GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Şehit Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan ile faili meçhul bir cinayete kurban giden Gazeteci Uğur Mumcu'nun ölüm yıl dönümüne, emekli maaşlarına ve en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinin kesinlikle altında olmaması gerektiğine, Merkez Bankasıyla ilgili iddialara ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:52
Tarih:24.01.2024

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Ben de konuşmama, bugün ölüm yıl dönümü olan, devlet-millet kucaklaşmasının en güzel örneklerinden birisi olan şehit Emniyet Müdürümüz Ali Gaffar Okkan'a rahmet dileyerek başlamak istiyorum. Yine, faili meçhul bir cinayete kurban giden Gazeteci Uğur Mumcu'yu da anarak konuşmama başlamak istiyorum. Tabii ki bu cinayetler Türkiye'de birilerinin toplumsal fay hatlarımızla oynamak istemesi ve bunda da başarılı olması gibi sonuçları ortaya çıkarmıştır. Buna benzer, fay hatlarımızla oynanmak istenen farklı adımlar Türkiye'de her zaman yaşanabiliyor. Burada bize düşen şey şudur: Elbette ki biz demokratik teamüller çerçevesinde siyasetimizi yapacağız, farklılıklarımızı yaşayacağız ancak ay yıldızlı al bayrak etrafında da ortak değerlerimiz etrafında da kimsenin fay hatlarımızla oynamasına müsaade etmeden, kardeşçe yaşamasını da becereceğiz diyorum.

Emeklilerimizle devam etmek istiyorum. Meclis açıldı, aylar geçti ama emeklilere zam meselesi hâlâ hâl yoluna koyulamadı. Zam oranları açıklanıyor, emekli ne kadar maaş alacağını maalesef bir türlü öğrenemiyor çünkü kök maaş hesaplamaları kafaları karıştırıyor. Geçtiğimiz temmuz ayında bütün itirazlarımıza rağmen emeklileri resmen yüzüstü bıraktınız arkadaşlar. Gıdadan giyime, kiraya kadar her şey güncellendi ama emekli aylığı yerinde saydı. Bu defa da onca tartışmanın üzerine 7.500 liralık maaş 10 bin liraya çıkarıldı. İtirazımız emeklinin bu maaşla geçinemeyeceğidir arkadaşlar, temel mesele bu. "Şahlanış Yılı" "Emeklilerin Yılı" gibi kavramlar ortaya atıldı ama bunların hepsi retorik ve hamasi sözler. Kemer sıkmaktan bahsediyorsunuz ama ilmeği emeklinin boğazına geçirdiğinizi itiraf ettiğinizi de bütün millet görüyor arkadaşlar. Emeklilere müjde olarak temmuz ayını işaret ediyorsunuz, nedenini bilemiyoruz. Ne olacak temmuz ayında, gökten 3 elma mı düşecek arkadaşlar? Temmuz ayına iflahı kesilmiş emekliden geriye ne kalmasını bekliyorsunuz? Emekliye "Bekle." diyorsunuz ama arkadaşlar -bunu özellikle söylemek istiyorum- mesela, hazine garantili işlerle büyüyen müteahhitlere "Ödemelerinizi fi tarihinde ödeyeceğiz, önce millet" diyebiliyor musunuz? Buyurun, sizi samimiyet testine davet ediyoruz. Sorunu şöyle somutlaştıralım: Gıda fiyatları 2016'dan bu yana 9 kat artış gösterdi yani Sayın Cumhurbaşkanımızın deyimiyle şahlandıkça şahlandı. O günden bu yana ortalama ücret ise 7,5 kat arttı. Anlayacağınız, maalesef orada uçuşa geçemedik. Rakamlar söylüyor, biz değil arkadaşlar, gelin, yapalım hesabı. Çalışanlar 2023 yılının ilk on ayında aylık ortalama 18.800 lira brüt ücret almış. Oysa hem kurlarda hem de gıda fiyatlarındaki artışa göre aylık ortalama ücretleri 22.300 lira olmalıydı. Emeklilere gelince -işte burası meselenin bam teli arkadaşlar- 2016 yılına göre 2023 yılı ilk on ayında emekli maaşları sadece 5,4 kat artışta kalmış yani ortalama bir emekli maaşı 2016 yılına göre yarı yarıya düşüş göstermiş. Gıda fiyatları uçmuş, kira fiyatları uçmuş, her şey uçmuş ama millet resmen yere çakılmış, milletin sofrası türbülansa girmiş; cebi, cepkeni yara almış, emeği, fırtınaya borana toslamış, acı ama gerçek olan tablo bu.

Bakın, 2007-2016 arası ortalama bir emekli maaşı asgari ücretin yüzde 20 üzerindeydi. En düşük emekli maaşı bugün asgari ücretin yüzde 0,6'sı yani neredeyse yarı yarıya. Arkadaşlar, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinin altında kesinlikle olmaması gerektiği gerçekliğini bir kere daha buradan paylaşmak istiyoruz. Evet, burada söylemek istediğimiz husus şu: Gelin, bir emekli reformu yapalım. Eğer kayıracaksak yüzde 1'lik, yüzde 10'luk dilimlerdeki sınıfları değil milyonlarca emeklimizi kayıralım, onlar için pozitif ayrımcılık yapalım. Uzun süredir tırpanlanan, arka kapılardan dolanarak törpülenen haklarını yeniden teslim edelim, maaşlarını güncelleyelim, artış oranlarını adil hâle getirelim. Memleket kazanıyorsa emekli de payını alsın. Emekliler arası eşitsizlikleri, adaletsizlikleri ortadan kaldıralım.

Merkez Bankasıyla ilgili... Günlerdir Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın yılbaşı tatilinden dönüşünü bekliyoruz, nihayet geldi, ancak bir de açıklama bekliyoruz kendisinden. Burada yaşanan sorunda iki durum göze çarpıyor arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Beş dakika doldu, beş dakikaya dikkat edersek sevinirim.

Buyurun.

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Birincisi, ailesiyle ilgili iddiaların vahameti, diğeri de birtakım odakların Başkanın ardından Bizans oyunları çevirdikleri iddiası. İkisi de birbirinden kötü ama bir gerçeğe ayna tutuyor, o da kurumların kurumsallaşmasının çöküşü değerli milletvekilleri. Burada herkes konu bize bulaşmasın havasında. Her konuda öne atılan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi ıslık çalarak geçiyor olay mahallinden. Tam bir kaotik rezalet hâli yaşıyoruz. Gaye Hanım sessiz ama babası konuşuyor "Gerçek değil." vesaire gibi. Arkadaşlar, biz, burada, bu konunun aydınlatılmasını, burada bir soruşturma yürütülmesinden ve kurumsallaşmanın içine düştüğü yozlaşma ikliminden kurumlarımızı çıkarmaktan bahsediyoruz; bunu da özellikle paylaşmak istedim.

Başkanım, tekrar teşekkür ediyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.