gerçeğine değindik. Ne yazık ki iktidar kulaklarını önerilere ve eleştirilere çocuklarımızın canını hiçe sayarcasına tıkadı. O gün bunları konuşup çözüm üretemediğimiz için bugün maalesef çocuk ölümlerini konuşuyoruz.

Peki, nedir bu MESEM? 9 Aralık 2016 tarihli Resmî Gazete'de yayınlanan 6764 sayılı Kanun'la Millî Eğitim Temel Kanunu ve Mesleki Eğitim Kanunu'nda değişiklik yapılarak çıraklık eğitimi, örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alındı. Kanunla, ayrıca mesleki ve teknik ortaöğretim sırasında staja tabi tutulan öğrenciler ile mesleki ve teknik ortaöğretim sırasında tamamlayıcı eğitim ya da alan eğitimi gören öğrenciler iş kazası ve meslek hastalığı yönünden sigortalı sayılmaya başlandı. Ayrıca, 2021 yılında çıkan kanunla, MESEM kapsamında staj yapacak 9, 10, 11'inci sınıf öğrencilerine asgari ücretin en az yüzde 30'u, 12'nci sınıftaki kalfalara asgari ücretin en az yüzde 50'si kadar ödeme yapılması kararlaştırıldı. Bu iki kanunla öğrencilerin iş kazası ve meslek hastalığı sigorta primleri ve ücretlerinin İşsizlik Sigortası Fonu'ndan ödenmesi kararlaştırıldı yani daha açık bir ifadeyle, işverenler tarafından değil kamu kaynaklarından ödenmesi kararlaştırılmış oldu. Bu kanunla iktidar tarafından işverene çocuk emeği üzerinden bedava iş gücü sağlanmış oldu ancak bunun faturası ise işçiler için kurulan İşsizlik Fonu'ndan karşılandı. Ayrıca, staj başlangıçları emeklilik için dikkate alınmamakta, bu yönden de mağdur edilmektedirler.

Sosyal Güvenlik Kurumunun 4/A kapsamında saydığı stajyer, kursiyer ve bursiyerler iş hukuku açısından işçi olarak sayılmazken "işi öğrenmek için işverenin yanında çalıştırılan kimse" olarak tanımlanmaktadır. İşçi sayılmayarak ve işe girişleri sigorta başlangıcı sayılmayarak ucuz iş gücü olarak görülen çırak, stajyer, kursiyer ve bursiyerlerin sayısındaki artış ise istihdam artışı sayılmaktadır. Geçtiğimiz pazar, farklı illerden Ankara'ya gelen Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurları Federasyonu üyesi, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nda yasal düzenleme yapılarak sigorta başlangıçlarının emeklilik için dikkate alınması ve işçilikten kaynaklanan özlük haklarının verilmesi talebiyle alandaydı ancak bu sesleri duymayan iktidar kimin temsilcisi olduğunu açıkça göstermektedir. Çocuğa, yoksula ucuz işçilik, işverene ise teşvik. Verilere göre MESEM'lerde kayıtlı yaklaşık 1,5 milyon çocuk iktidar eliyle sermayenin insafına terk edilmiş durumdadır. Sermayenin sömürü çarkında bu çocuklar "ucuz iş gücü" olarak kullanılmaktadır. Üstelik bu çocukların tamamı yoksul ailelerin çocuklarıdır.

SGK verilerine göre 2009'da toplam 380 bin kayıtlı çırak, stajyer ve kursiyer varken bu sayı 2023 yılında 1 milyon 925 bine yükselmiştir. Çırak, stajyer ve kursiyerlerin toplam işçi sigortalarına oranı aynı dönemde yüzde 4'ten yüzde 10,2'ye yükselmiştir. Geçmişte, dönemin Millî Eğitim Bakanı utanıp sıkılmadan mesleki eğitim merkezlerine talepteki yüksek artışla övünmüştü. Oysa bu bir övünç değil, utanç tablosudur; bu bir başarı öyküsü değil, aksine yoksulluk ve çaresizlik öyküsüdür.

İktidar 2016 yılında çıkardığı yasayla çocukların işçileştirilmesine yasal kılıf hazırlamıştır. Bakın, ne kadar acıdır, geçen hafta İstanbul'da "staj" adı altında çalıştırılan MESEM öğrencisi 14 yaşındaki Arda sac büküm makinasına sıkıştı ama on altı dakika boyunca kimse fark etmedi. Daha 14 yaşında, normalde bir fabrikanın kapısından içeri girmemesi gereken bir yaşta ancak "staj" adı altında denetimsiz, kontrolsüz bir şekilde tehlikeli bir işte çalıştırılarak yaşamdan kopartılmıştır.

Bu rahat koltuklarda oturup, bu yasaları onaylarken hiç mi vicdanınız sızlamıyor, hiç mi eliniz titremiyor? İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi tarafından SGK ve İSİG...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

SEMRA ÇAĞLAR GÖKALP (Devamla) - ...verilerinden derlenen bilgilere göre 2002-2023 yılları arasında yani AKP Hükûmeti döneminde en az 931 çocuk iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirmiştir. Üstelik bu korkunç sayı sadece saptanabilen işçilerden çocuk cinayetlerini kapsıyor. MESEM'ler devasa bir ucuz iş gücü kaynağına dönüşmüş durumdadır. Erol ve Arda yüz binlerce MESEM işçisinden sadece 2'siydi. 100 binlerce çocuk, yoksulluğun ve çaresizliğin gölgesinde biz burada konuşurken onları aramızdan alan şartlarda çalışmaya devam etmek zorunda kalıyor. Fabrikalarda, tarlalarda, sokaklarda binlerce çocuk oyun oynaması gerekirken bu yaşları iktidarın yoksullaştıran ve eşitsizliği büyüten politikalarından dolayı çalışarak geçirmek zorunda kalıyor. Buna "Dur" demek için daha ne kadar acı lazım size. Yeter artık, durdurun bu cinayetleri, durdurun bu sömürüyü.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM sıralarından alkışlar)