| Konu: | Önceki dönem Eş Genel Başkanlarından Selahattin Demirtaş'ın anne ve babasına, kumpas davalarına, EĞİTİM SEN'in 29'uncu kuruluş yıl dönümüne ve 29 Aralık 2023 tarihinde Urfa Halfeti'de görev yapan 3 öğretmen, 3 EĞİTİM SEN üyesi, 1 de okul müdürü hakkında açılan soruşturmaya, Roboski katliamını anmaya devam edeceklerine, siyasi cinayetlere ve bu konunun tanıklarının konuşma zamanının geldiğine, Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde süresiz ağır engelli raporu bulunan 400 engelli yurttaşın raporlarının yenilenmesi gerektiğinin söylendiğine, Çorlu tren katliamı kazası davasına, Türkiye'deki borçluluk rakamlarına ve özelleştirmelere ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 24.01.2024 |
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Önceki dönem Eş Genel Başkanlarımızdan sevgili Selahattin Demirtaş arkadaşımızın değerli annesi Sadiye anne, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle Diyarbakır'da hastaneye kaldırıldı, kendileri müşahede altında. Temennimiz, Sadiye annenin bir an önce sağlığına kavuşmasıdır; acil şifalar diliyorum. Geçmiş olsun dileklerimizi bir kez daha buradan iletmiş oluyoruz. Yine, bildiğiniz gibi, sevgili Selahattin arkadaşımızın çok kıymetli babası Tahir amcayı da bir süre önce kaybettik. Ona da bu vesileyle bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum.
Cezaevindeki yoldaşlarımıza ve ailelerine kumpas davalarıyla yaşatılan bu zulüm, bu zulüm şartları asla kabul edilemez. Vicdanları derinden yaralayan bu zulüm artık son bulmalıdır, bu kumpas davalarıyla siyasetin dizayn edilmesine artık son verilmelidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları mutlaka uygulanmalıdır. Sevgili Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve rehin tutulan tüm siyasi tutsaklar bir an önce serbest bırakılmalıdır.
Sayın milletvekilleri, yine, bildiğiniz gibi, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikamız EĞİTİM-SEN'in 29'uncu kuruluş yıl dönümünü kutladık. Eğitim, bilim alanında, Türkiye'de demokrasi mücadelesi alanında öncülük yapmış olan sendikamıza nice yıllar diliyoruz, nice mücadele dolu yıllar diliyoruz; kuruluş yıl dönümleri kutlu olsun. Tabii, EĞİTİM-SEN denince sürekli olarak iktidarların baskısı altında, saldırıları altında kalan bir sendikadan bahsediyoruz, bunun da farkındayız. En son, yine, 29 Aralık 2023 tarihinde Urfa Halfeti ilçesinde görev yapan 3 öğretmen, 3 EĞİTİM-SEN üyesi, 1 de okul müdürü hakkında soruşturma açıldı. Soruşturmanın gerekçesi, Roboski katliamına dair paylaşım yapmak. Roboski katliamına dair yapılan paylaşımlardan dolayı ilçe jandarma komutanlığının görevli personelleri öğretmenleri okullarından alıyor ve ifadeye götürüyor.
Şimdi, Roboski katliamının üzerinden bunca yıl geçti, 17'si çocuk 34 sivil katledildi, bu suç değil ama bunu anmak suç. Burada bir kez daha ifade ediyoruz: Roboski katliamını anmaya, hatırlatmaya devam edeceğiz, bu katliamın sorumlularından hesap sormaya devam edeceğiz ve bu katliamın sorumlularının mutlaka bir gün yargılanmasını sağlayacağız. Bu emri verenler, bu katliamı yapanlardır.
Sayın milletvekilleri, bu ülke bir yanıyla bir siyasi cinayetler ülkesi; gazeteciler, siyasetçiler, sanatçılar, aydınlar, bilim insanları, şöyle tarihimize baktığımızda ne çok siyasi cinayetle anıldığını görürsünüz tarihin. Fikirlerinden, ideolojilerinden dolayı, savundukları değerlerden dolayı bu siyasi cinayetler maalesef bu ülkede birçok değerimizi katletti; Uğur Mumcu, Hrant Dink, Ape Musa, Mehmet Sincar, saymakla bitmeyecek kadar siyasi cinayete kurban giden insanımız var.
Tabii, bu konuda da tanıklıklar var, Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri gibi asla bu hafızanın silinmesine izin vermeyecek direnişler var. Bu konunun tanıkları var, bu konunun tanıklarının konuşma zamanı gelmiştir. Bu faili meçhul -aslında faili belli olan- cinayetler hakkında artık konuşmanın zamanı gelmiştir. Bu adaletsizlik çukurundan çıkmak istiyorsak en önemli adımın bu siyasi cinayetlerin aydınlatılması olduğunu asla unutmamalıyız.
Sayın milletvekilleri, bakın, ilginç bir durum yaşadık. Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde 400 engelli yurttaşın süresiz ağır engelli raporu bulunuyor fakat raporlar on yılını doldurduğu için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından bu raporların yenilenmesi gerektiği söyleniyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Tamamlıyorum.
Bununla ilgili başvurduklarında süresiz ağır engelli durumlarının hafifletilmesi yoluyla belli hakları ellerinden alınıyor, evde bakım maaşları kesiliyor. Bütçe açığını böyle mi kapatmayı düşünüyorsunuz? Engellilerin haklarından tasarruf ederek mi? Eğer bir yerden tasarruf edecekseniz daha önce de gösterdik, saraydan başlayın tasarruf etmeye. Engelli yurttaşların bu mağduriyetine bir an önce son verin.
Sayın milletvekilleri, bugün Çorlu tren katliamı kazasında karar çıkacak, karara doğru gidiliyor. Kazanın sorumlularının yargılanması için yürütülen davanın karar duruşması bugün Çorlu Halk Eğitim Merkezinde görülecek, ailenin de adalet ısrarı "Adalet rayların altında kalmasın, başka canlar yanmasın." diye devam ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Davanın başından beri ihmal ve adaletsizliğin yaşandığını çok iyi biliyoruz, sorumluların hak ettiği cezayı alması ve adaletin sağlanması tek temennimizdir.
Sayın milletvekilleri, son olarak da Türkiye'deki borçluluk rakamlarına değinmek istiyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığının açıkladığı rakamlara göre Türkiye'nin dış borcu 482 milyar doları aşmış durumda -bir yılda sadece 23 milyar dolar artmış- iç borç ise 1,9 trilyondan 3,2 trilyona çıkmış durumda; devasa bir borç yüküyle karşı karşıyayız. Her seferinde Maastricht Kriterleri söyleniyor, Maastricht Kriterlerinin altında kalan oran bu devasa borç yükünü gizleyemez çünkü o kriterleri değerlendireceğimiz yaklaşım farklı olmak zorunda. Türkiye büyük bir borç yükünde, Türkiye'nin bu borç yüküne neden olan şeylerden, en önemli unsurlardan biri, ilginç bir şekilde AKP iktidarının ilk yıllarda yapmış olduğu özelleştirmelerdir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Tamamlıyorum.
Özelleştirmelerin en önemli toplumsal maliyeti işsizliktir, yoksulluktur, üretimin üzerine getirmiş olduğu bu daraltıcı etkidir. Şimdi, yine bu borç yüküne sürüklenmiş ekonomide, yine biz özelleştirmelerle karşı karşıyayız; TEDAŞ'ın, TEİAŞ'ın özelleştirilmesi gündeme geliyor. Her özelleştirme sonrasında biz çok daha derin yoksulluk ve çok daha büyük işsizliğe doğru sürüklenmeye ve tabii ki bu borç yükünün altında ezilmeye devam edeceğiz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.